Edirne Belediyesi tarafından 1960 yılında resmi olarak başlatılan altın kemer uygulaması güreş kurallarına göre, başpehlivan olana bir yıllığına veriliyor.
Güreşi kazanarak emanetçisi olduğu altın kemeri 1 yıl süresince takan başpehlivan, bir sonraki yıl Kırkpınar'da başarılı olamazsa kemeri iade ediyor.
Üç yıl fire vermeden üst üste Kırkpınar'da şampiyon olan başpehlivan ise altın kemerin ebedi sahibi oluyor.
İlk kuşanan İbrahim Karabacak oldu
Yaklaşık 1,5 kilo ağırlığında 22 ayar 480 gram altından imal edilen "altın kemer"i ilk kez, 1960 yılında İbrahim Karabacak aldı.
Daha sonraki yıllarda seriyi tamamlayan Ordulu Mustafa Bük (1966-1967-1968), Karamürselli Aydın Demir (1976-1977-1978), Denizlili Hüseyin Çokal (1982-1983-1984) birer kez altın kemerin sahibi olurken, Karamürselli Ahmet Taşçı, Cumhuriyet tarihinde altın kemeri iki kez (1990-1991-1992 ve 1995-1996-1997) elde etti.
1997 yılından bu yana başpehlivanlık unvanını üst üste 3 kez hiçbir pehlivan elde edemediği için 25 yıldır altın kemer daimi sahibini arıyor.
Ali Gürbüz dopingli çıkınca kemeri geri getirdi
Son dönemde altın kemere sadece birkaç başpehlivan yaklaştı.
2007 ve 2008 yılları Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nin başpehlivanı Recep Kara, altın kemer sahipliğine çok yaklaşmasına rağmen Mehmet Yeşil Yeşil'e yenilmesiyle bu unvanı alamadı.
2009 ve 2010 yıllarının başpehlivanı, "Altın puan ustası" Mehmet Yeşil Yeşil de 2011'de altın kemerin ebedi sahibi olmak için er meydanına çıktı. Mehmet Yeşil Yeşil, 650. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nde yani altın kemer yılında, rakibi Fatih Atlı'ya ikinci tur güreşlerinde yenildi.
Ali Gürbüz, 2011 ve 2012 yılı Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nde rakibi Recep Kara'yı, 2013 yılında da hemşehrisi İsmail Balaban'ı yenerek üç kez üst üste başpehlivanlık unvanını kazandı.
Babası Recep Gürbüz'ün 1988'de Kırkpınar Başpehlivanı olarak bir yıllığına Antalya'ya getirdiği altın kemerin ebedi sahibi olmayı hak eden Ali Gürbüz, verdiği numunelerin dopingli çıkması nedeniyle son başpehlivanlık unvanını kaybetti ve altın kemeri iade etti.
Kemerde Taşçı'nın "ahı mı" var
Güreş otoritelerinin "efsane güreşçi" olarak nitelediği Ahmet Taşçı'nın en son 1997 yılında ebedi sahibi olduğu altın kemer, o tarihten sonra her güreşin ardından yeniden Edirne Belediyesinin kasasına dönüyor.
2001 yılındaki 640. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nde altın kemerin 3. kez ebedi sahibi olmak için finalde mücadele eden Ahmet Taşçı, Vedat Ergin'le güreşinde hakemlerin kararlarına kızarak güreşi sonlandırmış, rakibinin elini kaldırarak Ergin'i galip ilan etmişti.
Söz konusu müsabakadan hakem hatalarını gerekçe göstererek çekilen Ahmet Taşçı, "O kemer ahlı, kimseye gitmez." diyerek serzenişlerini çeşitli platformlarda dile getirmişti.
"Hakemler gelip helallik istediler"
Türkiye Güreş Federasyonu Yağlı Güreşten Sorumlu Asbaşkanı Ahmet Taşçı, söz konusu müsabakada hakkının yendiğini belirtti.
Taşçı, galip geldiği halde hakemlerin Ergin'le tekrar güreştirdiklerini anlattı.
"Yorgunluk ve o atmosferde sinirlenip bırakıp gitmemle bu kemer kaldı. Hakkı yenmiş bir durum oldu orada. Tabii daha sonra hakemler gelip helallik istediler benden özür dilediler. 'Hakkını helal et' dediler. Ben de dedim ki 'benim hakkım yok. Çünkü beden Yaradan'ın, Allah'ın bedeni, bu bize vermiş olduğu bir lütuf. Yediyseniz de Cenabı Allah'ın hakkını yediniz siz ondan isteyin' dedim. 'Eyvah yandık' dediler. Böyle bir olay oldu, ondan sonra bu iş ahlı kemere çıktı."
Taşçı, kendisinin bir "ahı" olmadığını, çalışanın, hak edenin alması yönünde temennisi olduğunu vurguladı.
"Şimdi Ali (Gürbüz) için kemer yılı, inşallah altın kemeri alsın ve bu işte bitsin. Burası er meydanı, dualı çayır, yiğitlerin harman olduğu yer, burada yiğitçe güreşildikten sonra bu kemer hakkını, sahibini bulur."