Koronavirüs salgınından dolayı çalışmalarına evinde devam eden Avrupa ikicisi Meltem Hocaoğlu Akyol, video konferans yöntemiyle açıklamada bulundu.
28 yaşındaki milli karateci, zorlu geçen sürecin olumlu yönlerine odaklanmaya çalıştığını anlattı.
"Zor olduğunu biliyorum ama sürecin olumlu yönlerine bakmak lazım. Mesela olimpiyat kota maçları devam ediyordu ama koronavirüsten dolayı iptal edildi. Ben kotanın içinde olduğum için olimpiyata gitmeye hak kazandım. Böylece bunun bana bir artısı oldu. Yedi aylık bir evliliğim var ve bu zamanda kamplar ile maçlardan dolayı evde olamadım. Şu an evde olmanın ve evliliği yaşamanın farklı duygusunu deneyimliyorum. İyi tarafından bakmaya çalışıyorum."
"Olimpiyatlara katılmaya hak kazandığımı evde telefonla öğrendim"
Meltem Hocaoğlu Akyol, karatenin ilk kez yer alacağı ve gelecek yıla ertelenen Tokyo Olimpiyatları'nda mücadele etmenin en büyük hayali olduğunu anlattı.
"Karate ilk kez olimpiyatlarda yer alacak. Hayal bile edemeyeceğimiz bir şeydi. Çünkü bizim için en büyük organizasyon Dünya Şampiyonası'ydı. Artık önümüzde olimpiyatlar gibi bir hayal var. Açıklandığı ilk andan itibaren buna katılmak çok büyük bir rüyaydı. Şimdi gerçek oldu. Kendimi buna odaklamıştım. Olimpiyatlara katılmaya hak kazandığımı evde telefonla öğrendim. Dünya sıralamasında ikinciydim ve bunun mutluluğunu değişik bir şekilde deneyimledim. Karatenin yer aldığı ilk olimpiyata katılarak tarihe geçmek çok heyecan verici. Sanırım bunun heyecanını ve tam anlamını ilerleyen zamanlarda daha iyi anlayacağım. Herhalde çocuklarım, torunlarım olduğunda ve bunu anlattığımda, benim için asıl değerini hissedeceğim."
"Bu aşamaya kadar beni getiren olimpiyatlara gitme hayaliydi"
Milli sporcu, bulunduğu seviyeye olimpiyatlarda mücadele etme hayaliyle geldiğini dile getirdi. Meltem, şimdiki hayalinin olimpiyat şampiyonluğu olduğunu aktardı.
"Bu aşamaya kadar beni getiren, olimpiyatlara gitme hayaliydi. Bunun en ucunda madalya ve olimpiyat şampiyonu olmak var. Ben de bunun sayesinde ilerledim. Ancak mevcut belirsizlik benim için çok rahatsız edici. Bunların üstesinden gelme mücadelesindeyiz. Müsabakalar, bir sporcunun hayatı boyunca üstesinden geldiği bir psikoloji ama şu anki karantina, vermemiz gereken bir sınav. Şu an öncelikle sağlıklı şekilde hayatımı idame ettirme psikolojisinin üstesinden gelmeye çalışıyorum."
"Evde antrenmanlarıma devam etmeye çalışıyorum"
Meltem Hocaoğlu Akyol, evde yoğun ve tempolu antrenmanlar yapamadıklarını anlatarak, "Evde antrenmanlarıma devam etmeye çalışıyorum. Çok şiddetli antrenmanlardan, evde elimizden geleni yapmaya düştük. Yapabildiklerimiz ölçüsünde kendimizi koruma altına almaya çalışıyoruz." şeklinde konuştu.
"Hedefimiz için kendimizi motive etmeliyiz"
Meltem, evde çalışma sürecine alışmakta zorlandığını dile getirdi.
"20 senelik aktif spor hayatım var. Bünyem buna çok alışmış durumda. Belli bir yerde kalmak zorunda olunca insan ne yapacağını şaşırıyor. Böyle bir süreci ilk defa deneyimliyorum. Sakatlıklardan dolayı hareket edemediğim olmuştu ama bu bambaşka bir boyutta. İstemene rağmen yapmaman lazım. Çok yüksek tempodan buraya gelmemize rağmen, hedefimiz için kendimizi motive etmeliyiz."
Milli karateci, hiçbir spor geçmişi olmayan eşinin kendisine destek olduğundan bahsetti.
"Kondisyonun yanı sıra teknik ve taktik gerektiren bir spor yapıyorum. Karate tekniklerimi uygulamaya çalışıyorum ama tatamiye ihtiyacım var. Gücümü, kuvvetimi ve kilomu korumaya çalışıyorum. Eşimin çok büyük desteği var. Kendisinin hiçbir spor geçmişi yok ama yapı olarak buna yatkın. Karateye de git gide yatkınlaşıyor. 27 yaşında en temelden başladı. Bana çok yardımcı oluyor. Sonuçta darbeler var. Buna ayak uydurup, üstesinden gelebiliyor."
"1 sene ertelenmesi en doğru karardı"
Meltem, Japonya'nın olimpiyatların ertelenmemesi için direndiği süreci hatırlattı.
"Çok tedirgin edici bir dönemdi. Ocak ve şubatta müsabakalarımız devam ediyordu. Bu derece olduğunun farkına biz de varamıyorduk. Çin Milli Takımı, müsabakadan müsabakaya geçiyordu ve ülkelerine dönmediler. Bunun ciddiyetini anlayınca ve evde kalma süreci başlayınca ne yapacağımızı şaşırdık. O süreçte Japonya kendi iç disiplinini sağlamış olabilir ama ertelenmemesinde ısrar doğru değildi. Hepimiz eşit şartlarda çalışmalıyız. Bazıları belirsizlikte, bazıları karantinada, bazı ülkelerden çıkış izni yok. Bunların hepsi olimpiyat ruhuna ters düşüyor. 2021'e ertelenmesi en doğru karar oldu. 2020'de yapılsaydı, bazı ülkeler gelemeyebilirdi ve seyircisiz, olimpiyat ruhundan uzak, yarı buruk şekilde geçerdi. Böyle bir organizasyona göre, 1 sene ertelenmesi en doğru karardı."