Milli sporcu Büşra Ün, Antalya'daki milli takım kampında henüz 6 aylıkken kanser olduğunun anlaşılmasının ardından iki ameliyat geçirdiğini, kemoterapi sonrasında ise tekerlekli sandalye kullanmak zorunda kaldığını belirtti.
Ün, okuldaki beden eğitimi derslerinde arkadaşlarını izlemekten sıkıldığı için 2009'da spora başlamaya karar verdiğini anlattı.
"Bir gün tenis kulübüne denk geldik. 'Bakalım, engellilere masa tenisi dersi veriyorlar mı?' diye düşündük. 'Masa tenisi değil, kort tenisi dersi veriyoruz.' dediler. Önce inanamadık. Hem tekerlekli sandalyede oturmak hem de raketi tutup, topa yetişip vurmak bana imkansız gözüktü. O günden beri tenis oynuyorum."
Yaklaşık 11 yıldır tenis oynadığını aktaran Ün, 2016'da Rio Paralimpik Oyunları'na katılma hakkı elde ederek branşında bunu başaran ilk Türk kadın sporcu olmanın gururunu yaşadığını kaydetti.
"Kota için ilk 32'ye girmem gerekiyor
Ün, koronavirüs salgınından dolayı 2021'e ertelenen Tokyo Paralimpik Oyunları'na katılmak istediğini ifade etti.
"Şu anda dünya sıralamasında 35. durumdayım. Kota alabilmek için ilk 32'ye girmem gerekiyor. Kota alınması en zor branşlardan bir tanesi. Kotalar, oyunlara üç ay kala belli oluyor. Şu anda kota alınmış bazı branşlar var ama teniste böyle bir şey yok. Dolayısıyla bizim yaşadığımız stres biraz daha fazla oluyor. Yapabileceğimize inanıyorum. İnşallah bu sefer yalnız değil, takım arkadaşlarımla birlikte giderim."
"Tek başıma yurt dışında yüksek lisans yaptım"
Tenisten önceki Büşra ile tenisten sonraki Büşra arasında çok fark olduğunu anlatan milli sporcu, bu spor sayesinde hayatının değiştiğini dile getirdi.
Ün, tenise başlamadan önce de arkadaşlarıyla gezen, sosyal bir insan olduğunu vurguladı.
"Tiyatro ve gitar kurslarına gittim. Yine de tedirgin olduğum konular vardı. Yalnız kalmak gibi. Tenise ilk başladığım zaman, otobüse binerek antrenmana tek başıma gittim. Ondan 10 yıl sonra tek başıma yurt dışında yaşayarak yüksek lisans yaptım. Bunlar tabii ki annem ve tenisin bana kattıkları sayesinde oldu."