Muhammed Ali’nin "Dövüşçünün Cenneti" (Fighter’s Heaven) adını verdiği kamp, New York şehrine yaklaşık 2 saat uzaklıkta, Pennsylvania eyaleti kırsalı Deer Lake’de bulunuyo.
Yaklaşık 6 dönümlük bir alanı kapsayan kampta küçük bir müzeye dönüştürülmüş ortasında Muhammed Ali’nin antrenman yaptığı boks ringi bulunan spor salonu, 18-20 kişilik oturma ve yemek yeme kapasitesine sahip bir mutfak, boksörün yatağının yer aldığı kulübesi, namaz kıldığı küçük bir cami ile ekibinin konakladığı diğer kulübeler bulunuyor.
Tesisin tarihi hakkında bilgi veren kampın Genel Müdürü Mick Stefanek, Muhammed Ali’nin Vietnam Savaşı'na gitmeyi reddettiği için iptal edilen boks lisansını geri almasından sonra kariyerine yeniden odaklanması gerektiğini hissettiği bir aşamada burayı aldığını söyledi.
Stefanek, "O antrenmanlarını sokak spor salonlarında yapıyordu ve büyükşehrin getirdiği dikkat dağıtıcı etkiden uzaklaşmak istedi.
Önce Deer Lake’de bir çiftlikte açık alanda oluşturulan bir ringde hazırlanıyordu, ancak yağmur ve rüzgar gibi hava şartları antrenmanlarını kesintiye uğratınca 1972’de bu arazi alınarak kapalı ve kalıcı bir kamp yeri inşa edildi." dedi.
Kampta elektrik ve su yoktu
Muhammed Ali’nin "Dövüşçünün Cenneti" adını verdiği kampı 1981’e kadar aktif olarak kullandığını belirten Stefanek, efsanevi boksörün özellikle Joe Frazier ve George Foreman gibi güçlü rakipleri ile maça çıkmadan önce birkaç ay bu kampta ailesi ve ekibi ile maçlara hazırlandığını aktardı.
Stefanek, kampın yapıldığı ilk yıllarda elektrik ve su olmadığını, geceleri gaz lambası kullanıldığını, su ihtiyacının elle çalışan bir tulumba ile karşılandığını, kışın kömür sobası ile kulübelerin ısıtıldığını ve kamptaki yemekleri de Muhammed Ali’nin halasının yaptığını anlattı.
Kampta dikkati çeken büyük kayalar üzerine yazılmış isimler hakkında Stefanek, bunların Muhammed Ali’nin babası tarafından yazıldığını ve dönemin ünlü boksörlerini onurlandırma amacı taşıdığını aktardı.
Muhammed Ali’nin boksu bıraktıktan sonra kampı 1997’ye kadar, yılda 1 dolar ile kadınlara yardım eden bir sivil toplum kuruluşuna kiraladığını kaydeden Stefanek, 1997’den sonra 2016’ya kadar da kampın karate salonu ve konaklama yeri olarak kullanıldığı bilgisini paylaştı.
"Muhammed Ali çok cömert ve yardımseverdi, o mirasını canlı tutmaya çalışıyoruz"
Stefanek, 3 Haziran 2016’da Muhammed Ali’nin vefatından yaklaşık 3 ay sonra, ünlü NFL koçu John Madden'in oğlu Mike Madden adlı efsane boksörün hayranı bir emlakçı tarafından kampın satın alınarak, ilk yıllardaki orijinal haline bağlı şekilde restore edilerek bugünkü haline getirildiğini söyledi.
Stefanek, tadilatın yaklaşık 3 yıl sürdüğünü belirtti.
"Kampın restorasyonu ve tadilatı yoluyla, Muhammed Ali'nin hayatını ve mirasını onurlandırmak istedik. Burası halka açık. Giriş ücreti yok. Sadece bağış kabul ediyoruz ve bu bağışlar Louisville, Kentucky'deki Muhammed Ali Vakfına, Michael J Fox Parkinson Vakfı'na ve bu bölgede engelli insanlar üzerine çalışmalar yapan bir organizasyona gidiyor. Muhammed Ali, bu kampta antrenman yaparken burası herkese açık ve ücretsizdi, biz de şimdi o ruhu canlı tutmak istiyoruz. O çok cömert, kibar ve yardımseverdi ve biz hayatının o özelliğini ve mirasını canlı tutmaya çalışıyoruz.”
Stefanek, resmi açılış sonrası COVID-19 salgını başladığı için kampın çok fazla duyulmadığına ancak COVID-19 salgınına rağmen neredeyse tüm eyaletlerden ziyarete gelenler olduğuna işaret ederek, “Her yıl daha fazla trafik oluyor, daha fazla ziyaretçi geliyor, yavaş ama emin adımlarla ünümüz yayılıyor." diye konuştu.
"Kamp ücretsiz ve halka açık"
Şimdilik yılda 3 bin insanın ziyaret ettiği kampta ortalama 90 dakika vakit harcadığını belirten Stefanek, ziyaretçilerin çoğunun da 2-3 saat uzaklıktaki çevre halkından oluştuğu bilgisini paylaştı.
Stefanek, kamp ziyaretçilerinin özellikle içinde Muhammed Ali’nin tarihi fotoğrafları ve videoları bulunan, ortasında boks ringinin yer aldığı spor salonundan çok etkilendiklerini belirtti.
"Kamptaki her şey, Muhammed Ali'nin burada antrenman yaptığı zamanki hissi ve benzerliği ziyaretçilere vermek için hayata döndürüldü. Gelmek isteyen herkese ücretsiz ve halka açık."
Pennsylvania’da bir yerin resmen tarihi mekan sayılabilmesi için üzerinden en az 50 yıl geçmesi şartını hatırlatan Stefanek, bu sene 50. yılını dolduracak “Dövüşçünün Cenneti” kampının da ekimde tören ile bu sıfatı alacağı bilgisini paylaştı.
Muhammed Ali kimdir?
ABD'nin Kentucky eyaletinin Louisville kentinde 17 Ocak 1942'de doğan Muhammed Ali, 20'li yaşlardan itibaren adını duyurduğu spor dünyasında "tüm zamanların en büyüğü" olarak anılan bir boksör olmayı başardı.
Müslüman olmadan önce Cassius Marcellus Clay Jr. adını taşıyan Ali, insanlar arasında dil ve ırk ayrımı gözetmeyen İslam dinine ilgi duymaya başladı ve profesyonel kariyerinin ilk yıllarında iken, İslam Milleti (Nation of Islam) hareketi ile tanıştı.
Dünya genelinde çıktığı boks maçlarının tamamına yakınını kazanan siyahi boksörün düşüncelerinin ve hedeflerinin olgunlaşmasında, Amerikan siyahi liderliğinin en güçlü isimlerinden Malcolm X ile kurduğu dostluk etkili oldu.
1964’te henüz 22 yaşındayken, dünya birinciliğini elinde bulunduran Sonny Liston’u yenen boksör, şampiyon olmasının ardından İslamiyet'i seçti ve adını "Muhammed Ali" olarak değiştirdiğini canlı yayında tüm dünyaya duyurdu.
Muhammed Ali, bu tarihten sonra çıktığı her televizyon veya radyo programında kendini eski ismi ile çağıranlara adının Muhammed Ali olduğunu hatırlattı.
Kariyerinin en doruk noktasında Muhammed Ali, 1966'da bir Amerikan askeri olarak Vietnam Savaşı'na katılmayı reddetti. Bu yüzden boks lisansı, pasaportu ve unvanları geri alınarak 5 yıl hapis ve para cezasına çarptırıldı.
Boksta olduğu kadar sosyal hayatta ve fikri dünyasında da ilkeleri ile mücadelesinden ödün vermeyen Müslüman sporcu, 1971’de temyiz davasını kazanarak tekrar ringlere döndü.
Kariyeri boyunca 3 defa dünya ağır sıklet boks şampiyonu olarak tarihe geçen Muhammed Ali, Parkinson hastalığına rağmen vefatına kadar üstlendiği sosyal sorumlulukları ve misyonundan vazgeçmedi.
Sadece üyesi olduğu siyahi topluma değil, tüm Amerikan halkına ve otoritelere kendini sevdiren Ali, hem profesyonel spor becerisi hem de insan hakları için verdiği mücadeleyle tüm dünyada takdir gördü.
"Altın eldiven" lakabıyla da anılan efsane boksör Muhammed Ali, solunum yollarındaki rahatsızlık nedeniyle 3 Haziran 2016'da 74 yaşında hayatını kaybetti.