Olimpiyat, dünya ve Avrupa şampiyonu Halil Mutlu, sporculara "olimpiyat hayali kurabilmeleri" adına tavsiyelerde bulundu.
Bulgaristan'ın Kırcaali şehrinin Uzuncalar köyünde 1983'te 10 yaşındayken şu anda Adapazarı'nda antrenörlük yapan İbrahim Elmalı'nın keşfi ve teşvikiyle haltere başladığını anlatan Halil Mutlu, "Zaten arkadaşlar arasında da iyi güreşirdim, çok güçlüydüm, iyiydim, ama halter sporunun ne olduğunu bilmiyordum. 1983'te Kırcaali'de salona girdim ilk defa halteri gördüm." dedi.
Türkiye'ye gelişine yönelik de eski milli sporcu, "1 Ocak 1989'da Ankara'da benim için yeni bir serüven başladı. Zaten Bulgaristan'da yarım kalan bir hikayem vardı, isimlerimiz değiştikten sonra 1988'den sonra bizim gibi Türk asıllı çocukları, spor ve sanatla uğraşan çocukları spordan ve sanattan uzaklaştırmaya başladılar. Göç olayı başladı, gelen gelebildi. Benim ailem de gelemeyenlerdendi. Benden önce Enver hocamız var aynı zamanda rahmetli Naim ağabeyin de hocası, ondan mektup geldi; 'Eğer halter yapmak istiyorsan Türkiye'deki kapılar sana sonuna kadar açık' diye. Ben de 16 yaşımda ailemi bırakarak, başka bir aileyle Türkiye'ye geldim." ifadelerini kullandı.
Türkiye'ye halterde ikinci "altın çağı" yaşattı
Türk halterine ikinci altın çağını yaşatan şampiyon, 1996 Atlanta, 2000 Sidney ve 2004 Atina Olimpiyatları'nda altın madalya kazanarak, merhum Naim Süleymanoğlu'nun 3 olimpiyat şampiyonluğu unvanına ortak oldu.
Bu başarının hatırlatılması üzerine ise Halil Mutlu, "Olimpiyatlara güzel hazırlandıysanız, sabrettiyseniz, azmettiyseniz, hiçbir olumsuzluktan dolayı vazgeçmediyseniz, hatta olumsuzluklar sizi kamçıladıysa başarılı oluyorsunuz." ifadesini kullandı.
Her organizasyonda şampiyonluğu hedeflediğini dile getiren Halil Mutlu, "İlk olimpiyat şampiyonluğunu yaşadıktan sonra, orada kalmanın kolay olduğunu düşünüyorsunuz; ama asıl iş ondan sonra başlıyor. İlk şampiyonluktan sonra sorumluluğum arttı, ülkemin ve insanların beklentileri arttı. Dolayısıyla bu sefer eskisinden daha fazla çalışmaya gayret ediyorsunuz ve vazgeçmemek.. Bulmuş olduğunuz noktaya zaten zor gelmişsiniz, o zirveyi de zaten bırakmak istemiyorsunuz." değerlendirmesinde bulundu.
2004 Atina Olimpiyatları'na değinen eski milli halterci, Yunanistan'da çok yarışmalara katıldığını ve oradaki yarışmaların genellikle kendisine uğurlu geldiğini dile getirerek, "İlk şampiyonluklarımı orada yaşadım; Balkan ve Avrupa şampiyonlukları, dünya ve en sonunda olimpiyat şampiyonluğu." dedi.
Eski milli sporcu, şöyle devam etti:
"Atina çok stresliydi; çünkü dünyada 4. sporcu olma imkanım vardı elimde; 3. defa olimpiyat şampiyonu olabilmek için öyle bir sorumluluk vardı, orada 3. olimpiyat madalyamızı elde ettik. Rahmetli Naim ağabeyin 3 olimpiyat şampiyonluğu var, benim de 3 olimpiyat şampiyonluk madalyam var, iki de Yunan sporcunun aynı başarısı var. Yani dünyada bu başarı 4 sporcuda var."
"Bu ateşi içimizde alevlendiren Naim ağabeydir"
1988 Seul, 1992 Barcelona ve 1996 Atlanta Olimpiyatları'nda altın madalya alarak, üst üste 3 kez olimpiyat şampiyonu olan ilk Türk sporcu unvanını kazanan merhum Naim Süleymanoğlu'na ilişkin de Halil Mutlu, şunları söyledi:
"Naim ağabey ile aynı bölgedeniz, kasabamız aynı. Bulgaristan'da pek fazla görüşemedik, biz yeni sporcuyduk, o milli takım sporcusuydu. Bizim de her zaman Naim ağabey başarılı olunca 'acaba biz de olabilir miyiz' diye içimizden geçerdi. Bu ateşi içimizde alevlendiren Naim ağabeydir ama o zamanlar o kadar büyük başarılar elde ediyordu ki; bizim için imkansızdı. Her zaman içimizden şu geçmiştir: 'Acaba biz de ilerleyen zamanlarda onun gibi ülkemizi başarılarla temsil edebilir miyiz.' Sonradan hayallerimiz kademe kademe gerçekleşti. Buradan beni duyacak olsa; onu çok özledik, her zaman da eksikliğini hissediyoruz, mekanı cennet olsun."
Halil Mutlu, spora başladığı yıllarda kendisi için Naim Süleymanoğlu'nun ulaşılamaz bir insan olduğunu belirterek, "Türkiye'ye geldikten sonra bu salonda beraber antrenmanlar da yaptık, yarışmalara gitmeye başlayınca aynı odayı paylaştık. Arkadaş olduk, abi kardeş olduk. Hem meşakkatli hem güzel yıllarımız oldu. Bu ülkeyi gururlandırmak ve en iyi şekilde yapan ile aynı ortamda bulunmak farklıydı. Zamanla en yakın kader abim oldu." ifadelerini kullandı.
"Azimle çalışırlarsa, sporcu ahlakını kazanırlarsa başarı onları yakalar"
Halterde, 2004 Atina Olimpiyatları'ndan sonra 12 yıl olimpiyat başarısının gelmediği, 2016 Rio Olimpiyatları'nda milli sporcu Daniyar İsmayilov'un gümüş madalyasıyla bir başarının yakalandığının hatırlatılması üzerine de Halil Mutlu, "2020 Tokyo Olimpiyatları'nda da inşallah Daniyar İsmayilov olur, genç kardeşimiz Furkan Özbek olur; halterde temsilci de başarı da olacak inşallah. Daniyar zaten büyük yarışmaları görmüş bir sporcu, fakat Furkan daha genç bir kardeşimiz, ama hakkını fazlasıyla veriyor. Gençlere imkan, zaman tanıdığın sürece gençlerimiz her şeyi başarır." şeklinde görüş belirtti.
2020 Tokyo Olimpiyatları'na hazırlık sürecini milli haltercilerin en iyi şekilde değerlendireceklerine inandığını vurgulayan Halil Mutlu, "Tokyo'ya kim giderse gitsin inşallah hepsinin başarılı olmalarını bekliyoruz, inanıyoruz." dedi.
Halil Mutlu, sporculara tavsiyelerde bulundu.
"Mevcut imkanlardan hiçbir zaman şikayet etmemelerini, var olan imkanları en iyi şekilde değerlendirmelerini, mazeret üretmemelerini, azimle sabırla çalışmalarını tavsiye ediyorum. Kendi çocuklarıma da söylüyorum. Evet şampiyon olabilirsiniz; ama önemli olan şampiyonluğu nasıl elde ettiğiniz. Geç gelen her başarı daha kalıcı oluyor. Çünkü zirveye uzun sürede ulaştığınız için o kadar emeğe haksızlık etmeme adına orada kalabilmek için bir o kadar daha çaba sarf ediyorsunuz. Ben 11 yıl sonra büyük başarılarıma ulaştım dolayısıyla başarıya ulaştıktan sonra da neredeyse 14 sene zirveden hiç inmedim. Azimle çalışırlarsa, sporcu ahlakını kazanırlarsa başarı er veya geç onları yakalar."
Halil Mutlu, "Bugün bu kadar güçlü durabiliyorsam, bunu hep haltere borçluyum. Allah da bizi yolumuzdan şaşırtmasın. Bana bu gücü, öz güveni veren bu spordur; her şeyi haltere borçluyuz." şeklinde sözlerini tamamladı.