Irak'ın kuzeyindeki Pençe-Şimşek operasyonları sırasında bacağını kaybeden Hataylı Komando Uzman Çavuş Yusuf Deli, küçüklüğünden itibaren asker olmayı istediğini söyledi.
Deli, Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde 2017'de görev yapmaya başladığını belirtti.
"2020 yılında Pençe-Şimşek Harekatı esnasında arama tarama faaliyetinde el yapımı patlayıcıya basmam sonucunda yaralandım. Bunun neticesinde sol bacağımda diz üstü ampütasyon gerçekleşti, sağ bacağımda da kırıklar vardı."
"Hayatım film şeridi gibi gözümün önünden geçti"
Deli, ölümü göze alarak asker olduğunun altını çizdi.
"Bombaya bastığım anda büyük bir çınlama hissettim, patlama esnasını tam hatırlayamıyorum. Hayatım film şeridi gibi gözümün önünden geçti. O esnada sevdikleriniz aklınıza geliyor, başka bir şey düşünemiyorsunuz. Bilincim açıktı, dirayetli olmaya çalıştım. Zaten ben de timde sağlık personeliydim ama ben yaralandım, müdahaleyi arkadaşlarımın yapması gerekti.
İlk müdahalenin ardından Ankara'ya getirilerek Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde ameliyat oldum ve daha sonra Ankara Gaziler Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavim devam etti. Burada inanılmaz bir aile ortamı var, herkes bizim için, ağabey, abla, anne ve baba gibi. Burada ilk adımınızı atıyorsunuz, nasıl ki bir çocuk doğar ve ilk adımını atar, anne babası varsa yanında olur, burada da biz böyleyiz. İlk adımımı attığımda buradaki ablalarımız hep yanımdaydı. Protezim geldikten hemen sonraki süreçte ilk adımlarımı atmaya başladım, yaklaşık 2 ay sonra ilk adımlarımı attım."
"Gazilerimizi ve engellilerimizi spora teşvik etmek için elimden geleni yapacağım"
Deli, olay sonrası hayata bakışının değiştiğini anlattı.
"Askerlikten önce de futbol oynuyordum, her zaman spor yapıyordum. Gazilerin burada antrenman yaptığı gördüm, ben de katıldım. Tekerlekli sandalye basketbolu oynamaya başladım. Memleketimde de Hatay Büyükşehir Belediyesi Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı'na girdim. Hedefim milli sporcu olmak. Aynı zamanda Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi 2. sınıf öğrencisiyim."
Deli, en büyük hedefinin milli takıma girmek olduğunu ve bunun için çok çalıştığını dile getirerek, taburcu edildikten sonra döndüğü memleketinde 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremi ailesiyle yaşadığını ifade etti.
Deli, depremden dolayı antrenmanlara katılamadığını, bunun kendisini çok üzdüğünü ama bireysel olarak idmanlarına devam ettiğini kaydetti.
"Depremden de sağ çıkabildim, sevdiklerimi kaybettim. Yaklaşık 7 ay geçti ama acısını sürekli bir yanımızda hissediyoruz. Ancak yaptıklarım ve yapacaklarımla örnek olmaya devam edeceğim. Gazilerimizi ve engellilerimizi spora teşvik etmek için elimden geleni yapacağım."
Gelecekte basketbol antrenörü olmak için çabalayacağını söyleyen Deli, bundan sonra hayatını spor üzerine kurmak ve bu alanda tüm gazilere örnek olmak istediğini vurguladı.
"Her zaman Türk bayrağımızı dalgalandırmaya devam edeceğiz"
Uzman Çavuş Deli, gazi olduktan sonra iki doğum gününün olduğunu belirterek, "Biri doğduğum 18 Eylül, bir diğeri ise 19 Eylül Gaziler Günü." dedi.
Yürüyebilmenin ve yeniden ayağa kalkabilmenin mutluluğuyla yaşama daha sıkı tutunduğunun altını çizen Deli, duygularını dile getirdi.
"Hep asker olmayı istedim. Bu hedefime ulaştım. Asker olduktan sonra Kuzey Irak'taki operasyonda başarılı bir şekilde görevimi yaptım, birçok görevlerde bulundum ve gazi oldum. Gazi olduktan sonra da hiçbir şeyi bırakmadım. Bugün tekrar beni çağırsalar, tekrar giderim. O derece askerliği seviyorum.
Cumhuriyet'imizin 100. yılında da bütün ebediyete intikal eden şehitlerimizi rahmetle anıyorum, tüm gazilerimizi kutluyorum. Biz her zaman buradaydık, burada olmaya devam edeceğiz. Kimsenin gözü arkada kalmasın, her zaman Türk bayrağımızı dalgalandırmaya devam edeceğiz."
"Sosyal hayata adapte olmuş durumda"
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Ankara Gaziler Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Engin Koyuncu da gazi Yusuf Deli'nin sağlık durumuna ilişkin bilgi verdi.
Uzman Çavuş Deli'nin hastaneye geldiğinde sol bacağında ampütasyon, sağ bacağında da kırık ve farklı sorunların bulunduğunu belirten Koyuncu, "Yusuf Gazimiz, şu anda sol bacağındaki proteziyle yürüyebiliyor, sosyal hayata adapte olmuş durumda." ifadesini kullandı.
Koyuncu, sportif faaliyetlerde bulunan gazinin genel sağlık durumunun çok iyi olduğunu, basketbolun yanı sıra paraşütle atlama gibi aktiviteleri rahatlıkla yapabildiğini, diğer gazilere ve engelli vatandaşlara örnek olduğunu söyledi.
Yılda 900 gazinin protezleri Ortez Protez Merkezi'nde ileri teknolojiyle üretiliyor
Hastanenin, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve TRT tarafından başlatılan kampanya sonrasında bağışlarla, Türk Silahlı Kuvvetleri Elele Vakfının koordinasyonunda kurulduğunu, yaklaşık 23 yıldır hizmet verilen merkezin kuruluş amacının gazilerin çağdaş koşullarda rehabilitasyonunun gerçekleştirilebilmesi olduğunu anlatan Koyuncu, dünya ile eş zamanlı, yüksek teknolojinin sunduğu tüm hizmetlerin verildiğini aktardı.
Koyuncu, kuruluşundan bugüne merkezde çok sayıda gazinin tedavisinin tamamlandığına işaret etti.
"Yılda yaklaşık 1000 gazimiz burada yatarak tedavi görüyor, 7 bin civarında gazimizin ayaktan poliklinik muayenesi yapılıyor ve yine yılda 900 gazimizin Ortez Protez Merkezi'nde ileri teknoloji kullanılarak protezleri üretiliyor. Bunun yanı sıra yaklaşık 150 gazimizin de küçük çaptaki ameliyatları yapılıyor.
Merkezde açık ve kapalı spor alanları var, sportif faaliyetleri rehabilitasyonun bir parçası ve tamamlayıcısı olarak görüyoruz. Türk Silahlı Kuvvetleri Rehabilitasyon Merkezi Engelliler Spor Kulübü bünyesinde de futbol, basketbol, okçuluk gibi spor faaliyetleri sürdürülüyor. Buradan ülkemize kazandırılan 100'ün üzerinde milli sporcumuz var."