Melek ve Ali Yeşilyurt çiftinin ikinci çocuğu olan Yiğit'e 2,5 yaşındayken otizm ve hiperaktivite tanısı konuldu.
Karadeniz Özel Eğitim Meslek Okulu öğrencisi olan Yiğit, beş yıl önce ailesinin yönlendirmesiyle başladığı yüzmede, antrenör Onur Mutlu ile çalışarak kendisini geliştirdi.
Nevşehir'de 6-9 Haziran'da düzenlenen Okullar Arası Özel Sporcular Yüzme Türkiye Birinciliği'ne katılan Yiğit, 50 metre kelebekte ikinci, 100 metre sırtüstünde üçüncü, 200 metre karışık ile 200 metre serbestte ise dördüncü oldu.
Gözünü yeni başarılara ve milli takıma çeviren Yiğit, Trabzon Pasifik Spor Kulübü bünyesinde antrenörü Mutlu eşliğinde haftanın 6 günü Ortahisar Belediyesi Kapalı Yüzme Havuzu'nda çalışmalarını sürdürüyor.
Yiğit Yeşilyurt, beş yıldır bu sporu yaptığını belirterek, "Yüzmeyi çok seviyorum, herkese tavsiye ediyorum. Hedefim milli takıma girmek." dedi.
Yiğit'in annesi Melek Yeşilyurt ise otizm ve hiperaktivite tanısı konulan oğlu için neler yapabileceklerini düşündüklerini söyledi. Yeşilyurt, ilerleyen yıllarda Yiğit'in yüzmeye karşı yeteneğini fark ettiğini anlattı.
"Normal çocuklarla yüzmeye başladı. Yüzmeye başladığı gruplarda şans eseri antrenörü Onur Bey ile tanıştık. Biz de Yiğit'e sosyal anlamda çok şey kattığının farkına vardık. Bu şekilde son 4-5 senedir yüzme havuzunda elimizden gelen her şeyi hocası eşliğinde yapmaya özen gösteriyoruz."
Yeşilyurt, yüzmenin Yiğit'in sağlığına büyük faydası olduğuna işaret etti.
"Yüzme, Yiğit'in hiperaktivitesini çok büyük oranda azalttı, konsantrasyonunu daha uzun vadede sağlayabilmeyi başardı. İnsan ilişkilerinde hızlanmaya başladı çünkü önceden ikili ilişki kurmayı çok sevmiyordu ama şimdi yarışmak ya da grup halinde spor yapmak onu çok mutlu ediyor. Vücut olarak, sağlık olarak Yiğit'e yüzmenin çok büyük faydası olduğunu söyleyebilirim."
Snne Yeşilyurt, Yiğit gibi özel çocukların ebeveynlerine tavsiyelerde bulundu.
"Önce kendi çocuğunuzu, çocuğunuzun özelliklerini anlamanız lazım. Çünkü otizm çok büyük bir yelpazeye sahip, her çocuğumuzun farklı farklı özellikleri var. Mesela Yiğit'in ezber gücü ve görsel hafızası çok kuvvetli, biz bunu anladığımızda 'Ne yapabiliriz?' dedik. Sporun mutlaka olması lazım. Bunun yanında tabii ki eğitim de şart, özel eğitim veren yerler var, buralarla destekli hareket etmeli aileler."
"Yiğit'in görsel hafızası çok iyi"
Antrenör Onur Mutlu da Yiğit ile çalışmalara 2019 yılı sonunda başladıklarını ifade etti.
"Çalışmaya başladıktan 10 gün sonra hemen ilk bölge müsabakasına götürdüm fakat yeni başladığı için barajı geçemedi. Sonrasında 2020'de başlayan pandemi süreciyle Yiğit çok zorlandı. Özel çocuklara verilen izinle antrenman yapabileceğimiz her yerde Yiğit ile çalıştık. Burada önemli olan Yiğit'i kaybetmemekti çünkü pandemi süresince hareketsiz kalmanın bir sonucu olacaktı. Bu sürecin de tamamlanması sonrasında Yiğit geçen yıl ilk müsabakalara çıktı ve Türkiye şampiyonası gibi kulvarlarda iyi sonuçlar almaya başladı. Fakat yeterli değil. Yiğit için daha ilerisini, daha iyisini hedefliyoruz. Kendisi de aynı hedefte."
Mutlu, Yiğit'in ilk başlardaki isteksizliğini, başarabildiğini gördükçe aştığını, artık antrenmanı olmadığı günlerde bile çalışmak istediğini aktardı.
Mutlu, Yiğit'in gördüğünü anında kavradığına dikkat çekti.
"Yiğit yüzmeye ilk başladığında serbest ve sırtüstü ağırlıklı gidiyorduk ama mesela kelebek stilini ben öğretmedim, sadece tekniğini öğrettim. Yiğit'in görsel hafızası çok iyi olduğu için diğer sporcuları izleyerek öğrenmiş. Hangi tarzda kim ayağını nasıl vuruyor, kolunu nasıl atıyor, onu görerek öğreniyor."