7 yaşındaki Muhammed Ali Biçer, sosyal hayata katılmasını sağlayan yüzme sporunda kendisini geliştirmeyi hedefliyor. Ailesinin desteğiyle 3 yaşında yüzmeye başlayan Muhammed Ali, sporla bedensel ve sosyal becerilerini artırdı.
Tek koluyla evde ve okulda her işini kendisi yapan Muhammed Ali, annesinin yardımıyla bacak protezlerini takıp koltuk değneklerinden destek alarak okuluna gidiyor.
Şehit Polis Bülent Aslan İlkokulunda birinci sınıfa devam eden Muhammed Ali, her sabah sınıfa girdiğinde arkadaşları tarafından alkışlarla karşılanıyor.
Nadir görülen uzuv eksikliğiyle dünyaya gelen Muhammed Ali, haftanın 4 günü Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile Yıldırım Belediyesine bağlı Naim Süleymanoğlu Spor Kompleksi'nde engelliler için ücretsiz düzenlenen yüzme kursuna katılıyor.
Antrenörü Kadir Gül eşliğinde yüzmeye başladığında sudan korkan ve denge sağlamakta zorlanan Muhammed Ali, kendini geliştirdiği bu sporda şampiyonluklar elde edeceği günlerin hayalini kuruyor.
"Turnuvalara katılacağım, birinci olmak istiyorum"
Muhammed Ali Biçer, yüzerken kendisini çok rahat hissettiğini belirtti.
"Suya girdiğimde bana güzel bir his geliyor. Sanki o gün çok iyi yüzeceğim ve bana hediye vereceklermiş gibi hissediyorum. Çok rahatım, suda önce 'dolphin' yapmaya başlıyorum. Bunu yaparken sadece bacaklarımı çalıştırıyorum. Sonra yüzüstü yüzüyorum, en son da sırtüstü yüzüyorum. Annem beni arabayla götürüyor. Tekerlekli sandalye getiriyor, giydiriyor, sonra havuza getiriyor. Hocamı çok seviyorum, çalışmalar çok güzel gidiyor. İnşallah turnuvalara katılacağım, Allah'ın izniyle birinci olmak istiyorum. Kadir hocamı çok seviyorum."
"Ben sadece dışarıda onun bacakları oluyorum"
Anne Gülay Biçer de ikinci çocukları olan ve Mevlid Kandili'nde doğduğu için Muhammed Ali adını verdikleri oğlunun, hamilelik döneminde görülmeyen engeliyle dünyaya geldiğini anlattı.
"Sürpriz bir bebek olarak geldi. 'Bunda da vardır bir hayır' dedik, bağrımıza bastık." diyen Biçer, doktorunun tavsiyesi ve gittiği kadın spor merkezinde bir eğitmenin yönlendirmesi üzerine antrenör Kadir Gül'e ulaştıklarını aktardı.
Biçer, oğlunun, havuzda suyla ilk buluştuğunda bağımsız hareket edebildiği için çok mutlu olduğunu dile getirdi.
"Onun gelişimi açısından bu çok önemli. Doğuştan bu ortopedik durumundan dolayı kamburluk olabilirdi, yüzme bunu engelledi. Kolunda hafif bir eğrilik var, ondan sebep doktorumuz yüzme önermişti. Yüzüyoruz, kolu çok uzun. Normalde 7 yaşında ama 10 yaş kıyafetleri giyiyor. Sanırım kolunu çok kullandığı için böyle. Engelli çocuğu olan ailelere tavsiyem, kesinlikle eve kapanmasınlar. Ben, Muhammed Ali doğduğundan beri 'Yarın nereye götüreyim?' diye bakıyorum. İnsanların tepkilerine bakmasınlar, ilk başta bir tepki veriyorlar ama çocuklar dahil sonradan bağırlarına basıyorlar. Büyüdükçe taşımada biraz zorlanıyorum, boyun rahatsızlığımdan dolayı. Onun dışında bir zorluğu yok çünkü her işini kendisi yapıyor. Ben sadece dışarıda onun bacakları oluyorum. Onun dışında tuvalete gitmesi, dişini fırçalaması, lavaboya çıkması, inmesi, yemek yemesi ve kanepeye çıkması... Evde her işini kendisi yapıyor."
"1,5-2 yıl sonra yarışma hakkını elde edecek"
Yüzme antrenörü Kadir Gül ise yaklaşık 7 yıldır yüzme branşında engelli çocuklarla çalıştığını kaydetti.
Gül, Muhammed Ali'nin yüzmeyi öğrendikten sonra kendini geliştirmeye başladığını vurguladı.
"Şimdi yarışma hazırlık safhalarına geldik. İnşallah 1,5-2 yıl sonra yaşından dolayı yarışma hakkını elde edecek. Biz de onu en iyi şekilde hazırlamaya çalışıyoruz. İleriye dönük çok büyük hedeflerimiz, planlarımız var."
Gül, engelli bireylere yüzme konusunda önerilerde bulundu. Gül, hem engellilerin hem de sağlıklı bireylerin gelişimlerinde sporun çok büyük yardımlarının olduğuna dikkat çekti.
"Bedensel, ruhsal ve psikolojik anlamda, özgüven ve motor becerilerini kazanmaları anlamında çok büyük katkıları var sporun. Özellikle engelli kardeşlerimizin gelişimine sporun ve yüzme sporunun çok büyük katkıları var. Küçük ve büyük kas gruplarını çalıştırma konusunda, fizik tedavi kapsamında, onların 'Biz de bu toplumda varız' diyebilmeleri adına çok büyük katkıları var. Özellikle engelli kardeşlerimizin devletimizin tüm spor tesislerinden faydalanmaları adına onların kabuklarından, evlerinden çıkmalarını, 'Hayatın içinde biz de varız' demelerini istiyorum. Çünkü engeller sadece ve sadece beynimizin içindedir. Bütün engelleri sevgiyle, şefkatle ve merhametle aşabileceğimizi düşünüyorum."