Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, A Milli Futbol Takımı'nın 2018 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri I Grubu'nda Kosova'yı 2-0 yendiği maçın ardından yaptığı açıklamada, istifa edeceği yönündeki haberlerin kesinlikle gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Karşılaşmadan sonra düzenlenen basın toplantısında açıklamada bulunan Terim, istifa edeceği yönündeki iddialardan haberi olmadığının altını çizip, şöyle konuştu:
"Açıkçası benim haberim yok. Çünkü dünkü basın toplantısından sonra tamamen kendimi kapattım. Telefonum açık değildi, ekibimden de kimse gelip bana bir şey söylemedi. Ben böyle bir şey mi ima ettim? Söyledim mi? Hayır. Spor kamuoyu ile genel kamuoyu aynı değil. Belirli bir grubun ne yapmak istediği çok açık. Ben bugün sonuç ne olursa olsun hiç öyle bir şey düşünmedim. Buradayım, daha yapacak çok işimiz var. Bunun kararını verecek de Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı ve yönetimidir. Bir şey olursa ben direkt söylerim. Bazılarının dileğinin böyle olduğunu biliyorum. Sosyal medya bu tip spekülasyonlara çok müsait. Eğer istifa edecek olsaydım, çok zaman vardı, bu bir. İki, ben kötü niyetli olsaydım bu arkadaşlarımızı İzlanda, Ukrayna maçına çağırırdım. Orada daha çok ihtiyaç yok muydu? Ben öyle biri değilim. Doğru bildiklerimi yapmaya çalışıyorum. İstifa edecek olsam bin defa ederdim."
"İçime sinerek verdiğim bir karar olmadı"
Fatih Terim; Arda Turan, Burak Yılmaz, Selçuk İnan ve Gökhan Gönül'ü milli menfaatler gereği A Milli Takım'a yeniden aldığını, ancak tartışmalara yol açan olayları yok saymasının da mümkün olmadığını dile getirdi.
Dört futbolcuyu yeniden kadroya almasının, oyuncularla ilişkisinin eskisi gibi olacağının garantisi olmadığını vurgulayan Terim, şunları söyledi:
"Bir defa ben hala aynı noktadayım. Yani bu tartışmalara yol açan olayları yok saymam mümkün değil. Kadroya almak demek, gönlüme almak demek değil. Milli menfaat bunu gerektirdiği ve kadroyu açıklamama birkaç saat kala önemli bir telefon aldığım için kadroya aldım. Bu telefondaki görüşmeler beni Arda ile görüşmeye itti. Emre Belözoğlu çok sevdiğim, çok da önem verdiğim bir kişiliktir. Yoksa basında birçok aracı okuyorum. Aman yarabbi, arayı şu bulmuş, bu bulmuş... Söylüyorum ismini işte, Emre... Emre'nin istedikleri ve Arda'nın söyledikleri onu kadroya almam için bana kafi geldi. Önce Emre ile konuşmam sonra da Arda ile konuşmam beni tatmin etti ve bu kararı verdim. Bu karar, açıkçası içime sinerek verdiğim bir karar olmadı. Yaşanmışları olmamış gibi kabul edemem ancak hepimiz profesyoneliz, hepimiz işimizde böyle davranmalıyız. Ben yetkiler içinde görevleri veririm, onlar da profesyonelce bunu uygular."
Fatih Terim, konuşmasına şöyle devam etti:
"Muhakkak ki bir şey yaşandı, itirazımız yok ancak sayın Cumhurbaşkanı'nın bile talimat verdiğini söyleyenler var. Türkiye'nin bu kadar olayları varken, sayın Cumhurbaşkanı'na bunu atfetmek haksızlık olmuyor mu? Sayın Cumhurbaşkanı her maçtan sonra bizi aramış, iyi günde kötü günde yanımızda olmuştur. Ama bu konuyla ilgili, ne 'al', ne 'alma', tek kelime etmemiştir. Araya girmeyen neredeyse kalmadı, iyi niyetle. Ancak belirli bir bölümün, gerek televizyonda, gerek gazetede, gerek sosyal medyada pek de bu işten hoşlandığını sanmıyorum. Onların iyi niyetine de inanmıyorum. Süreci körükleme yönünde bazı şeyler olmuştur. Ellerini ovuşturacakları bir pozisyon ortaya çıkmıştır. Türkiye'nin fırsatı kaçırmaması, milli menfaat için gereken neyse onu yaptığımızı insanların bilmesini isterim. Televizyonlar, gazeteler şahsi intikamın rövanş yerleri değildir. Benim yanımda ceketinin düğmesini açamayanlar bayağı bir babayiğit olmuşlar."
Fatih Terim, Emre Belözoğlu'na her zaman yanında yer olduğunu açıkladı. Terim, Emre'nin çok samimi bir şekilde kendisi ile konuştuğunu aktarıp, "Emre, bundan sonra bir sene daha oynayacakmış. Oynayabildiği kadar oynasın, ihtiyacım olduğu zaman alırım. Teknik adamlığa devam etmesini istiyorum, idari ve teknik olarak yanımda her zaman olabilir." dedi.
"(Eğer halktan özür dilemezlerse onları kadroya almam) demedim"
Türkiye Futbol Direktörü Terim, "Futbolcular özür dilemeden, kadroya almam" gibi bir açıklamasının asla olmadığını belirterek, şunları kaydetti:
"Ağustos ayındaki beyanım çok açıktı. İyi okumamışsınız, iyi de takip etmemişsiniz. İsterseniz birer tane dağıtsınlar, iyi bakın. Ben kendi şahsıma düşeni İspanya maçından sonra söyledim. Üzgün olduğumu ve özür dilediğimi açıkladım. Kendime ait özür beklemediğimi de söyledim. Kimseye özür diletemem. Sadece 'Benden dilemesinler, gitsinler halktan dilesinler.' dedim. 'Özür dilemezlerse milli takıma almam.' demedim. 2016 Fransa'nın da 2018'in sorumluluğunu da üzerime alıyorum. Pek çok kişinin alamayacağı bir kararla da bu oyuncularla ilgili 4 maçlık bir karar verdim. Eğer 'Halktan özür dilemezlerse onları kadroya almam.' demedim. Şerefe taktınız. Benim şerefle ilgili kimseye imam olmadı. Ben formayı kastettim. Bunları yerli yerine koyalım."
Terim, bu olaylar hakkında yapılan eleştirilerin dozunun kaçtığını söyleyerek, kendisine yönelik aleni bir düşmanlık yapıldığını iddia etti. Herkesi dikkatli davranmaya çağırdığını açıklayan Fatih Terim, şöyle konuştu:
"İhanete uğradığınızı hissettiğiniz oldu mu? Televizyonlardan, bilmediğinizi acımasızca öğrendiğiniz oldu mu? Ben eski stilime döneceğim galiba, öyle gözüküyor. İnşallah bana bunu yaşatanlar, bunu yaşamazlar. Arkadaşlar, muhakkak ki ben de hata yapıyorum, yapacağım da ancak belden aşağı dediğimiz yahut hakarete vararak, parmaklarımızı sallayarak konuşuluyor. Biraz haddi bilmek lazım. Böyle bir insanın eleştirilmesi için çok sebep var ama can acıtma olmaz. Önce yalan başladı, arkadan iftira başladı, arkadan söylemediklerimi söylenmiş gibi yazdılar. Sonuçta onlar benim düşmanım değil, onlar bu ülkenin çocukları. İçime sinerek de bu kararı vermedim, vermem gerektiğini düşündüğümden bu kararı verdim. Biz burada hepimiz ay-yıldızlı bayrağa hizmet ediyoruz. Onun için burada her şey hallolur. Ama zaten daha önce söyledim, bunları şahsıma yapılmış bir hadise olarak düşünmüyorum."
"Tepkim, oyuncuya dayalı düzene itiraz eden bir davranıştır"
Fatih Terim, EURO 2016'dan sonra adı geçen oyuncuları kadroya neden almadığı ile ilgili olarak ise şu açıklamayı yaptı:
"Benim tepkim, oyuncuya dayalı düzene itiraz eden bir davranıştır. Nasıl birine hata yaptığında kızıyorsak, öyle kabul edelim. Atanlar tutanlar bu kadroyu açıklayamazlar, doğrusu buydu. Ben o gün için her şeyi göze aldığımı açıkladım. Bir turnuva boyunca huzursuzluk olmaması mümkün mü. Antrenmanda oyuncular birbirine sert girince bile tansiyon yükselir. Biz bunların hepsini hallederiz, Fransa'da bir şey oldu, halledilmedi demek ki, buraya kadar taşındı. Herkes profesyonelce müthiş bir iletişim içerisinde ama bazı şeyleri de olmamış sayamayız. Açıkçası milli forma için hepimiz 'gel' diyorlar geliyoruz, biz de onları çağırıyoruz, emek veriyorlar. Arda da Burak'ı da ben katayım, diğerlerini söylemiyorum, çünkü Arda dışında bir şey konuşulmuyor. Ben Arda ile ilgili tek kelime etmedim. Arda da demedim, ima da etmedim. Genel olarak bir şey söyledim, bugün ilk kez konuşuyorum. İki cihan bir araya gelse hepimizin kendine saklayacağı şeyler vardır. Söylenmesi gerekenleri söylediniz, söylenmemesi gerekenleri de söylediniz. Daha neler olmuş, ne mizansenler... Terim ile Arda niye kavga etsin? Ne aynı yaştayız, ne aynı meslekteyiz. O futbolcu, ben hocayım. Bir defa böyle bir yanlışlık var. O da bundan sonra tamamen Barcelona'ya konsantre olsun, daha da iyi olsun inşallah. Gönlümün kırıklığını da anlattım. Gönlümün kırıklığı da elbet geçecektir. Ama benim geçmem için bazı şeyler var, onları görmem lazım. Sonuçta onlar milli formayı taşıyorlar, ter döküyorlar. Şu anda herhangi bir sıkıntı yok, olmaması için de uğraşıyoruz. Durum budur. "
"Bu ortamdan 3 puanla çıkmak önemliydi"
Fatih Terim, Kosova maçıyla ilgili olarak ise çok önemli bir galibiyet aldıklarını belirtti.
Kosova'nın kolay bir takım olmadığını söyleyen Terim, şu ifadeleri kullandı:
"Her geçen gün gelişen bir Kosova izliyoruz. Her şeye açık olan bir gruptayız. Berabere kalsak tabii ki çok önemli bir yara alırdık. Maçı teknik olarak analiz edebiliriz ama bu maçı esasında psikolojik analiz etmek daha doğru. Üç maçın getirdiği puan kayıpları, beraberinde sıkıntıları da getiriyor. Bu sıkıntılar da sahaya bir şekilde yansıyor. Bu ülkede yaşıyorsunuz, işte onun da sıkıntıları oluyor. Baktığımızda oyunu teknik olarak analiz edersek, bu tip oyunların anahtarı birinci goldür. Ne kadar erken atarsanız oyunda hakimiyeti kurup, daha çok pozisyon bulabilirsiniz. Ancak ilk yarı itibarıyla bayağı pozisyon bulup gol atamayınca değişikliğe gittik. İkinci yarı erken golleri bulunca oyun rahat devam etti. Yüzde 70'e 30 bir oranla topa sahip olmuşuz. Orta saha oyuncuları yüzde 90 pas isabetiyle oynamış. 648 pas yapan bir takımın daha çok pozisyona girmesi lazım. Sonuçlandırmada demek ki bazı sıkıntılarımız var. Netice itibarıyla bu ortamdan 3 puanla çıkmak önemliydi. Onu da aldığımız için sevinçliyiz."
"Ben çağırırken Volkan'ın lobisi mi vardı"
Terim, Volkan Demirel'in, milli takıma alınmamasıyla ilgili yaptığı açıklamalar hakkında ise şöyle konuştu:
"Volkan'ın açıklamasını duydum. Volkan Demirel'i biliyorsunuz ki A Milli Takım'a ilk çağıran benim. 2005'ten 2013'e kadar da kötü maçtan sonra, kötü golden sonra da, 2008'de atıldıktan sonra da kaleyi ona teslim etmişimdir. Ben çağırırken Volkan'ın lobisi mi vardı. Tamam lobide karşılaştık ama ben onu hiçbir zaman ikinci kaleci bile yapmadım. Ne zaman olmuşsa olmuştur. Ben onu çok sevdiğim bir çocuk olduğu için açıklamalarını, milli takımda oynama isteğine veriyorum. O da bilir ki biz adaletten şaşmayız, Allah'a şükür. Verilmeyecek hiçbir hesabımız da yoktur. Bunu duymak çok hoşuma gitti. Yalçın da bize tweet atmamış mıydı. Hiç kimseye kastım falan yok. Bunun cevaplarını sizin vermeniz lazım. Ama siz bu tarafa çalışıyorsunuz. Volkan da bizle beraber olabilir, herkes olabilir."
"Cengiz'i beğendim"
Fatih Terim, 19 yaşındaki Cengiz Ünder'in milli takımda ilk kez forma giymesiyle ilgili olarak ise şu ifadeleri kullandı:
"Cengiz'i beğendim. Heyecanlanacağını tahmin ettim ama gayet hoşuma gitti. İnşallah bin defa milli olur. Onları her zaman formanın içinde göreceğiz. Daha yeni sürprizlerimiz olacak. Bu çocuklar bizim geleceğimiz. Bazılarına doğal olarak şans veremiyoruz ama şans vermeye devam edeceğim."
"Galatasaray ile adımın geçmesi kadar doğal bir şey olamaz"
Türkiye Futbol Direktörü Terim, Galatasaray'la adının anılmasının normal bir durum olduğunu aktardı.
Terim, Galatasaray ile adının anılmasının kendisinden kaynaklanan bir durum olmadığını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Galatasaray ile adımın geçmesi kadar doğal bir şey olamaz ancak zaten ben hayatımda hiçbir hoca takımda varken görüşmedim ki böyle bir şey olsun. Galatasaray'ın hocası, çok da iyi iş yapıyor. Canı gönülden başarılar diliyorum. Bundan daha doğal ne olabilir, Galatasaray tarihine geçmiş bir kişiye, seyircinin özlemi olabilir. Bu benden kaynaklanan bir şey değil, bu, dünya durdukça böyle olacak. Bir kısım insanlar belki bunu hep isteyecek. Ben onun (Riekerink) rahat olmasını isterim, zaten rahat da görünüyor. Böyle bir şey olsa söylerdi zaten. Birçok takımla adımız anılıyor, anılacak da." AA