Bordo-mavili kulüp internet sitesinden yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Şike Davasıyla ilgili verdiği beraat kararlarına yönelik kamuoyunda oluşturulmaya çalışılan ‘tertemiz’ algısı üzerine açıklama yapılma gereği duyulmuştur.
Yıllar önce şike suçundan ağır ceza mahkemesinde yargılandıklarında ses kayıtlarını, yer tespit tutanaklarını, para trafiklerini inkar etmeyenlerin, hatta bazı sanıkların yargılama sonunda alacakları cezayı da kabul ederek hükmün açıklanmasını geri bırakılmasını sağlamalarına rağmen bugün “aklandık” yönünde açıklamalar yapmasını ‘karakomik’ bulduğumuzu belirtmek isteriz. Ayrıca o dönemki yargılama sonucunda aldıkları cezayı Yargıtay’a taşıyanların ne tapelerin ne de dosyadaki belgelerin sahteliğinden tek satır bahsetmediklerini de yeniden hatırlatmak isteriz!
Dün, kolkola girdikleri vatan hainleriyle kendi tesislerinde maç düzenleyenlerin, onlara forma giydirerek kulüplerine üye yapanların ülkemize yönelik alçak darbe girişiminden sonra bir anda saf değiştirmelerini ibretle izlemiştik. Dün, şike dosyasında inkar etmedikleri belgelere, saf değiştirdikten sonra “kumpas” diyenlerin, “sahte” diyenlerin o belgelerle kulübümüzü UEFA’ya şikayet ederek “Trabzonspor da şike yaptı” acizliğine düşmesini utançla izlemiştik. UEFA’da, CAS’ta, İsviçre Federal Mahkemesi’nde ve TFF’de şike eylemlerinden dolayı ceza alanların, kendi kamuoyuna “çatırdayacaklar” şeklindeki yalanlarını hayretle izlemiştik.
Karakomik film: Aklandık!
— Trabzonspor (@Trabzonspor) November 6, 2020
CAS’ın 2010-2011 sezonuna yönelik gerekçeli kararının 267. paragrafı: “Şike suçu bizim tarafımızda sabittir. Türk Yargıtayı tüm kişileri aklasa bile, bu durum, verdiğimiz kararı etkilemeyecektir.”
Detaylar https://t.co/1IQK8nXeCV pic.twitter.com/0XeILxCCdW
Geçen sürede ne bir çatırdama oldu, ne de bir patlama! Tek gerçek vardı: Fenerbahçe Trabzonspor’a karşı şike yapmıştı!
Bugün, hangi ceza mahkemesinde aklanma sağlanırsa sağlansın sportif yargılamada şike gerçeği değişmeyecektir. Çünkü ceza yargılaması ile sportif yargılama birbirinden farklıdır. Bunu kendilerinin avukatları da gayet iyi bilmektedir.
Mahkemeler toplumun vicdanıdır! Dünyanın gözü önünde 2010-2011 sezonunda Trabzonsporumuza karşı yapılan şike, herkesin malumudur. Şikenin, ceza mahkemesi kararlarıyla ortadan kaldırılamayacağı da aşikardır. Gerek UEFA gerekse CAS’ın kararlarında bu durum net bir şekilde ifade edilmektedir.
CAS’ın 2010-2011 sezonuna yönelik şike eylemleriyle ilgili yaptığı yargılamanın sonucunda hazırladığı gerekçeli kararın 267. paragrafı: “Türk Yargıtayı tüm kişileri aklasa bile, bu durum, verdiğimiz kararı etkilemeyecektir."