Türkiye Buz Pateni Federasyonu (TBPF) Başkanı Gökhan Özdemir, Furkan Akar'ın, Montreal şehrinde gerçekleştirilen şampiyonada Türkiye adına bu branşta ilk defa Final A'da yarışma başarısı gösterdiğini, 1500 metre finalinde 2.17.456'lık derecesiyle dünya 6'ncısı olduğunu anımsattı.
Özdemir, federasyon başkanlığına adaylığı döneminde, 4 yıl önce bastırdığı kitapçıkta "Mutlaka buz pateninde altın çağı yaşayacağız" diye bir başlık bulunduğunu belirtti.
Gökhan Özdemir, geçen 4 yıl içinde elde ettikleri çok önemli başarılar arasında olimpiyat ve dünya altıncılığının yanı sıra Avrupa Gençlik Olimpik Oyunları'nda (EYOF) sürat pateninde kazandıkları gümüş ve bronz madalyalar olduğunu ifade etti.
"Hiçbir başarı tesadüf değildir. Göreve gelmemizin dördüncü ayından sonra yabancı hoca eşliğinde üniversitelerin, özellikle Türkiye Olimpik Hazırlık Merkezi sisteminin de desteğini alarak belli program çerçevesinde çalıştık. Bu programı hiç aksatmadık, yurt içi ve yurt dışı kamplarla destekledik. Hocalarımızın talimatları neyse, ona göre hareket ettik. Kurduğumuz 5-6 kişilik kadroya özel eğitim verdik. Aslında hedefimiz olimpiyatlara katılabilmekti. Katılabilmek de bizim için bir ilkti. Bunun için mücadele ettik. Çocuklarımız ve biz çok çalıştık. Çalışarak bu noktaya geldiler. Disiplinli, bilimin eşliğinde çalışmak... Tüm bunları araştırdık ve ona göre çalıştık. Olimpiyatlara gideceğimize inanıyordum. Katılma hedefini gerçekleştirdik. Olimpiyat altıncısı olmak ise çok özel bir durum, büyük başarı. Dünya Şampiyonası'nda aldığımız başarı da bunun tescili. Demek ki doğru yoldayız. Çocuklarımızın başarısı tesadüf değil. Çalışmaların karşılığını hem biz hem onlar alıyor. Bu da bizi çok mutlu ediyor."
"2026 Kış Olimpiyatları'nda madalya hedefliyoruz"
Özdemir, geçmişte çeyrek final göremezken, şimdi Dünya Şampiyonası'nda finalde kaydıklarına dikkati çekerek, "Hiç katılamıyor, kota alamıyorduk. Eminim ki bundan sonra çok daha fazla yarışmada, çok daha fazla mesafede final kaymaya devam edecek, hatta madalya da alacağız." dedi.
[Fotoğraf: AA (Türkiye Buz Pateni Federasyonu Başkanı Gökhan Özdemir)]
Furkan'ın başarısının çıtayı yükselttiğine işaret eden Özdemir, bundan sonraki olimpiyatlarda kürsü görmeyi arzuladıklarını kaydetti.
Özdemir, yalnız kısa kulvar değil, figür branşında da olimpiyatlara katılmayı istediklerini belirtti.
"2026 hedefi, artık olimpiyatlarda madalya hedefi. Buz dansında geçmiş iki dönem olimpiyatlarda vardık. Ondan önceki dönem tek kadınlarda olimpiyatlarda vardık. Önceki dönemlerde olimpiyata hep sporcu verdik. Artık kısa kulvar, buz dansı ve figürde olimpiyatlara takım halinde katılacağız. Artık 2026'da hedefimiz olimpiyatlara katılmak değil, tüm branşlarımızla takım halinde orada ülkemizi temsil etmek. Bunu hedef alıyoruz. Buz pateniyle ilgili Türkiye, dünyada varlığını tescil etti. Dolayısıyla Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi de 2026'ya hazırlanmamız için üzerlerine düşeni yapmaya, ne isteğimiz varsa oturup konuşmaya hazır olduklarını beyan etti. Artık sporcularımız olimpiyatlarda yer aldı ve bundan sonra da yer alacaklarına herkes inanıyor."
"Bu sistemi yöneten kişi tescil etti"
Özdemir, sporcularının başarısının kendilerini gururlandırdığını ve uluslararası arenada övgüyle bahsedilen ülkeler arasına soktuğunu vurguladı.
Özdemir, Nathalie Lambert'in, Uluslararası Paten Birliğinin (ISU) kısa kulvar ile ilgili önemli yönetim kurulu üyesi ve dünyada bu branşı yöneten kişi olduğunu aktardı.
"Olimpiyatlardan sonra bana mesaj attı. Mesajında, 'Siz, Türkiye'de 10 yıllık geçmişi olan bu sporda ülke olarak dünya tarihine imza attınız.' dedi. Türkiye olarak önemli başarıya imza attığımızı, dünyada bu sistemi yöneten kişi tescil etti. Bu, bizim için önemli bir gururdur."
Özdemir, altyapıya da değindi.
"Kısa kulvar sürat pateni ekibimiz, olimpik kadromuz çok genç. İki olimpiyat daha görebilirler. Ancak onlardan bir jenerasyon küçükler, ağabeylerini bu şekilde başarılarla görerek çok etkilendi. Dolayısıyla altyapımız da kuvvetli geliyor. Biraz tesis desteği, tesislerdeki sistem desteği, federasyonumuzun desteğiyle bu çocuklar çok kısa sürede ağabeylerine yetişecek. Hatta onlarla yarışabilecek düzeye gelecekler. Aşağıdan çok başarılı, çok sıkı çocuklar geliyor. Önce onları Avrupa'da tecrübe sahibi yapacağız, daha sonra da dünyada platformlara çıkaracağız."
