Premier Lig'de 2015/16 sezonu. Leicester City bir peri masalına imza atıyor ve ligi şampiyon olarak tamamlıyordu. Ranieri'nin ekibinin son haftada rakibi, sezonu oldukça kötü geçiren Chelsea'ydi.
Bir önceki sezon şampiyon olmuşlardı ancak 2015/16'yi 10. sırada bitirebildiler. Ligin son haftasında oynadıkları Leicester maçı belki taraftarlar için kabusun sona ermesiydi ama sahadaki bir isim için hikayenin başladığı gündü.
Chelsea menajeri Hiddink, karşılaşmanın 60. dakikasında Ivanovic'i oyundan aldı ve sahaya akademiden yetişen 19 yaşındaki Fikayo Tomori'yi sürdü.
Bu maç, Tomori'nin Chelsea A Takımı ile sahaya çıktığı ilk karşılaşmaydı. Tomori ile beraber o gün sahada akademiden arkadaşları Ruben Loftus-Cheek ve Tammy Abraham da vardı.
Asıl patlamayı Derby'de yaptı
Tomori o günden sonra yeniden Chelsea A Takımı ile buluşmak için birkaç yıl beklemek zorunda kaldı. Ancak bu süre zarfında Brighton, Hull City ve Derby County formalarıyla Championship tecrübesi yaşayarak kendini geliştirdi.
Brigthon'da sağ bek, Hull City'de ise 3'lü savunmanın sol stoperi ve 4'lü savunmada sağ bek oynayan Tomori, bu sayede farklı mevkilere de uyum sağlamayı öğrendi. Ancak asıl patlamayı geçen yıl formasını giydiği Derby'de yaptı.
Derby'de sezonun oyuncusu seçildi
Derby'de menajerlik görevine gelen Frank Lampard, ilk iş olarak eski takımı Chelsea'den Fikayo Tomori ve Mason Mount'u kiraladı. Bu kiralama, klasik bir 'genç oyunculara forma şansı verme' değil aksine, onlar üzerine bir takım inşa etme projesiydi.
Tomori o sezon Derby ile 56 maça çıkarken, Mount da 45 karşılaşmada görev aldı. Ayrıca Tomori, Derby'de sezonun oyuncusu seçildi. Lampard bir sonraki sezon Chelsea'nin başına geçtiğinde hem Tomori hem de Mount'u doğrudan A takım oyuncusu olarak kullanmaya başlayacaktı.
Birçok Afrikalıya göre şanslı bir çocuk
Tomori, Nijeryalı bir ailenin oğlu olarak Kanada'da doğdu. Birçok Afrikalı futbolcunun hikayesine göre şanslı bir çocuktu. Ailesinin maddi durumu iyiydi. Henüz o bebekken Kanada'dan İngiltere'ye geldiler ve Tomori de burada okula başladı.
Futbolla okulu beraber götüren Tomori derslerindeki başarısıyla da dikkat çekiiyordu. Okulda futbolun yanı sıra atletizm ve rugby ile de ilgileniyordu. Notlarının neredeyse hepsi A olan Tomori'nin en sevdiği dersler ise Fizik, Kimya ve Tarihti. Öğretmenlerine göre Tomori, akıllı, geleceği parlak, arkadaşları tarafından sevilen ve yüzünden gülücük eksik olmayan bir çocuktu.
Yeni umut
Chelsea ile 2 defa Gençler Şampiyonlar Ligi'ni kazanan, İngiltere U20 Milli Takımı'yla da dünya şampiyonu olan Tomori, hem Lampard hem de Southgate tarafından artık el üstünde tutuluyor.
Terry ve Ferdinand döneminden sonra istikrarlı bir savunma lideri bulamayan İngilizlerin yeni umudu bu genç adam. Bakalım gelecek ona ne gösterecek...