Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nün yetenek taramasında eskrim sporuna olan yatkınlığı ile keşfedilen 20 yaşındaki milli sporcu Nisanur Erbil, kısa sürede büyük başarılara imza attı.
Lisede eğitim görürken okulda yapılan yetenek taramasında bu spora yönlendirilen Nisanur Erbil, bir Avrupa Şampiyonluğu, 2 Avrupa ikinciliği, gençlerde dünya ikinciliği, dünya üçüncülüğü ve sayısız Türkiye şampiyonluğu ile olimpiyatlara göz kırpıyor.
Nisanur Erbil, voleybol oynayıp yüzme sporuyla ilgilendiği bir dönemde eskrime yönlendirildiğini belirtti.
"Ailem ilk eskrim sporunu duyunca çok şaşırdı. İlk kez duydukları bu spor ile ilgili olumsuz yaklaşmışlardı. Ancak antrenörüm onlarla görüşerek ikna etti. Sonrasında ailemin çok desteğini gördüm. Başarı ve madalyaların ardında ailemin ve antrenörlerimin çok büyük fedakarlıkları var."
Nisanur Erbil, hedefinin olimpiyat şampiyonluğu olduğunu, ülkesini en iyi şekilde temsil etmek istediğini söyledi.
"Ülkemizi en iyi şekilde büyük derecelerde temsil etmek istiyorum. Altın madalyayı ülkeme ve memleketime getirmek istiyorum. En büyük hedefim ve hayalim olimpiyat."
"Antrenörüm beni bu branşa kazandırmak için büyük mücadele verdi"
Erbil, eskrime, antrenörü Serkan Küçük ile başladığını ifade etti.
"1 yıl burada antrenmanlarımı sürdürdükten sonra Ankara’ya taşındım. O dönemde hayatımda yüzme ve voleybol branşları da vardı. Okulumuzdaki yetenek taraması projesi kapsamında sporcular belirlendi. Türkiye’de ilk 200’e kaldım ve Serkan Küçük hocamla tanıştım. O da beni bu branşa kazandırmak için çok büyük bir mücadele verdi. Eskrim kesinleşince sırasıyla voleybol ve yüzmeyi bıraktım. Yıldızlar kategorisinde Avrupa Şampiyonluğum, Gençlerde dünya ikinciliği, 2 Avrupa ikinciliği, 1 de dünya üçüncülüğüm var. Avrupa şampiyonalarında 7 madalyam var. Onun dışında birçok gençler ve dünya kupası ve sayısız Türkiye şampiyonluğum var."
"14 yaşımda ailemden ayrıldım"
Nisanur Erbil, kadınların ülkedeki birçok alanda desteklendiğini kaydetti.
"Benim için en zor süreç ailemden ayrılmaktı. Bir kız çocuğu olarak ailemin yanından 14 yaşında ayrılıp, tek başıma Ankara gibi büyük bir şehre taşındım. Benim için zorlu bir süreçti. İmkanlar doğrultusunda kadın başıma da bu dereceleri aldım. Kadın başarılı bir sporcu olmak çok daha büyük bir onur. Bu bakımdan ailemi de gururlandırmak çok hoş benim adıma. Başarı ve madalyaların ardında çok büyük fedakarlıklar var. Ailemin ve antrenörlerimin çok büyük fedakarlıkları var. Sosyal hayatımdan ve okulumdan yeri geldiğinde feragat ettim. Bir hedef koyduğunuzda o hedefe ulaşmak için elinizden geleni yapmanız gerekir. Tüm hayatımı da o hedef doğrultusunda değiştirdim."