112 Acil Hattı ayda yaklaşık 600 bin, yılda 7 milyon çağrı alırken, bu çağrıların yüzde 90'ı asılsız ihbarlardan oluşuyor.
Ayrıca acil çağrı hattı çalışanları, hastaya çabuk ulaşmak ve doğru müdahalede bulunmak amacıyla telefonda hastaya ya da yakınına sordukları "yaşı", "cinsiyeti", "tıbbi geçmişi", "bulunduğu yerin açık adresi", "bilincinin yerinde olup olmadığı", "nefes alıp almadığı", "kanaması ya da göğüs ağrısı olup olmadığı", "yaranın yeri ve nasıl meydana geldiği" gibi soruların lüzumsuz algılanarak, yanıt verilmemesinden yakınıyor.
Avrupa ve Anadolu yakalarında birer tane olmak üzere, İstanbul'daki iki Komuta Kontrol Merkezi vatandaşlara en hızlı hizmeti sağlamak için gayret gösteriyor.
Kentte 3 binden fazla sağlık çalışanı var
İstanbul Avrupa İl Ambulans Servisi Başhekimliği Başhekimi Uzm. Dr. Fatih Türkmen, İstanbul Avrupa 112 Komuta Kontrol Merkezinin ambulansların yönetildiği ve çağrıların karşılandığı yer olduğunu söyledi.
Avrupa Yakası'ndaki yaklaşık 1000 komuta kontrol merkezi çalışanının nöbet usulü 7/24 hizmet verdiğini belirten Türkmen, ayrıca, İstanbul halkının tüm hastaneler arasındaki hizmetinin yine bu noktadan karşılandığını dile getirdi.
İstanbul genelinde toplam 272 acil yardım istasyonu bulunduğunu aktaran Türkmen, bu istasyonlarda faal olarak görev yapan 416 kara ambulansı bulunduğunu, bunların 9'unun yenidoğan hastalara özel kuvözlü ambulanslar, 3'ünün obez ambulansları, 2'sinin de 4 yataklı ambulans olduğunu vurguladı.
Türkmen, bunların dışında 2 deniz ve 1 helikopter ambulansla da İstanbul halkına hizmet verdiklerini anlattı.
İl genelinde 3 binden fazla sağlık çalışanı bulunduğuna işaret eden Türkmen, "Bunların bir kısmı doktor, bir kısmı paramedik, bir kısmı acil tıp teknisyeni, bir kısmı da sürücü. Bu sağlık çalışanlarımız, gelen çağrıyı en kısa sürede değerlendirerek, en ideal, en uygun konumdaki ekip olarak, en kısa sürede tam donanımlı, yoğun bakım şartlarındaki ambulanslarımızla olay yerine intikal ederek hizmet vermekteler" diye konuştu.
Kentteki tüm ambulansların yoğun bakım şartlarına uygun olduğunu, hayatını yoğun bakım şartlarında devam ettirmesi gereken bir hasta için her türlü tıbbi ilaç ve malzemeyi barındıracak şekilde dizayn edildiklerini belirten Türkmen, bazı ambulanslarda da doktorların bulunduğunu ve olay yerine intikal ettiklerinde hastane ortamında gibi gereken tüm müdahaleyi orada gerçekleştirebildiklerini aktardı.
"Karşılaştığımız en büyük sorun gereksiz çağrılar"
Fatih Türkmen, büyük bir metropol olan İstanbul'da en büyük sorunlarının trafik ve ambulans sistemine adapte olmayan sürücüler olduğunu anlatarak, şöyle devam etti:
"Tabii ki bunun içerisinde ambulans sirenini görünce ortaya çıkan panik de var. Biz vatandaşlarımıza panik olmamalarını ve acil durumda, sağlı sollu fermuar sistemiyle ambulansa yol vermeleri gerektiğini söylüyoruz.
Kesinlikle frene basmamaları ve araçlarımızı yakın şekilde takip etmemeleri gerekiyor. Çok yapılan hatalardan biri de ambulanslarımız hızlı giderken peşine takılmak.
Burada da en fazla karşılaştığımız ambulanslarımıza arkadan yapılan kazalar. Ambulans yüklü bir cihaz, içerisinde hastayla birlikte en az 4 kişi bulunuyor ve donanım var. Fren yaptığında arkasından gelerek çarpan araç, tıbbi müdahaleyi engellemiş oluyor. Ayrıca, ambulanslarımızın çıkış noktalarına park edilmesi de zaman zaman karşılaştığımız bir sorun."
Karşılaştıkları en büyük sorunun "gereksiz çağrı" olarak tabir ettikleri aramalar olduğuna dikkat çeken Türkmen, "112 hattını arayarak çocukların gereksiz yere meşgul etmesi, başka yerler aranacakken 112'nin aranması veya aranıp çağrı atılıp kapatılma durumları, ambulans ihtiyacı olmayan durumlar için aranması, adres sorma, yer teyidi gibi soruların sorulması bizim en büyük sorunumuz. İl genelinde yaklaşık 7 milyon çağrı almaktayız. Maalesef bunun yüzde 90'ı gereksiz, asılsız çağrılar olarak geçmektedir" şeklinde konuştu.
Kaynak: AA