Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında, aralarında Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok'un da bulunduğu 34 kişinin şehit edildiği 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ndeki olaylara ilişkin haklarında 37'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen 135'i tutuklu 143 sanığın yargılandığı davanın 20. duruşması başladı.
İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yer alan binadaki büyük salonda yapılan duruşmaya, 89 tutuklu sanık ile taraf avukatları, müştekiler ve izleyiciler katıldı.
Duruşma sanıkların savunmalarıyla sürdü.
Duruşmada tutuklu sanık eski Hava Harp Okulu öğrencisi Muhammed Enes Z. savunmasında, 15 Temmuz'da her şeyin olağan başladığını, dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ü'nün kampı ziyaret ettiğini söyledi.
Akşam saatlerinde tam teçhizatlı içtima emri verildiğini, daha sonra gelen otobüslere bindiklerini ve nizamiyeden çıktıklarını anlatan Muhammed Enes Z, "Otobüs, İstanbul istikametine döndüğünde her sene Halkalı’da atış yaptığımız alana gidip atış yapacağımızı düşündüm. Yolda devam ederken insan kalabalığı vardı. Bunun üzerine emniyet şeridine geçtik." dedi.
Halkın otobüse saldırdığını iddia eden Muhammed Enes Z, otobüsün köprünün ayağında durduğunu, rütbelilerin insanları uzaklaştırmak için havaya ateş açtığını, "otobüsü boşalt" sesiyle de otobüsü boşalttıklarını ve kendisinin köprü tarafına gittiğini kaydetti.
Köprüde tanklar ve zırhlı araçlar olduğunu ama neler olduğuna bir anlam veremediğini ileri süren sanık Muhammed Enes Z, terör saldırısı olduğunu düşündüğünü, darbe girişiminin aklına gelmediğini öne sürdü.
Savcılıkta verdiği ifadesindeki bazı bölümleri kabul etmediğini ifade eden Muhammed Enes Z, "Top patlamış ben bomba patladığını sandım. Daha sonra devam edince top atıldığını anladım." ifadelerini kullandı.
Diğer sanıklar da savunmalarında haklarındaki suçlamaları reddederek, tahliye talebinde bulundu.
Duruşma, yarına ertelendi.
Aralarında Erol Olçok ve oğlunun da bulunduğu 34 kişi şehit edildi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, darbe girişiminin ardından "15 Temmuz Şehitler Köprüsü" olarak adı değiştirilen Boğaziçi Köprüsü'nde darbe girişimine tepki gösteren ve sanıklara müdahale eden vatandaşların üzerine tabanca ve uzun namlulu silahlarla ateş edilmesi ve konuşlanan tanklardan birinden dört kez top atışı yapılması sonucunda ikisi polis memuru, aralarında reklamcı Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok'un da bulunduğu 32 sivil vatandaş olmak üzere şehit olan 34 kişi "maktul", 424 kişi ise "müşteki" olarak yer alıyor.
Stratejik öneme sahip kurumları hedef almışlar
TSK'ya yuvalanan FETÖ mensubu sanıkların, darbe kalkışması esnasında İstanbul'daki stratejik öneme sahip kurum ve kuruluşları hedef aldıkları anlatılan iddianamede, yapılan toplantılarda 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nü ele geçirerek İstanbul trafiğinin kontrol altında tutulması görevinin Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı'na verildiği, 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı'nın da bu birliğe takviye olması yönünde karar alındığı belirtiliyor.
İddianamede, köprüyü kontrol altına almak için Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı'ndan saat 21.23'te hareket eden sanıklardan oluşan askeri birliğin, 21.52'de ulaştıkları köprüde trafiği kapattığı, vatandaşların üzerine silah ve topla ateş ettiği, 8 saat 23 dakika sonra 06.15'te de teslim olduğu ifade ediliyor.
Darbe girişimine karşı tepki göstermek amacıyla saat 00.40 ve sonrasında Boğaziçi Köprüsü'ne gelen çok sayıda vatandaşın, kolluk görevlileriyle tank ve zırhlı araçların bulunduğu yere ulaştıkları, saat 01.05 sıralarında darbeye tepki göstermek üzere hem Avrupa ve Anadolu ayağında toplanan halktan bir kısmının da tank ve zırhlı araçların bulundukları yere doğru ilerledikleri, sanıkların yoğun şekilde ateş etmesi sonucu birçok vatandaşın şehit olduğu ve yaralandığı vurgulanıyor.
Yedi darbeci etkisiz hale getirildi
Toplamda 151 kişi hakkında soruşturma yürütüldüğü aktarılan iddianamede, darbecilerin emniyet güçlerine ateş açması sonucunda çıkan çatışmada Üsteğmen Vedat Yıldız, Astsubay İbrahim Gül, Uzman Çavuş Mustafa Çelik, askeri öğrenciler Murat Tekin, Ragıp Enes Katran, erler Burak Dinler ve Kurtuluş Kaya'nın etkisiz hale getirildiği, ölmeleri nedeniyle de bu kişiler hakkında takipsizlik kararı verildiği belirtiliyor.
İstenen cezalar
İddianamede, aralarında subayların da bulunduğu 30 rütbeli asker, 47 askeri öğrenci olmak üzere toplam 135'i tutuklu 143 sanığın, "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" ve "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" ile "kasten öldürme" suçlarından 37'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması isteniyor.
Ayrıca bazı sanıkların ''silahla kasten yaralama'', "kasten öldürmeye teşebbüs'', ''mala zarar verme'' ve ''kişiyi hürriyetinden yoksun kılma'' suçlarından değişen oranlarda hapis cezasına çarptırılmaları öngörülüyor.
AA