Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) işgali ve burada çıkan olaylarda Prof. Dr. İlhan Varank'ın da aralarında olduğu 14 kişinin şehit edilmesiyle ilgili 52 sanığın yargılandığı davada, sanıkların savunmalarının alınmasına devam ediliyor.
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu karşısında yer alan binadaki salonda yapılan duruşmada, SEGBİS sistemiyle savunma yapan tutuklu sanık Yasin Akgül, darbe girişimi sırasında er olduğunu anlattı.
Akgül, kimseye ateş etmediğini, kaçmaya çalıştığını, eski Albay Zeki Demir'in kendisini ayağından vurduğunu öne sürdü.
Zeki Demir'in emriyle vatandaşlara bunun bir tatbikat olduğunu söylediğini belirten Akgül, "Vatandaş bize 'siz çekilin bizim işimiz rütbelilerle' dedi. Orada bize kimse darbe olduğunu anlatmadı. Albay Zeki Demir havaya ateş etti. Albay sonra bir vatandaşın ayağına sıktı, korktum. Albay bana, 'ateş etmezsen seni vururum' dedi, arkamı döndüm ve vuruldum. Vurulduğumda darbeci Albay Zeki Demir, yardıma gelmeye çalışan er arkadaşlarımı da engellemeye çalıştı, 'ayağına taş gelmiştir' dedi" ifadelerini kullandı.
"Tatbikat denilerek dışarı çıkardılar"
Diğer tutuklu sanık er Mustafa Dişli, eski Albay Zeki Demir ve yanındaki 3 yüzbaşının tatbikat denilerek kendisini kışladan çıkardığını anlattı.
Dişli, belediye binasına gittiklerini, Demir'in halkla konuştuktan sonra önce havaya ardından 2 kişinin ayağına ateş ettiğini ifade etti.
Eski Albay Demir'in, kendilerine de ateş etme emri verdiğini dile getiren Dişli, erlerin, "ateş edemeyiz" dediğini, bir süre sonra da polislerin müdahaleye başladığını ve kendilerini aldığını söyledi.
Bir müşteki avukatının, "Kameralarda sizin hedef gözeterek ateş ettiğini görüntüler var. Neler diyeceksin?" sorusu üzerine sanık Dişli, "Kontrollü şekilde karşıya boşluğa ateş ettim ya da havaya ateş ettim" yanıtını verdi.
Tutuklu sanık Mustafa Polat da savunmasında, belediyeye gittiğinde otel tarafına yerleştirildiğini, gelenlere, girişlerin yasak olduğunu ve tatbikat yapıldığını söylemesi yönünde emir aldığını ifade etti.
Polat, "Yüzbaşı Ramazan Ertürk ile Uzman Çavuş Ömer Er bize 'ya havaya ya yere ateş edin' dedi. Ben de havaya ateş etmek zorunda kaldım. Ertürk, askerlere, 'emirlere uymayanlara tutanak tutacağım' dedi, bir kişiyi ayağından yaraladığını gördüm. O an bir kargaşa oldu, ben bina tarafına geçtim, güvenlik güçlerine teslim oldum. Komutanların emri altındaydım. Komutan bizi vurmakla tehdit etti" dedi.
"Albay diz çöküp vatandaşa ateş etti"
Savunma yapan diğer tutuklu sanık Ömer Faruk Filiz de tugayda er olarak görev yaptığını dile getirerek, şunları söyledi:
"Albay olduğunu söyleyen bir kişi 'aslanlarım yiğitlerim, ülkenin refahı ve huzuru için sizinle bir görev icra edeceğiz' dedi. İBB binasına gittik. İlk defa gördüğümüz bir komutan 'benimle gelin' dedi. Bir güvenlikçi ile binanın alt katına indik. Albay güvenlikçiye 'buranın arka çıkışı var mı' gibi sorular soruyordu. Bir süre içeride bekledik. Sonra dışarı çıktık. Albay, araca binmemizi söyledi, bindik. Albay biz aracın içindeyken sürekli geziniyordu. Halk toplanıyordu, albay halka konuşma yapmaya gitti. Bize de 'araçtan inin' dediler. Parka gittim gelenleri uzaklaştırmaya çalışıyordum. Albay, halka 'geri çekilin sıkarım' dedi ve bunu dedikten sonra sıktı. Gördüm, 2 kişiyi vurdu, halk geri çekildi. Albay ilk kişiyi vurdu, sonra namluyu çevirip başkasını vurdu, o kişiyi görünce şoka girdim. Fatih asteğmene durumu sordum, 'bilmiyorum' dedi. Albay bağırıyordu, 'halkla aranıza mesafe koyun, konuşmayın' diyordu, uzaklaştırmaya çalışıyordu. Albay diz çöküp vatandaşa ateş etti. Bir arkadaşımızın geri çekildiğini görünce ben de fırsat bilip geri kaçtım. Binaya girdim, kendimi odaya kilitledim. Ben o gece hiç ateş etmedim. Polislere teslim oldum."
"Sen nasıl uzman çavuşsun"
Tutuklu sanık Ömer Er ise savunmasında, olay tarihinde uzman çavuş olduğunu, daha sonra ordudan ihraç edildiğini belirtti.
Er, 15 Temmuz'da belediye binasına güvenliği almak için gittiğini, vatandaşların "asker kışlaya" diye tezahürat yaptığını anlatarak, şunları söyledi:
"Zeki Demir, vatandaşlara ateş etti, ateş emri verdi. Ben ateş etmedim, oradaki askerlerim de etmedi. Sadece uyarı maksadıyla bir el havaya ateş ettim. Bazı vatandaşların yaralandığını gördüm. Telefonumla hemen 112'yi aradım, ambulans istedim. 155'i de aradım, HTS kayıtlarında vardır. Yüzbaşı Ramazan Ertürk, bana 4-5 askeri alarak yanına gitmemi emretti. Yüzbaşı Ertürk, kalabalığın üzerimize gelmesi halinde 'ateş et' emri verdi. Bana, 'sen nasıl uzman çavuşsun, ateş etmeyen askerlerin isimlerini al, tutanak tutacağım' dedi. Öyle bir durum olmuştu ki fazla yaralı vardı. 'Halka ateş etmeyin havaya ateş edin' dedim askerlerime. Herhangi bir insan zarar görmesin diye havaya kontrollü bir şekilde ateş ettim."
Duruşmaya öğle arası verildi.
Kaynak: AA