2. Dünya Savaşı yılları… Yunanistan, Almanlar tarafından işgal edilmişti. Ülkede büyük bir açlık baş göstermişti. Öyle ki 70 bin kişi hayatını kaybetmişti. Bu dönem, Yunanistan tarihine “Büyük Açlık” olarak geçti.
O kara günlerde dünyanın kayıtsız kaldığı Yunanistan’a yardım elini uzatan tek ülke, Türkiye oldu. Üstelik savaşın olumsuz etkisi alabildiğine hissedilirken… Çünkü Türkiye’de tarım alanında çalışabilecek nüfusun önemli bir kısmı askere alınmıştı. Yiyecek stokları da savaşa girme ihtimaline karşı ordu için ayrılmıştı. İşte tüm bu olumsuz ortama rağmen Türkiye, yanı başında yaşanan drama seyirci kalmadı.
Yardım seferberliği başladı
Türkiye, 2. Dünya Savaşı yıllarında henüz 19 yıl önce savaştığı Yunanistan’a yardım etmek için kolları sıvadı. Yurt çapında Kızılay aracılığıyla yardım kampanyası başlatıldı. Halk elinden gelen yardımı yapmaktan çekinmedi.
Yardım merkezine bırakılan paketler, İstanbul Limanı’na taşındı. Çünkü yardım malzemeleri deniz yoluyla Yunanistan’a taşınacaktı. Bunun için Tavilzade şirketine ait Kurtuluş Vapuru uygun bulundu. Kurtuluş, 1882’de denize indirilen yorgun bir vapurdu.
Pire’de sevinç çığlıklarıyla karşılandı
Kurtuluş, Yunanistan’a ilk seferine 6 Ekim 1941’de başladı. Toplanan 2 bin tonluk gıda yardımıyla Karaköy’den gözyaşlarıyla uğurlandı. Zorlu bir yolculuğun ardından Pire Limanı’na vardığında büyük bir kalabalık tarafından karşılandı. Hem Türkçe hem de Yunanca sevinç nidaları arasında indirilen yardım paketleri tıpkı adı gibi, kurtuluşu müjdeliyordu. Kurtuluş Vapuru seferine sonraki aylarda da devam etti. 4 seferde toplam 8 bin ton yardım malzemesini Yunan halkına ulaştırdı.
Fırtınalı bir gecede battı
Vapur, 1941 yılının soğuk bir şubat ayında beşinci seferini yapmak üzere 2 bin ton yardımla tekrar yola çıktı. İstanbul Limanı’ndan yola çıktıktan sonra, 20 Şubat’ı 21 Şubat’a bağlayan gece Marmara Adası açıklarında fırtınaya yakalandı. Tüm çabalara karşın kayalıklara çarpmaktan kurtulamadı. 34 mürettebatın tamamı sağ kurtulmayı başardı. Ancak Yunan halkına götürülmek için yola çıkarılan yardım malzemeleri vapurla beraber Marmara Denizi’nin derinliklerine gömüldü.
Bu trajediye rağmen iyilik seferleri bitmedi. Kurtuluş Vapuru battıktan altı ay sonra başka deniz araçları ile dümen yeniden Yunanistan’a kırıldı. 1946 yılına kadar Dumlupınar, Tunç, Konya, Güneysu ve Aksu gemileri sefer üstüne sefer yaptı. Toplamda 50 bin ton yardım malzemesini Yunanistan’a ulaştırdılar.
64 yıl sonra ortaya çıkan gerçek
Kurtuluş batsa da Yunan halkının gönlündeki yerini her zaman korudu. Yardım getiren bütün gemilerin adı onlar için “Kurtuluş” oldu. Bu efsanevi vapurun battığı nokta ise yıllar boyunca kayıtlarda “Hayırsız Ada” olarak kaldı.
Gerçek ise Kurtuluş’un batmasından 64 yıl sonra ortaya çıktı. Erhan Cerrahoğlu’nun yönetmenliğini yaptığı “Barışı Taşıyan Vapur: Kurtuluş” adını taşıyan belgeselin çekimleri sırasında batığın gerçek batış yeri tespit edildi. Batık araştırmacısı Selçuk Kolay, Kurtuluş’un aslında Marmara Adası’nın Saraylar Köyü yakınlarında battığını belirledi. Bir zamanlar bir halka umut olan Kurtuluş, bugün 43 metre derinlikte deniz canlılarına ev sahipliği yapıyor.
Kurgu: Cihan Karaahmetoğlu