Öçal, 27, 23 ve 18 yaşlarında üç çocuğu olduğunu, anneliğin hayatında edindiği bütün kimliklerinin önünde yer aldığını söyledi.
Bir çocuğa koruyucu aile olma düşüncesini yıllardır taşıdıklarını gerek sivil toplum kuruluşlarındaki faaliyetleri gerek de siyaset alanındaki çalışmalarından dolayı bu fikri 10 yıldır ertelediklerini anlatan Öçal, bu düşüncelerini hayata geçirmek için bir gün ailecek aldıkları kararla Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına başvurarak gerçekleştirdiklerini aktardı.
“Ömrümüz yettikçe bebeğimizi korumaya devam edeceğiz”
9 çocuklu bir ailede yetiştiğini, öğretmen, aktivist, sendikacı ve siyasetçi olarak görevler yaptığına ama en iyisinin annelik olduğuna dikkati çeken Öçal, "Üç evlat yetiştirdim. Annelik konusunda profesyonel olduğuma inanıyorum. İnşallah bu evladımıza da iyi bir annelik, iyi bir babalık, iyi bir kardeşlik yapacağız. Ona evimizi açtık. Bundan sonra Allah nasip ederse ömrünü bizimle tamamlayacak. Ömrümüz yettiğince onu himaye etmeye, korumaya devam edeceğiz" ifadesini kullandı.
Öçal, çocuklarının bu durum karşında oldukça memnun olduğunu da vurgulayarak "Evde acayip bir mutluluk, sevinç var, bu şekilde de devam eder inşallah" dedi.
"Merhametimizi diri tutmalıyız”
"Yetim bir peygamberin ümmetiyiz ve yetime sahip çıkma noktasında da toplumsal olarak biraz daha merhametimizi diri tutmamız gerektiği kanaatindeyim" diyen Öçal, şunları kaydetti:
"Elimizden geldiğinde yavrumuza anne babalık edip ona sıcak bir aile ortamı sunmaya gayret göstereceğiz. Yetimlere dışarıdan destek de önemli ama asıl konunun, evin havasında, ruhunda o çocuğu yetiştirmek olduğuna inanıyorum. İmkanı, şartları olan bütün anne babaların da gönüllerinde bir yetime yer açmalarını istiyorum.