Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'in başkanlığında, FETÖ'nün darbe girişimini ve devamında yaşananları değerlendirmek üzere 81 il müftüsünün bir araya geldiği olağanüstü istişare toplantısı yapıldı. Başkan Görmez, toplantının ardından sonuç bildirisini okudu.
15 Temmuz Cuma akşamı milletin, Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde yuvalanmış bir grup cuntacının girişimiyle büyük bir suikastle karşı karşıya kaldığını belirten Görmez, bu girişimin cumhurbaşkanının, meşru idarenin, TSK'nın, Özel Harekat Polisi ve emniyet güçlerinin, siyaset kurumunun, sağduyulu medyanın ve toplum temsilcilerinin direnişi ve çağrılarıyla, milletin feraset, cesaret ve kararlılığıyla boşa çıkartıldığını kaydetti.
Görmez, "Vatanperver ve hürriyetperver milletimiz, milli iradenin çiğnenmesine, hukukunun paymal edilmesine izin vermemiştir. Milletin hukukuna kastetmek, izzet ve onuruna halel getirmek, şeref ve haysiyetini ayaklar altına almak üzere planlanan bu saldırı karşısında bütün milletimiz yekvücut olmuş, göğsünü siper ederek bu hain kalkışmaya dur demiştir." diye konuştu.
"Bu örgütün bütün kirli hayalleri artık açığa çıkmıştır"
Çalışma ve eylemlerini dini bir görüntü altında gerçekleştirerek, milletin inanç ve sadakatinden nemalanan bu örgütün bütün kirli hayallerinin artık açığa çıktığını ifade eden Görmez, "Yıllardır kendilerini muhabbet fedaileri olarak bize lanse eden bu topluluğun aslında birer husumet fedaisi olduğu gerçeği artık hepimizin farkında olduğu bir hakikate dönüşmüştür." diye konuştu.
"Şimdi milli iradeye hep birlikte sahip çıkma zamanıdır"
İslam dünyasının muhtelif ülkelerinde uygulanan, milleti birbirine düşürme, fitne ve fesat ortamı oluşturma, kaos yaratma ve çatışma zemini oluşturarak kamu düzenini bozma, siyasi istikrarsızlıklar çıkarma ve ülkeleri bölme girişimlerinin dikkatten uzak tutulmaması gerektiğini vurgulayan Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yaşanan kargaşa ve güvensizlik ortamından yeni şiddet ve terör şebekelerinin üretilmesine asla izin verilmemelidir. Milleti karşı karşıya getirecek, inanç ve etnik gerilimleri tahrik ederek çatışmalara sebebiyet verecek her türlü tutum ve davranışlara karşı feraset ve basiretle yaklaşılmalıdır. Şimdi, inanış, düşünce ve yaklaşım farklılıklarını bir tarafa bırakarak, 79 milyonun birbirine kenetlenme zamanıdır. Şimdi her bir vatandaşın, bizimle aynı mahalleyi, aynı şehri ve aynı vatanı paylaşan her bir memleket evladının canını, kendi canımız gibi aziz, malını kendi malımız gibi değerli, inancını kendi inancımız gibi masun, ailesini kendi ailemiz gibi muhterem bilme vaktidir. Şimdi milletin hukukuna, milli iradeye, özgürlüklere, demokrasiye ve ülkemizin maddi ve manevi bütün kazanımlarına hep birlikte sahip çıkma zamanıdır.
Şerefli milletimizin bekasına yönelmiş, hukukuna tecavüz etmiş bu ihanet hareketine karşı soylu direniş, aynı zamanda bir adalet ve merhamet direnişi olarak tarihe yazılmalıdır. Hep birlikte ırk, mezhep, meşrep, cinsiyet ya da politik mülahazalarla ülkemizi fitne ve fesada sürüklemek isteyenlere karşı tek yürek olmaya devam etmeliyiz."