Dış dünyayla ilişkileri asgari düzeye indirerek kişinin kendisiyle baş başa kalması, daha fazla ibadet ederek günahların bağışlanmasını umması ve Allah'a daha çok yaklaşması olarak ifade edilen itikaf, gencinden yaşlısına her yaşta yapılıyor.
Modern hayatın yoğunluğu içinde kendisine ve ibadetine yeteri kadar zaman ayıramayan Müslümanlar için bulunmaz bir nimet olarak değerlendirilen "itikaf", Ramazan'ın manevi ikliminden yararlanmak ve Kadir Gecesi'ni tam olarak idrak edebilmek adına da önem taşıyor.
İtikaf ibadetini sadece yaşlılar değil, gençler de tercih ediyor. Fatih'teki Şehzade Camii'nde itikafa giren 23 yaşındaki üniversite son sınıf öğrencisi Mehmet Semih Kızıltaş, bu yıl dördüncü kez bu ibadetini yerine getirenlerden.
İtikafla web sitesi sayesinde tanıştı
Düzce Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü son sınıf öğrencisi Mehmet Semih Kızıltaş, itikafla sosyal medyadaki bir web sitesi sayesinde tanıştığını, ne olduğunu öğrendikten sonra gerekli işlemleri yapmak için ilçe müftülüğe başvurduğunu söyledi.
"Zihnimizi rahatlatmak için itikaf bulunmaz bir nimet"
İtikafa gireceği camiye giderek görevli imamlarla tanıştığını dile getiren Kızıltaş, şöyle devam etti:
"İtikaf, kelime anlamıyla bir yere kapanmak, vakit geçirmek demektir. Allah'ın rızasını kazanmak amacıyla mescide kapanarak belirli kurallara uyarak inzivaya çekilinir. Dış dünyayla ilişkileri asgari düzeye indirerek insanın Rabbiyle daha iç içe olması, ibadetlerini daha çok yapması ve tefekkür etmesi demektir. Biz gençler üniversite ve lise döneminde sınavlardan dolayı çok strese giriyoruz. Bunu asgari düzeye indirmek ve zihnimizi daha rahatlatmak, berraklaştırmak için itikaf bulunmaz bir nimettir.
Gençler için günlük hayatta ve okulda karşılaştığımız sınav stresinden ve gürültüden daha uzak ve steril olan camilerde günümüzü geçirip, günlük yaşamda zaman ayıramadığımız ibadete zaman ayırarak nafile ibadetlerimizi de gerçekleştirerek Rabbimizle birebir olma imkanını yakalıyoruz. İtikaftan çıktıktan sonra zihinsel ve fiziksel olarak aynı şekilde olmayıp daha güçlenerek berrak bir zihinle hayata atılıyoruz. Bir senenin tüm yorgunluğunu atıyoruz hem bedensel hem de zihinsel olarak."
Kızıltaş, 10 gün tüm zamanını camide geçirdiğini, ibadete ve tefekküre daha fazla vakit ayırdığını, arife günü ikindi namazıyla beraber, ruhen ve bedenen daha farklı, daha pozitif ve güçlü bir karakterle camiden çıktığını anlattı.
"İtikafa giren bireyler akif sıfatını kazanıyor"
Camiye gelirken yeme, içme ve banyo ihtiyacı ile uyku düzeninin nasıl olacağı şeklinde kendisinin ve arkadaşlarının kafasında soru işareti olduğunu dile getiren Kızıltaş, "İftar ve sahuru caminin bulunduğu belediye karşılıyor. Banyomuzu caminin tuvaletlerinin bulunduğu alanda bize sağlanan yerde yapıyoruz. O küçük oda aslında büyük evimizde bulamadığımız huzuru, mutluluğu sağlıyor. Kendimize ait 2,5 metrekarelik odada ihtilaçlarımızı gidererek, Rabbimizle baş başa kalarak kendimizi şarj ederek çıkıyoruz" dedi.
Mehmet Semih Kızıltaş, itikafa girenlerin "akif" sıfatını kazandığını belirterek, şunları söyledi:
"İlk defa 19 yaşında girdiğimde akif sıfatını kazandım. 14 yaşında da akif sıfatını kazanan bir arkadaşım var. İtikaf sadece Ramazan ayında yapılan bir ibadet değildir. Yılın her vakti yapılan bir ibadet çeşididir. Günde bir vakti ya da bir gece kalarak ibadetinizi mescitlerde gerçekleştirebiliyorsunuz. Genellikle itikafa girenlerin yaşlı olduğu düşünülüyor. Benim bulunduğum yerde itikafa giren yaklaşık 45 kişinin yarısından fazlası genç ve lise öğrencisi. Bu durum her sene daha da artıyor."
Dünyayla maddi ve manevi ilişki kesiliyor
Evi yakın olduğu için Bahçelievler'deki Kocasinan Merkez Camii'nde itikafa giren 56 yaşındaki İmam Açılan da, bu ibadet biçimiyle 3 yıl önce camideki cemaatten görerek tanıştığını, iki yıldır da itikafa girdiğini söyledi.
Ramazan'ın son 10 gününde Peygamber'in sünnetini yerine getirerek dünyayla maddi ve manevi ilişkiyi kestiklerini ifade eden Açılan, camide zikir yaptıklarını, dini kitaplar okuduklarını, vakit namazı ve kazalarını kıldıklarını anlattı.
Açılan, "Ailemizden, ihtiyaçlarımızdan, her türlü dünya meşgalelerinden uzak, Rabbimizle daha iç içe kalarak ibadetimi yapıyorum. İtikafa girdikten sonra yemek, içmek, temizlik gibi ihtiyaçlarımızı kendimiz karşılıyoruz. Her şeyden uzak kalıyoruz" dedi.
Kadir Gecesi'ni itikafta geçinmenin manevi etkisini vurgulayan Açılan, şöyle devam etti:
"Müslümanım diyen, orucun, namazın, abdestin bütün sorumluluklarını bilen herkes itikafa girebilir. Yaş sınırı yoktur. Yemek, içmek, temizlik, rahatlık, yatmak, kalkmak gibi şeyleri cami ortamında yapıyoruz. Gerek halıda yatıyoruz gerek yemeğimizi yapıyoruz gerekse farklı ortamlarda temizlik ihtiyacımızı karşılıyoruz. Hiçbir zorluğu yok. Zaten ibadet olarak yapıldığı için o tarz şeyleri düşünmüyoruz.
Zor değil, çok rahat. Herkesin yapabileceği bir ibadettir. İmkanı olan sağlığı, ailesi, bu ortamda yaşamını idare ettirebilecek herkes itikafa girebilir. Komşularımız ve çevremizdeki insanlar adına niyet ederek itikafa girdik. Ev ortamında çoluk, çocuk, iş telaşı var. Burada tamamen kendimizi kapattığımız için çok rahat zamanımız oluyor. Kur'an-ı Kerim'i çok fazla okuyabiliyoruz. Tefsir okuyabiliyoruz, ibadetlerimizi rahat yapabiliyoruz. Burada olduğumuz için 24 saat ibadete birebir açıksın, örneğin gece farklı bir haz, duyguya girdin. Caminin içinde gezebilmek, her yerinde farklı namaz kılmak, o huşuyu, Allah'ın evinde olmanın ve ibadet yapmanın şevkini, gayretini kendinde görebilmek insana çok daha feyiz ve bereket veriyor."
Kaynak: AA