Çok Bulutlu 0.4ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Türkiye
02.10.2018 13:00

ABD Türkiye'nin dostu mu?

Türkiye ile ABD arasında terörle mücadele, FETÖ mensuplarının iadesi ve Suriye'de iç savaşa son verecek politikalara dair ihtilaflar sürüyor.

Washington yönetiminin Türkiye'ye yönelik tavrı NATO ittifakından kaynaklanan müttefiklik ilişkisinin içeriğini sorgulatacak boyutta. 

Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri bundan 26 yıl önce de Ege Denizi'nde bir kriz yaşamıştı.

NATO tatbikatı sırasında Muavenet muhribini vuran ve 5 askerimizi şehit eden, bir Amerikan savaş gemisinden atılan füzelerdi.

İyi dost olmadığımızı söyleyen ABD, Türkiye’nin gerçekten dostu mu?

Geçmişte yaşanan bir örnek bu sorunun Türkiye tarafından da sorulması gerektiğine işaret ediyor. Bundan 26 yıl önce Ege Denizi'nde Washington yönetiminin Türkiye'ye tavrını sorgulatan bir olay yaşandı. NATO’nun “Kararlılık Gösterisi 92” tatbikatında Muavenet muhribimiz vuruldu.

2 Ekim 1992'de NATO üyesi bazı ülkelerin katıldığı Ege Denizi'ndeki tatbikatta gemiler kahverengi ve yeşil olmak üzere iki gruba ayrıldı.

Muavenet, yeşil gruptaydı. Senaryoya göre kahverengi kuvvet, Saros Körfezi’ne çıkarma yapacaktı. Yeşil kuvvet ise körfezi savunacaktı. Tatbikat tamamen simülasyon olacaktı.

Her iki kuvvetin harekat merkezinde sanal bir savaş planlanmıştı. Ancak Amerikan savaş gemisi Saratoga, Muavenet'i gerçek bir düşman olarak kodladı.

Saatler gece yarasını gösterdiğinde tatbikata ara verildi. Gemilerdeki mürettebat istirahate çekildi. Tam o sırada Saratoga’nın harekat merkezinden talimat geldi.

5 ayrı subay, 6 ayrı emri art arda sıraladı. 2 ayrı 'sea sparrow' füzesi hazır hale getirildi. İlk füze ateşlendi, Muavenet'in köprü üstünü vurdu. Bir saniye sonra ikinci füze ateşlendi. Bu defa hedef, savaş harekat merkeziydi. Köprü üstü ve harekat merkezi yanmaya başladı.

ABD füzesiyle şehit oldular

Saratoga’dan atılan füzelerle; “Gemi Komutanı Kurmay Yarbay Levent Kudret Güngör, Uçaksavar Yardımcısı Subayı Teğmen Alpertunga Akan, Telsiz Astsubayı Serkan Aktepe, İkmal Çavuş Mustafa Kılıç, Er Recep Atak” şehit oldu. 22 mürettebat ise yaralandı.

Muavenet’in komuta merkezi yok oldu. Buna rağmen gemide savaş alarmı verildi. Yangın söndürüldü, mühimmat denize atıldı. Tatbikata katılan Kılıç Ali fırkateyni imdada yetişti. 

Yaralılar Saratoga’dan gönderilen helikopterle tahliye edildi. Kullanılamaz hale gelen Muavenet gemisinin Gölcük'e çekilmesi için çalışma başlatıldı. 

Tatbikat ise olağan akışında devam etti.

Hulusi Başkurt, çark astsubayı olarak 11 yıldır Deniz Kuvvetleri’ndeydi. Saratoga, füzeleri ateşlediği sırada, Muavenet’te bulunuyordu.

Emekli Çark Astsubayı Hulusi Başkurt, "Gemi vurulduğu anda kıdemsiz astsubay salonunda istirahat halindeydik. Geminin vurulmasıyla birlikte yüksek bir ses, daha sonra gözlerimizi aydınlatan bir anlık körlük de meydana geldi. Salondan derhal dışarıya çıktık. Ben salonun baş üstü açılan kaportasından güverteye çıktığım anda yoğun bir ışıkla bizi aydınlatan helikopter ile karşılaştım. Daha sonra bu helikopterin Amerikan helikopteri olduğunu öğrendik. Bu kadar kısa sürede bu helikopter ne çabuk geldi üzerimize?" diye konuştu.

ABD'li askerler yaralıları tahliye için Muavenet'e geldi. Ancak amaçları başkaydı

Başkurt sözlerini şöyle sürdürdü; Gün ışımıştı ve biz geminin Amerikalılar ve USS Saratoga tarafından vurulduğunu öğrendik. Bizi vuran Sparrow füzesinin de kuyruk parçası emniyet altına alındı. Ne kadar Amerikalılar istemiş olsa da bu parçayı vermedik.

ABD ordusu olayın kaza olduğunu iddia etmişti. Emekli Astsubay Başkurt'un buna cevabı çok net:

"Bu olay benim ve personel üzerinde çöküntü yaşattı. Bu olay Türkiye'deki siyasilerin bazı çevrelerin müessif bir kaza diye adlandırmasına rağmen benim şahsi kanaatim asla ve asla bir kaza değildir. Geminin vurulmasına ne kadar kaza demiş olsalar da beş kontrollü aşamayı geçerek hiç kimse bu füzeyi ateşleyemez."

Saldırının tanıklarından biri de emekli Astsubay Peyami Safa Milli. O da tıpkı Başkurt gibi olayın kaza olamayacağını kanaatinde. 

Emekli Kazan Astsubayı Peyami Sefa Milli yaşanan olayı, "Bu NATO tatbikatı ve intikal halindeyiz. İki kuvvet var. Dost kuvvet, düşman kuvvet. Simule olarak tatbikat yapılır. Gerçek mermiler kullanılmıyor. Kullanılacak olsa zaten plan programda bunlar belirtiliyor. Ona göre tatbikat ayarlanıyor. Bütün gemilerde dost düşman sistemleri var. Orada baksalar Muavenetin dost ülkeye ait olduğunu bilecekler. Gerekçe olarak da personel hatası diye geçiştirdiler. Ama bu bir kaza değil, kasti bir vurma yani. Türkiye'ye oynanan oyunlardan bir tanesi." diye anlattı.

Astsubay Milli, saldırıdan 2 dakika önce Şehit Kudret Güngör ile birlikteydi

Saldırıdan önceki son anları anlatan Milli şu ifadeleri kullandı; Saldırıdan kısa bir süre önce rahmetli komutanımız Kudret Güngör'ün yanındaydım. Köprü üstündeydim. Rahmetli komutanımız Kudret Güngör'ü ben yakınen tanıyordum. 1,5 senedir beraber çalışıyorduk. Son dakikalarını beraber geçirmemiz onu kaymet epey etkiledi. Vefat eden arkadaşlarımızı görmemiz onların cenazelerinin toplanması bizde epey etki bıraktı. Beraber görev yaptığınız arkadaşlar şehit olunca veya yaralanınca etkilenmemek elde değil.

Emekli Kazan Astsubay Celal Elbir de Muavenet’te uzun yıllar görev yapan bir denizci

Tatbikat sırasında Savaştepe Gemisi'ndeydi.

Yaşanan olayın kaza olmadığını vurgulayan Elbir, "Harp filosu komutanlığına bağlı gemiler içinde vuruş ve duruş gücü diğer gemilere oranla biraz daha yüksek olan, hem destroyer hem de mayın gemisi özellikleri taşıyan 24 adet namluya sahip, torpido atabilme özelliğine sahip, radarı güçlü iyi bir gemiydi. Böyle bir olayın kaza olabilme olasılığı bana göre son derece düşüktür. Bence kaza değildir." dedi.

Elbir'e göre bu olayda, Amerika Birleşik Devletleri'nin Türkiye'ye yapmak istediği savaş gemisi satışı da rol oynadı

Elbir, "90'lı yıllarda Amerika'nın bize vermeye çalıştığı Knox tipi gemileri kabul etmeyip, Almanya'dan Meko tipi gemilere yönelmiştik. Amerika'dan da Knox tipi gemiler yerine onların bir üst modeli olan Perry sınıfı gemiler istiyorduk. Amerika buna yanaşmıyordu biz de Knox  bizim denizlerimize uygun olmadığı gerekçesiyle istemiyorduk. Öyle anlaşılıyor ki bu olay bunu hızlandırdı." değerlendirmesinde bulundu.

Saldırının ardından Amerika Birleşik Devletleri'nin eski gemilerinin satışı gerçekleşti

1992 yılında 2 Ekim tarihinde gerçekleşen bu olaydan sonra 1993 ve 1994 yıllarında 8 adet Knox tipi gemi geldi. Bir gemi işe yarayacağı süreden daha kısa süreyle hizmet yaptı ve 8 geminin tamamı kısa sürede hurdaya ayrıldı. Hatta bir tanesi İzmir'de müze gemi olarak kullanılmaktadır. 7'si tamamen hurdaya ayrılmıştır.

Saldırı sonrası, 5 askerimizi şehit eden, 22 askerimizi yaralayan ABD'nin Dışişleri Bakan Yardımcısı Lawrence Eagleburger, Washington büyükelçisi Nüzhet Kandemir’i aradı. “Geminizi batırdık, özür dileriz” dedi.

Dönemin ABD Başkanı Bush ise baş sağlığı mesajı yayınladı. Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve Başbakan Demirel’i telefonla aradı.

Sonuç olarak Türkiye'nin en güçlü savaş gemilerinden biri olan Muavenet ağır hasar aldı. Hurdaya ayrıldı. Deniz Kuvvetleri envanterinden çıkarıldı. 

Şehit yakınları ve gaziler ise ABD'de sorumlular hakkında dava açtı. Yargılama 7 yıl sürdü. Amerika Birleşik Devletleri yargısı saldırıyı "siyasi bir olay" olarak niteledi. Bu nedenle davaya bakamayacağına karar vererek dosyayı kapattı. 

Muavenet 1942 yılında Amerikan tersanelerinde inşa edilmişti. 1972 yılında Türkiye'ye verildi. Donanmada önemli görevler üstlendi. 

Kaynak: TRT Haber/Köksal Akpınar

Sıradaki Haber
Kızılay Başkanı Kınık: Endonezya'ya ilk yardım gönderen ülke Türkiye oldu
Yükleniyor lütfen bekleyiniz