Adana'da terör örgütü DEAŞ'a yönelik operasyon kapsamında 8'i tutuklu 25 kişi hakkında "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 15'er yıl hapis cezasıyla cezalandırılmaları istemiyle dava açıldı.
Kentte 30 Aralık 2016 tarihinde düzenlenen operasyonla ilgili Cumhuriyet savcısı, yürüttüğü soruşturmayı tamamlayarak iddianame hazırladı.
Terör örgütü DEAŞ'ın propaganda amacıyla internet üzerinden yayınlandığı görüntülerde bulunan terör örgütü üyesi Hasan Aydın'ın ağabeyleri Recep Aydın ve Remzi Aydın'ın arasında olduğu 8 tutuklu sanık ile teröristin diğer ağabeyinin içinde bulunduğu 17 tutuksuz sanık için "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 15'er yıl hapis cezası istenen iddianame Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
Toplam 35 sayfa ve 7 klasörden oluşan iddianamede, DEAŞ terör örgütünün tanımı ve faaliyetlerine yer verildi.
DEAŞ terör örgütünün dini istismar ederek, sözde dini kuralları esas alan devlet kurmaya yönelik ideolojik bir hedefinin olduğu belirtilen iddianamede, örgütün eleman kazanma noktasında en fazla başarı gösterdiği alanların başında yabancı terörist savaşçıların geldiği aktarıldı.
Çatışma bölgelerine geçiş yapan bu kişilerin örgüte kazanımı kapsamında kullanılan en etkin yöntemlerden birisinin, örgütün sosyal medya üzerinden profesyonel anlamda hazırlanan görüntü ve video kliplerle yaptığı propagandalar olduğuna dikkati çekilirken, internet kullanımı konusunda daha önce örneği görülmemiş düzeyde etkinlik yakalayan örgütün kişilere bu sayede ulaştığı kaydedildi.
Fırat Kalkanı Operasyonu'yla büyük darbe vuruldu
İddianamede, yürütülen Fırat Kalkanı Operasyonu'yla terör örgütüne büyük bir darbe vurularak örgütün hareket kabiliyetinin zayıflatıldığı da belirtilirken, DEAŞ'ın bu operasyonlara misilleme yapmak ve örgüt içi motivasyonu artırmak amacıyla eylem arayışına hız verdiği aktarıldı.
Örgütün ülke içinde bulunan örgüt mensuplarına acil olarak eylem yapmaları talimatı verdiğinin yapılan çalışmalardan anlaşıldığı ifade edilen iddianamede, yılbaşı gecesi İstanbul'da yapılan terör saldırısı da buna örnek olarak gösterildi.
İddianamede sanıkların çatışma bölgeleri ile irtibatları, örgütsel faaliyetleri, sosyal medya paylaşımları ile mahkemedeki savunmalarına da yer verildi.
Tutuklu sanıklardan Refik Yaprak'ın Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un silahlı saldırı sonucu öldürülmesine ilişkin yapılan olumsuz yorumları eleştiren paylaşımda bulunduğu belirtildi.
Yaprak'ın evinde hakkında toplatma kararı bulunan terör örgütü üst düzey yöneticisi tarafından yazılmış 400'e yakın kitap da bulunduğu aktarıldı.
İfadeleri de iddianame yer aldı
Sanıklardan Recep Aydın'ın ise DEAŞ içinde sorumlu düzeyde faaliyet gösteren Rakka bölgesinde olduğu iddia edilen kardeşi Hasan Aydın ve yine örgüt içinde yer alan kız kardeşinin oğlu Ebu Zeyd kod isimli Fatih Furkan Fındık ile WhatsApp grubu üzerinden görüşmeler yaptığı belirtilen iddianemede, Aydın'ın tutuklandığı mahkemedeki savunmasına da yer verildi.
Aydın, savunmasında, kardeşi ve yeğeninin Suriye'nin Rakka bölgesinde bulunduğunu belirterek, "Suriye’ye kardeşim Hasan'ın kayını Ahmet Saltık ve bacanağı Fırat Bayet de eş çocukları ile gitti. Ahmet Saltık'ın burada yaşanan çatışmalarda öldüğünü öğrendim. Son dönemde sosyal medya üzerinde paylaşılan görüntüdeki örgüt elemanlarından biri kardeşim Hasan Aydın. Evde bulunan DEAŞ çıkartmaları, yardım zarfları ve dergiler kardeşim Hasan'a ait." dedi.
Evinde Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) yayın organlarından "Sızıntı Dergisi" bulunan Hasan Aydın'ın diğer kardeşi Remzi Aydın da kardeşinin verdiği savunmanın benzer savunma yaptı.
İddianamede Aydın'ın tutuksuz yargılanan ağabeyinin de Fatih Furkan Fındık ile sosyal medya üzerinden görüştüğü belirtildi.
Tutuklu sanıklardan Ahmet Hazar ise ağabeyi Hasan Hazar'ın Afganistan'da bulunduğu sırada internet üzerinden öldüğünü bir videodan izlediğini ancak cenazesinin kendilerine gelmediğini söyledi.
Babası Abdullah Hazar'ın ise 2013'de Suriye'de vurularak öldüğünü ancak babasının Suriye'ye ne amaçla gittiğini ve kim tarafından vurulduğunu bilmediğini belirten Hazar, kız kardeşi Gizem Hazar'ın da yaklaşık 8 ay önce kendilerinden habersiz evden ayrılarak Suriye'ye gidip biriyle evlendiğini ağabeyi Burak Hazar'ın da yaklaşık 1 yıl önce Suriye'ye gittiğini anlattı.
Yılbaşı gecesi İstanbul'daki terör saldırısını yapan kişiyi tanımadığını da belirten Hazar, "Ağabeyim ve kız kardeşim Suriye'de olduğu için onları merak ettiğimden internet üzerinden kendileri hakkında bilgi alabilmek umuduyla araştırma yaptım." dedi.
İddianamede ayrıca sanıkların kurdukları WhatsApp grubu üzerinden diğer ülkelerdeki örgüt üyeleriyle mesajlaştıkları aktarıldı.