İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince Marmara Cezaevi karşısındaki salonda görülen duruşmaya Adnan Oktar'ın da aralarında bulunduğu bazı tutuklu sanıklar ile bir kısım tutuksuz sanık ve avukatları katıldı.
Tutuklu sanık Mehmet Noyan Orcan, sonucun böyle çıkacağını tahmin ettiğini belirterek, "Mahkemeniz, terör suçlarına bakan bir mahkeme. Sayın mahkemenizden bu oyunun bozulmasını istiyorum. FETÖ ve casusluk suçu dışındaki suçların tefrik edilmesini istiyorum. Diğer suçların davası başka bir mahkemede görülsün." dedi.
Dava dosyasının bir kısmının ayrılmasının yasal bir zorunluluk olduğunu savunan Orcan, "Bu dosya inanılmaz karmaşık hale gelmiş durumda. Etkin pişmanlıkla ilgili ilk defa usule uygun bir şey yaşandı. Biz onlara bir şeyler sorduk. Bu kişiler özgür iradeleriyle ifade vermiş değiller. Biz legal bir grubuz. 30 yıldır bir aradayız ama buna kızan birileri 'Siz örgütsünüz' diyerek şikayette bulundular. Bu davalardan bazıları da beraatle sonuçlandı. Bizim bir suç örgütü olmadığımız ortada. Birisinin bir suçu varsa yargılanmalı ama ortada bir suç örgütü yok." diye konuştu.
Sanık İbrahim Tuncer de Ergenekon soruşturmasında yapılan usulsüzlüklerin kendilerine yapılanlarla aynı olduğunu savundu.
Tutuklu sanık Oktar Babuna ise bu davanın Adnan Oktar'ı hedef alan bir kumpas davası olduğunu, bunu bütün Türkiye'nin bildiğini öne sürerek, "Bunun sebepleri var. Adnan Bey'i canımızdan çok seviyoruz. O da bizi canından çok sever. Allah için bu kadar sevginin olduğu insanları ayırmak kaderde yoktur. Dağılmak, ayrılmak Müslüman'ın kaderinde yoktur. Sonsuza kadar yasaktır." dedi.
Babuna, davanın sebebinin mehdiyet meselesi olduğunu iddia ederek, "Adnan Bey'in mehdiyet iddiası yok. Adnan Bey mehdi olmadığını defalarca söyledi. 'Ben mehdi değilim' diye yemin etti. Ama ona 'Hayır sen mehdisin' diyorlar. Sebebi de Adnan Bey'in mehdinin fiziksel özelliklerini tamamen taşıması ki milimetrik uyuyor. Ama böyle olmaz tabii. Eğer bir kişi mehdiyse onu kimse durduramaz. Mehdiyet mutlaka olacak. Ben bir bilim adamıyım. Bütün alametler gerçekleşti. Bu alametler gösteriyor ki mehdi 40 yıldır zaten var. Onu davalarla vs. durduramazlar. Bu yüzden Adnan Bey'e bu davalar açıldı. Adnan Bey'le hep aynı şeyleri yaptım. Birlikte, omuz omuza mücadele ettik. Adnan Bey tahliye olmadan kesinlikle çıkmak istemiyorum. Adnan Bey'in ve bütün arkadaşlarımın tahliyesini talep ediyorum." şeklinde konuştu.
Mahkeme heyeti, diğer sanıkların dinlenmesine devam etmek üzere duruşmayı yarına erteledi.
Duruşmanın sonunda başında kipa olan bir kişi sanıklara el salladı.
Davanın geçmişi
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, 11 Ocak 2021'de açıkladığı kararında, örgüt yöneticisi olmak suçundan yargılanan sanıklar Adnan Oktar, Tarkan Yavaş, Mehmet Noyan Orcan, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Ulviye Didem Ürer, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Merve Büyükbayrak, Yeliz Sucu, Sinem Hacer Tezyapar, Fatma Ceyda Ertüzün, Ayşegül Hüma Babuna'ya ayrı ayrı 9 bin 803 yıl 6 ay hapis cezası verilmesine hükmetmişti.
Mahkeme 107 sanığa "örgüt üyeliği" suçundan 4 yıl 6'şar ay, 20 sanığa da "örgüte üye olmak", "gerçeğe aykırı mal bildirme", "örgüte yardım etme", "suçluyu kayırma", "ruhsatsız silah taşıma" ve "tehdit" suçlarından 1 yıl 8 aydan 11 yıl 3 aya kadar değişen sürelerde hapis cezası vermişti.
Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan 12 sanığa "örgüte üye olmak" suçundan 11'er ay hapis cezası veren mahkeme, bu sanıklarla ilgili hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasını karara bağlamıştı.
Sanık Mustafa Kuşçu, Ozan Süer ve Turgut Aksu’nun tahliyesine karar veren mahkeme, Bahadır Köseoğlu hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasını kararlaştırmıştı.
Sanıklardan 3'ünün tüm suçlardan beraatine hükmeden mahkeme, tutuksuz sanıklar Ahmet Bürke, Dolunay Tezin, Hüseyin Alpar Sayın, Sibel Yılmaztürk, Şecaaddin Çelikler, Eşref Nuri Yakışan, Mehmet Murat Atmaca ve Deniz Tanık'ın tutuklanmalarına karar vermişti.
Bir kısım sanıkların bazı suçlardan beraatini kararlaştıran heyet, 80 sanığı ise çeşitli suçlardan 3 yıl ile 36 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırmıştı.
İstinaf Mahkemesi kararı bozmuştu
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi ise Adnan Oktar organize suç örgütüne yönelik aralarında Oktar ve örgüt yöneticilerinin de bulunduğu 84'ü tutuklu 215 sanık hakkında yerel mahkemece verilen hükmü usulden bozmuştu.
İstinafın bozma kararıyla 68 sanığın, tutuklulukta geçirdikleri süre ve haklarındaki hükümlerle ilgili bozma nedenleri dikkate alınarak tahliyelerine karar verilmişti.
Alınan kararda, suç örgütü lideri Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Hakan Kurtul, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Mert Sucu, Merve Büyükbayrak, Oğuzhan Sevinç, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer ve Yeliz Aksoy'un ise tutukluluk hallerinin devamına hükmedilmişti.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı da tahliyelerin "usul ve yasaya aykırı" olduğunu belirterek, sanıklar hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasını istemişti.
İtirazın reddedilmesinin ardından Başsavcılık, bir üst mahkeme olan 2. Ceza Dairesine yeniden itirazda bulunmuştu.
İtirazı değerlendiren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, tahliye edilen 68 sanıktan 61'i hakkında "cinsel saldırı" suçundan tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasına hükmetmişti.
Haklarında yakalama kararı çıkarılan 61 sanıktan 50'si, gözaltına alınmalarının ardından tutuklanmış, dava dosyası ilk derece mahkemesine gönderilmişti.