Terör örgütü YPG/PKK'nın zulmünden kaçan Baba İsmail Hüseyin 90, anne Gülizar 87 yaşında. Yaşları 51 ile 57 arasında değişen biri hasta 3 çocuğuyla birlikte canlarını YPG/PKK'nın elinden zor kurtardı. Afrin'deki evlerini teröristlerin tehditleriyle terk etmek zorunda kalan aile, üstlerinde ne varsa öylece yola koyuldu.
Hatay Yardımlaşma Derneğince misafir edilen aile, Türk Silahlı Kuvvetlerinin terör örgütü YPG/PKK-DEAŞ'a yönelik yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatı‘nın ardından tekrar evlerine dönmek istiyor.
Anne Gülizar Ali, teröristlerin evlerine saldırdığını, binanın bir tarafının çökmesi nedeniyle başı ve omzundan yaralandığını söyledi.
Büyük korku yaşadıklarını anlatan Ali, "Aklım yerinden çıktı, her yer duman içindeydi. Ailemin tamamı öldü diye düşündüm. Biraz kendime geldim, dışarı çıktım. Köyde hiç kimse yoktu, herkes kaçmıştı. Nereye gittiklerini bilmiyorum. Teröristler evimize geldi, dışarı çıkmamızı söylediler. Dışarı çıktık, ‘Buradan gidin, yoksa sizi keseriz.’ dediler. Her şeyi bırakıp kaçtık. Sınırda Türk karakoluna geldiğimiz zaman askerlerin bize yüreği acıdı. Bize ayakkabı ve kıyafet verdiler." diye konuştu.
Ali, teröristlerin paralarını ve yağlarını aldığını belirterek, şöyle devam etti:
"Üstümüzde kıyafetlerimiz, ayakkabımız yoktu. Evden almak istedik, izin vermediler. Hasta olan kızımın elini tuttum, kocam diğer kızımın elini tuttu. Hepimiz titriyorduk, yağmur yağıyordu. Nereye gideceğimizi bilmiyorduk. Başka boş bir eve sığındık. Orada da bizi buldular. Sonra başka bir eve daha sığındık. Yaklaşık 20 gün orada kaldık. Yiyecek içecek, ısınacak bir şey yoktu. Dışarı çıkmaya çok korkuyorduk. Sürekli silah sıkıyorlardı. Kocamın av tüfeğini aldılar. Zeytin yağı tenekelerimiz, koyunlarımız vardı. Her şeyi bıraktık."
"PKK'ya lanet olsun"
Kürt olduklarını belirten Ali, "PKK’ya lanet olsun. İnşallah PKK temizlenir, cehenneme düşerler, yerin dibine girerler. Eğer yuvamız PKK'dan temizlenirse tekrar döneriz. Harabe de olsa biz yine de evimizi istiyoruz. Hasta kızım bile eve gitmek istiyor, sürekli eve gitmek istediğini söylüyor." ifadesini kullandı.
İsmail Hüseyin de tek isteklerinin bir gün Afrin'deki evlerine dönmek olduğunu belirterek, "Her şeyim gitsin, malın mülkün gereği yok. Ben evimde kendi ateşimi kendim yakar otururum. Suyumuz da var. Her şeyim gitsin, yeter ki canımız sağ olsun." dedi.
"Arkamdan 30 el ateş ettiler"
Muhammed İsmail de teröristler köylerini bastığında dağda koyun otlattığını söyledi.
Köyüne saldırı olduğunu ve silahlar sıkıldığını anlatan Muhammed İsmail, "Gece 02.00'ye kadar dağda bekledim. Eve dönmek istedim ama çok sayıda silahlı terörist vardı. Arkamdan 30 el ateş ettiler. Ben de kaçtım. Bir yere girip saklandım. Ailemin öldüğünü düşündüm. Daha sonra yakın bir köye gittim. Silahlar durduğu zaman eve gitmeye karar verdim. Eve gittiğimde karım, iki kızım ve bir oğlum yoktu. Sabaha kadar uyumadım." diye konuştu.
Muhammed İsmail, sabah eşinin gizlice eve geldiğini belirterek, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
"Karıma, çocuklarımın nerede olduğunu sordum. Tarlada saklandıklarını ve çocuklarını orada bırakarak geldiğini söyledi. Karım, çocuklarımın aç olduğunu söyleyerek bir şeyler alıp geri oraya gitti. Babam ve annem yaşlı olduğu için onları bırakamadım. Çocuklarım ve karımdan haber alamıyorum, nerede olduklarını bilmiyorum. Türk askeri köyümüzü teröristlerden temizledikten sonra evime döneceğim. Sonra karımı ve çocuklarımı aramak istiyorum."
Kaynak: TRT Haber, AA