Çelik, mezun olduğu merkez Seyhan ilçesindeki Lütfiye Kısacık İlkokulu'na giderek 1072 numaralı sandıkta oy verdi.
Daha sonra gazetecilere açıklamada bulunan Çelik, seçimin hayırlı olmasını dileyerek, demokrasinin gücünün gösterileceği, yüksek katılımlı olmasını umdukları bir seçime gidildiğini söyledi.
Çelik, Türkiye'nin, etrafındaki bütün istikrarsızlıklara, dünyadaki bütün problemlere rağmen demokrasinin gücünü ve istikrarını koruyan bir ülke olarak sandık yoluyla hem genel yönetimi hem yerel yönetimleri belirleme kabiliyetine sahip olduğuna işaret ederek şöyle dedi:
"Yine bu seçim boyunca da ufak tefek meseleler haricinde yüksek bir güvenlik içinde, bütün demokratik usullere uygun olarak, bütün adayların ve bütün siyasi partilerin kampanyalarını rahatça yaptığı, demokratik bir biçimde kendini ifade ettiği bir kampanya dönemi geçirdik. Tabii bütün siyasi partiler, bütün adaylar giderler millete görüşlerini arz ederler. Milletin taleplerine uygun olarak bir siyasi temsil üretme konusundaki kabiliyetlerini sergilerler ama sonuç olarak karar da söz de milletimizindir. Bütün siyaset kurumunun ve bütün siyasetçilerin sicil amiri aziz milletimizdir. Bugün bir kere daha demokrasimizi ayakta tutan, siyasete güç veren milletimizin iradesi sandık başına gidiyor. Sandık yoluyla hem genelde hem yerelde yönetimleri seçmek Türkiye'nin en büyük gücüdür, en büyük kapasitesidir. Bunu titizlikle korumaya devam ediyoruz."
"Rakip olabiliriz ama hasım değiliz"
Türkiye'de demokrasinin gücüne dikkati çeken Çelik, huzur içinde oy kullanıldığını ifade etti.
Çelik, herhangi bir sıkıntı olmadan seçim sürecinin tamamlanmasını umduklarını vurgulayarak şunları kaydetti:
"Tabii sandıkların başında bekleyen bütün arkadaşlarımıza, görev yapanlara şükranlarımızı sunuyoruz. Bütün siyasi partilerden vatandaşlarımız milli iradeye sahip çıkıyorlar. Sokaklarda görüldüğü gibi büyük bir demokrasi şöleni var. Bu demokrasi şöleninin bu şekilde kutlanması siyasi geleneğimizin ve siyasi gücümüzün bir göstergesi. Bütün vatandaşlarımızın oy kullanarak demokrasimize güç vermesi ve dünyaya göstermesi son derece kıymetli. Tabii seçim bir rekabet dönemi ama hep şunu aklımızda tutalım; rakip olabiliriz ama hasım değiliz. O sebeple herkesin şiddet olaylarından, birbirini incitici davranışlardan uzak durması gerekir. Tabii ki herkes kendi adayının kazanmasını istiyor ama biz kazandıktan sonra her zaman şunu söyleriz; Türkiye'de kaybeden kimse yoktur. Biz yine aynı şuurla, aynı bilinçle şimdiye kadar olduğu gibi bu seçime de bu şekilde bakıyoruz. Bütün memleketimize, bütün milletimize hayırlı, uğurlu olsun."