Adana Aladağ'da kız öğrenci yurdunda meydana gelen yangının ardından kurulan, yangını ve kamusal eğitim, barınma haklarının tüm öğrenciler için güvence altına alınması için gerekli önlemleri belirleyen Meclis Araştırma Komisyonunun TBMM Başkanlığına sunduğu raporda, ülke örnekleriyle yerel yönetimlerin eğitim hizmetleri anlatıldı.
Raporda, bazı ülkelerin eğitim hakkıyla ilgili anayasal düzenlemelerinden örnekler verildi.
ABD, Almanya, İngiltere, Japonya, Norveç, Danimarka'da yerel yönetimlerin eğitim hizmetleri; Almanya, ABD, Avustralya, Birleşik Krallık, Brezilya, Fransa, Güney Afrika, İspanya, İsveç, İsviçre, Malezya ve Rusya'da eğitimdeki barınma imkanlarına yönelik bilgiler yer aldı.
Raporda, yatılı okullar ve yurtların çocuk gelişimi, çocukların her türlü istismardan korunması, sağlıklı beslenme ve sağlıklı bir ortamda barınma imkanı bulmaları açısından farklı tartışmaların konusu olduğuna işaret edildi.
Bazı ülkelerde eğitimin merkezi, bazı ülkelerde de yerel yönetimlerin kontrolünde olmasının, yatılı okul ve yurt imkanlarında finansman, yönetim ve denetim açısından farklı uygulamaları da beraberinde getirdiğine işaret edilen raporda, ülke örneklerine göre, barınma imkanının genellikle devletten daha fazla özel sektör tarafından sağlandığı ifade edildi.
Raporda, öğrencilerin, genellikle merkezi eğitim otoritesinin belirlediği genel prensiplere bağlı kalarak yerel yönetimlere bağlı devlet okullarında okuduğu anlatıldı.
Vakıf, dernek gibi sivil toplum örgütlerinin ve özel sektörün işlettiği özel okulların, genellikle yurt ve diğer barınma hizmetlerini sunduğu vurgulanan raporda, öğrencilerin, özellikle zorunlu temel eğitim döneminde evlerine en yakın devlet okullarında okuduğu ifade edildi.
"Çalışmalar internetten paylaşılıyor"
Kamuya ait veya özel okulların işlettiği özel yatılı okullarda, okulların kayıt şartları, istihdam politikaları, öğrenci günlük programları, disiplin kuralları ve öğrencilere yönelik güvenlik ve refahlarını, iyi oluş hallerini sağlamaya yönelik çalışmaların internet sayfasından şeffaf bir biçimde paylaşıldığı anlatıldı.
Öğrencilerin, 6 yaş ve sonrasından itibaren yatılı okullarda kalabildiklerine, özellikle kırsal bölgelerde yatılı meslek okullarına devam edebildiklerine işaret edilen raporda, öğrencilere yönelik eğitim ve öğretim desteği yanında sportif, kültürel, sanatsal aktivitelerin de planlandığı belirtildi.
Raporda, özellikle İngiltere ve Avustralya'nın, öğrencilere açılacak barınma yerleriyle ilgili minimum standartları belirlediği vurgulanan raporda, "Özel yurtlarda özel denetim firmaları tarafından yapılan denetimlerin raporlarına erişim mümkün olmaktadır. Okulların bu standartlara erişebilmesi için çeşitli sivil inisiyatifli kuruluşlar da bulunmaktadır. Kimi özel okullar da denetimlerini uluslararası akreditasyon kuruluşlarına tabi olarak, kalitelerini tescil ettirmek yoluyla yaptırabilmektedir." ifadeleri kullanıldı.
"Çalışanların fotoğraflı öz geçmişi"
Birçok ülkede dini referanslı vakıf okullarının bulunduğuna değinilen raporda, bunların kayıt yaptırılacak okulları seçerken takip edilen sitelerdeki okulların künye kayıtlarında açıkça belirtildiği anlatıldı.
Okullarda dini ibadet etkinlikleri için alanlar ve bu konuda rehberlik eden kişilerin istihdam edildiği kaydedilen raporda, şu bilgiler verildi:
"Çalışan kişilerin vasıfları ve aranan özelliklerine internet sitelerinden ulaşılabilmekte, çalışanların fotoğraflı özgeçmişlerine de sıklıkla rastlanmaktadır. Özel okullar, birçok ülkede eğitimde fırsat eşitsizliği yaratılmaması amacıyla devlet tarafından sübvanse edilmektedir. Dileyen öğrencilerin buralarda eğitim almasına da imkan yaratılmaktadır. Yükseköğretimde barınma imkanı ise genellikle üniversiteler tarafından sağlanmakta olup, kredi ve burs imkanlarıyla desteklenen öğrencilerin başarısı ve ekonomik durumunu da dikkate alan farklı barınma seçenekleri sunulmaktadır. Üniversiteler denetimlerini kendileri yapmaktadırlar. Genellikle üniversite öğrencilerinin barındığı kampüs dışı yurt veya lojmanlarda kira bedelleri, ülkemizdekilere oranla oldukça yüksektir. Ancak sundukları mekanların büyüklüğü kadar sosyal ve fiziksel imkanlarının artmasıyla da maliyetler artmaktadır. Bazı örneklerden anlaşılacağı üzere, öğrencilerin barındıkları mekanların yönetimde söz sahibi olabildiği görülmektedir. Ülkemizde yurt-öğrenci konutu arzı diğer ülkelere nazaran yüksek olmasına rağmen, maliyetin düşük olması ve alternatif barınma mekanlarının kısıtlılığından dolayı talep de yüksektir. "