Kalemler Mahallesi'nde evi, ahırı, otomobili yanan, bazı küçük ve büyükbaş hayvanları da telef olan 30 yaşındaki Sercan Bayat, tahliye edildikten 3-4 saat sonra evine döndü.
Bu sırada bir oğlak sesi duyan Bayat, çevresi yanmış toprakta yeni doğan keçi yavrusu fark etti. Kucağına aldığı yavruyu hemen güvenli bir yere götüren Bayat, oğlağa "Mucize" adını verdi.
"Hayvanlarımız bizim için her şeyden daha kıymetli"
Bayat, öğle saatlerinde yangın başladıktan hemen sonra alevlerin köyüne ulaştığını söyledi.
Jandarma ekiplerinin köyü boşaltmaları yönünde kendilerine uyarıda bulunduğunu belirten Bayat, "Hayvanlarımız bizim için her şeyden daha kıymetli. Onları terk edemedim. Her yer yanmaya başladığında, iplerini kestiğim inekleri açık araziye götürdüm. Keçilerimi de alevlerin arasından uzaklaştırdım. Ellerimde ve ayaklarımda yanıklar oluştu. Bu sırada bazı hayvanlarımı kaybettim. Gebe ineklerim, keçilerimin bazıları öldü. Alevler nedeniyle mahalleden ayrılmak zorunda kaldı" dedi.
"Bu kadar felaketin içinde tek tesellimiz oldu"
Bayat, uzaktan evlerinin yanışını izlediğini dile getirerek, "Her şey bitti. Köyümüz yandıktan 3-4 saat sonra eve döndük. Evin önünde, alevlerin arasında küçük oğlağı gördüm. Birkaç saat önce doğmuştu. Bu mucize gibi bir şeydi. Alevlerin 6-7 metre yükseldiği yerde nasıl doğdu, nasıl yaşadı, anlayamadım. Bu kadar felaketin içinde tek tesellimiz oldu. Yanımdan ayırmıyorum. Umudumuz, sevincimiz oldu. Onu artık yanımızdan hiç ayırmayacağız. Her zaman beraber olacağız." diye konuştu.
Devletin desteğini yanında hissettiğini söyleyen Bayat, çok zararları olduğunu, yaralarının sarılacağına inandığını söyledi.