Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 26 Nisan'da M.H.Ö.'nün alkol aldıktan sonra arkadaşlarıyla eğlence mekanına gittiği, burada da alkol aldığı ve arkadaşlarının ısrarına rağmen aracın direksiyonuna geçtiği anlatıldı.
Eğlence mekanının çıkışında, S.A.'nın şüpheliyi aracı bu şekilde kullanmaması konusunda uyardığı, M.S.Ç.'nin de aracın valelere verilmesi ve dönüşte taksiyle gidilmesi konusunda teklifte bulunduğu aktarılan iddianamede, sanık M.H.Ö.'nün teklifi kabul etmeyerek arkadaşlarına "Kaza yapılsa bile aracın dayanıklı olduğunu" söylediği kaydedildi.
İddianamede, sanığın S.A, S.U ve M.S.Ç.'nin de bulunduğu aracın hakimiyetini Yenimahalle ilçesi Beytepe Mahallesi Orhangazi Bulvarı kavşağında kaybettiği, aracın kaldırıma çarparak takla attığı, kazada M.S.Ç.'nin kafa ve beyin travmasına bağlı iç kanama nedeniyle hayatını kaybettiği, S.A. ve S.U.'nun da hayati fonksiyonlarını ağır derecede etkileyecek şekilde yaralandığı bilgisine yer verildi.
1,895 promil alkol tespit edildi
Kazada yaralanan sürücü Ö.'nün, olayın yaşandığı saat itibarıyla sarı fasılalı yanan trafik ışıklarından hızlı şekilde geçtiği aktarılan iddianamede, "Şüphelinin 04.14'te alınan ve 04.29'da kabul edilen kan örneğinde 1,895 promil alkol tespit edildiği" belirtildi.
İddianamede ifadesine yer verilen M.H.Ö., aracı kendisinin kullandığını ancak kaza anını hatırlamadığını öne sürdü.
Müştekilerden S.A., "Şüpheli aracı kullanmakta ısrarcı oldu. Hızlı kullandığını bildiğimiz için arkada oturduğumuz halde emniyet kemerlerimizi bağladık. Biz kendisini sürekli hız yapmaması konusunda uyarıyorduk. Sonrasında da kaza meydana geldi" şeklinde beyanda bulundu.
Diğer müşteki Ş.U. da şüpheliye alkollü araç kullanmamasını söylediklerini ancak kendilerini dinlemediğini belirtti.
İddianamede M.H.Ö'nün "bilinçli taksirle bir kişinin ölümüne, birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet verme" suçundan 3 yıldan 22,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.