Marmara Bölgesi başta olmak üzere Ege ve Batı Karadeniz'de ani ve şiddetli yağışların beklendiğini konusunda Meteoroloji Genel Müdürlüğü uyarmıştı.
Aşırı sıcaklık ve nemin gölgesinde geçen günlerden sonra 25 Ağustos’ta beklenen yağış geldi. Peki, günlerdir devam eden yüksek nem ve ardından gelen yoğun yağışların kaynağı ne? Kuvvetli yağış riski devam ediyor mu?
Afyon Kocatepe Üniversitesi Coğrafya Bölümü’nde İklim Bilimci Dr. Öğr. Üyesi Okan Bozyurt TRT Haber için değerlendirdi. Okan Bozyurt herkesi bunaltan nemli hava için; “Küresel ısınmanın etkisi” dedi.
“Son zamanlarda hava sıcaklığı mevsim normallerinin üzerinde seyretti. Tabii bu da denizlerde biraz fazla ısınmayı gündeme getirdi. Denizlerin ısınmasıyla beraber buharlaşma da arttı. Çünkü denizlerde buharlaşan su atmosfere nakledildiği için atmosferin nemi giderek arttı. Yani bu sadece İstanbul için değil, bütün deniz bulunan yerler için geçerli.”
Yer yer şiddetini artıran yağışlar her ne kadar İstanbullulara serinlik getirse de, bazı semtlerde su baskınlarına yol açtı. Yani İstanbullular önce nemden bunaldı, ardından sel ile mücadele etmeye başladı.
Yağış kütleleri Marmara, Karadeniz, Ege ve Balkanlar’dan geliyor
Bozyurt, İstanbul’un yoğun yağışlar almaya müsait bir konumda olmasının su baskınlarına yol açtığı görüşünde.
“İstanbul hem Karadeniz’e, hem Marmara’ya komşu. Dolayısıyla iki denizin arasında bulunan çok özel bir konumda. Karadeniz’den gelen hava kütlelerine de, aynı şekilde batıdan, Ege’den ve Marmara’dan gelen kütlelere de açık. Hatta Balkanlardan gelenlere de… Yani İstanbul pek çok hava kütlesinin yolu üzerinde. Dolayısıyla İstanbul yeri geldiğinde çok devasa boyutta yağışlar alabiliyor.”
İklim Bilimci Dr. Bozyurt, İstanbul’da hissedilen yüksek ve bunaltıcı nemin akabinde gelen yağışların oluşum sürecini şu sözlerle anlattı:
“Klimatolojide ‘koşullu kararsızlık’ diye bir terim vardır. Üst atmosfer aşırı derecede soğuduğu zaman, alt atmosferden aşırı hızlı bir şekilde nemli hava yükselir. Havanın içinde eğer doymuş miktarda nem varsa, bu çok şiddetli sağanak yağışlara yol açar ki İstanbul bunun için son derece uygun. Çünkü deniz bulunan nemli bir bölge. O yüzden nemin içinde hapsedilmiş o sıcaklık yukarı çıktığında soğuk bir tabakaya gelince su buharı içindeki gizli ısıyı atmosfere veriyor. Böylece atmosferin enerjisi artmış oluyor. Zaten bu şiddetli hava olaylar, dolular, yağışlar bu ani baskının etkisi.”
“Yağışların temel nedeni üst atmosferin aşırı derecede soğuması”
İstanbul’un geçmişinde de bu tür ani yağışların sıkça görüldüğünü anlatan Bozyurt, şu anda üst atmosferin aşırı soğuduğunu ve bunun da konveksiyonel yağışları gündeme getirdiğini söylüyor.
“Mesela 8-9 Eylül 2009 tarihindeki o büyük sel baskınlarını hatırlayalım İstanbul’daki. Ya da tarihte görülmüş çok büyük kar yağışlarını hatırlayalım. Mesela bu bağlamda İstanbul aniden aşırı miktarda, görülmemiş yağışlar alabiliyor. Ama tabii sadece Karadeniz’den değil, aynı zamanda batıdan gelen sistemler de var. Alçak basınç sistemlerinin etkisi de var. Bir de üst atmosfer şu anda aşırı derecede soğudu. Altla üst atmosfer arasında muazzam bir sıcaklık farkı ortaya çıktı ve konveksiyonel dediğimiz yağışları gündeme getirdi. Temel neden üst atmosferin aşırı derecede soğuması.”
“Aşırı yağışlar iki gün devam edebilir”
İstanbulluların merak ettiği konulardan biri de bu yağışların ardından hava sıcaklıklarının daha fazla artıp artmayacağı… Okan Bozyurt eylül ayı itibarıyla havaların daha fazla bunaltmayacağını anlatıyor.
“Çok fazla sıcaklıklar öngörmüyoruz. Sıcaklıklar bu şekilde seyredecek ancak bizler nem fazla olduğu için bu sıcaklıkları daha fazla hissediyoruz. Yani mesela diyelim deniz olan yerlerde 31 – 32 dereceler, 36 – 37 derece gibi hissediliyor. Ama diyelim Ankara gibi bir yerde 32 derece 32 derece olarak hissedilir. Eylülün ilk haftası bir soğuma olabilir. Yani kuzeyden bir soğuk hava kütlesi herhalde yurdumuza giriş yapacak gibi duruyor.”
Aşırı yağışlara karşı vatandaşları tedbirli olmaları konusunda uyaran Bozyurt, sözlerine şöyle devam etti:
“Bugün ve yarın aşırı hava olayları yaşanabilir. Ama eylülün ilk haftasından itibaren artık serin günler bizi bekliyor diyebilirim. Hatta bu sene eylül ayı mevsim normalleri civarında geçecek. Geçen seneler gibi öyle çok sıcak bir eylül ayı beklemiyorum.”