Antalya Emniyet Müdürlüğü bünyesinde kurulan Atlı Polis Birliği, 10 yıldır görev yapıyor. Atlı polisler, zaman zaman sahillerde de devriye geziyor.
Türklerin en fazla değer verdiği hayvanların başında gelen atlar, Antalya Emniyet Müdürlüğü bünyesindeki Atlı Polis Birliği sayesinde, bir yandan kentin asayişinin sağlanmasına yardımcı oluyor bir yandan da sahillerin, önemli etkinliklerin sembolü oluyor. Atlı polis birliğinde 10 polis memuru ile 10 at görev yapıyor.
Polis araçlarının ve motosikletlerinin inemediği dünyaca ünlü Konyaaltı sahilinin yoğunlaşmasıyla devriye gezen atlı polislere vatandaşlar ve turistler büyük ilgi gösteriyor. Atlar, eğitmenleri tarafından yanlarında sürekli polis sireni, davul çalınarak görev yapacakları ortamlardaki ses yoğunluğuna alıştırılıyor.
"Atlara olan sevgi olmazsa atlı polis olmaları imkansız"
Atlı Polis Birliği Grup Amir vekili Nevzat Budak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, polis araçlarının giremediği park, bahçe ve sahillerin yanı sıra spor karşılaşmalarında da görev yaptıklarını belirterek "Vatandaşlar bizi polis olarak görmüyorlar. Yaklaşıyorlar, atı sevdikten sonra şaşırarak 'Siz polis misiniz?' diye tepkilerle karşılaşıyoruz. Çocukların bize olan ilgilere ileriye dönük bizi mutlu ediyor." dedi.
Budak, atlı polis olmak için yönetmeliğe uygun bir polis olmak gerektiğini ifade ederek yönetmelikte atlı polislerin 1 metre 80 santimetreden kısa olması, 80 kilogramdan ağır olmaması ve 28 yaşından gün almamış olması gerektiğini söyledi. En önemli şartın ise içinde hayvan sevgisi bulunması olduğunu vurgulayan Budak, "Atlara olan sevgi olmazsa atlı polis olmaları imkansız." diye konuştu.
"Aramızda büyük bir sevgi bağı var"
Polis memuru Ali Damarcan ise 10 yıldır atlı polis birliğinde görev yaptığını anlatarak her gün atları tek tek çıkarıp gidecekleri göreve ilişkin eğitimler verdiklerini vurguladı.
At sevgisinin dedesinden geldiğini ve küçük yaşlardan itibaren ata ilgisi olduğunu aktaran Damarcan, "Sakarya" isimli atıyla 10 yıldır çalıştıklarını dile getirdi.
Damarcan, sürekli "Sakarya" adlı at ile göreve çıktığına işaret ederek "Aramızda büyük bir sevgi bağı var. Benim ona kızdığımı ya da onun bana kızdığını hissedebiliyorum. Aileden birisi gibi oldu. Görmediğim zaman rahatsız oluyorum. Yıllık izindeyken 'Sakarya nasıl, iyi mi?' diye sürekli meslektaşlarıma soruyorum." dedi.
Halkın kendilerine olan ilgisinin çok yoğun olduğuna işaret eden Damarcan, "Özellikle çocukların ilgisi bizim için kazanç noktası. Çocukları kazanmak geleceği kazanmak demektir." değerlendirmesini yaptı.
"At sevgisini de insanlara aşılıyoruz"
Polis memuru Erdal Akgül ise 10 yıl önce Antalya atlı polis birliğinde göreve başladığına dikkati çekerek doğu görevini de Erzurum atlı polis birliğinde yaptığını söyledi.
Atları toplumsal olaylarda, futbol karşılaşmalarında ya da devriye görevlerinde nasıl kullanacaklarına yönelik eğitimler verdiklerini dile getiren Akgül, şöyle devam etti:
"Vatandaşlarla daha yakın iletişim kurabilmek için atı bir aracı olarak kullanabiliyoruz. İnsanlara sürekli güleryüzle yaklaşıyoruz. Bizim aracılığımızla insanların hayvanlara karşı sevgisi artıyor. Misafirler birliğimize gelip polislerle yakın iletişim kuruyor, atlara dokunuyor, onları seviyor."
Atın Türk kültürünün en önemli simgelerinden olduğunu vurgulayan Akgül, "Güreş gibi atçılık da ata sporumuz. Polislik görevini yaparken at sevgisini de insanlara aşılıyoruz. Atlar duygusal hayvanlar. Karşı tarafından kendisine gösterdiği sevgiyi anlıyorlar." görüşünü kaydetti.