Uzmanlar, Musul'un güneyinde bulunan kükürt üretim tesislerinin ateşe verilmesi sonucu oluşan zehirli gazların Türkiye'yi etkileyeceği iddiaları üzerine olası risklere karşı vatandaşlara uyarıda bulundu.
Meteoroloji Genel Müdürlüğünden dün konuya ilişkin yapılan açıklamada, gece saat 24.00'ten sonra tekrar başlaması beklenen yağışın, atmosferde bulunan bu gazı ilk etapta yere indirme ihtimalinin söz konusu olduğu belirtilerek, "Daha sonra rüzgar döneceği için bugün bölgeden ülkemiz üzerine gaz taşınımı ve asit yağmuru riski beklenmiyor. Ancak meteorolojik şartlar göz önüne alınarak bugün bölgede güneyli rüzgar akışlarına yağış eşlik etmesi beklenmediğinden asit yağmuru riskinin oldukça zayıf olduğu değerlendirilmektedir." ifadelerine yer verilmişti.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile AFAD Başkanlığınca gereken önlemlerin alınacağı belirtilirken, uzmanlar vatandaşları oluşabilecek risklere karşı uyararak, asit yağmurunun etkilerinden korunmak için çeşitli önerilerde bulundu.
"En yoğun hali yangının çıktığı yerdir"
Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve TBC Anabilim Dalı Uzmanı Prof. Dr. Abdurrahman Şenyiğit, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Musul yakınlarındaki kükürt kaynaklarının DEAŞ tarafından yakılmasına bağlı olarak atmosfere çok ciddi anlamda kükürt gazı salındığını söyledi.
Kükürt gazları ve azotun havada su buharıyla tepkimeye girmesine bağlı olarak sülfürik asit meydana geldiğini dile getiren Şenyiğit, bunun sağlığa ciddi zararları olabildiğini kaydetti.
Şenyiğit, 20 Ekim'de başlayan ve hala devam eden yangın nedeniyle oluşan dumanın Türkiye sınırına dayandığına işaret ederek, "En yoğun hali yangının çıktığı yerdir. Asidin yavaş yavaş aşağı inmesine bağlı olarak etkisi giderek azalmaktadır." dedi.
"Sülfürik asidin insan sağlığına ciddi zararları var"
Sülfürik asidin zararlarıyla ilgili Şenyiğit, şöyle konuştu:
"Sülfürik asidin hem insan sağlığına hem de doğaya çok ciddi zararları vardır. Umut ediyorum bu bölgede herhangi bir rüzgar etkisi olmaz. Ancak böyle bir durum gerçekleşirse bronşitli, KOAH olgularında, akciğer ve solunumsal alerjisi olan vakalar başta olmak üzere sağlıklı kişilerde dahi birtakım solunum sıkıntıları oluşabilir. Aynı zamanda bu asidin yeryüzüne inmesiyle magnezyum ve kalsiyum taşınmakta ve dolayısıyla bitkilerde de uzun süreli ciddi anlamda tabiri caizse bir beslenme yetersizliği oluşturmaktadır. Göllerde ve denizlerde bu sülfürik asidin etkisine bağlı olarak balıklar etkilenmekte dolayısıyla bu balıkların tüketilmesiyle de ciddi zararlar oluşabilmektedir."
"Hayvanlar ahırda beslenmeli"
Şenyiğit, asitin insan ve hayvan sağlığı ile tarım üzerinde etkilerini de değerlendirerek, "Bu süreçte hayvanlar ahırda beslenmelidir." diye konuştu.
"Solunumsal alerjileri olan hastalarda sıkıntılar oluşturabilir"
Şenyiğit, asitin, astımlı bir hastada astımı tetiklemesi, KOAH'lı bir olguda KOAH'ı alevlendirmesi gibi bir durumun oluşmasına neden olabileceğini belirterek, "Solunumsal alerjileri, bu yönde şikayetleri olan hastalarda ciddi anlamda sıkıntılar oluşturabilir. Göz yoluyla bulaşması göz alerjisini artırır. Yüksek dozu cilt üzerinde kaşıntı yapabilir." şeklinde konuştu.
"Etkilenme öksürüğün artmasıyla kendini belli eder"
Gazların taşınması durumunda hastalara dikkat etmeleri gereken hususlarla ilgili bilgi veren Şenyiğit, şunları dile getirdi:
"Hastaların kesinlikle dışarı çıkmamaları, maske ile dolaşmaları, dışarı çıkma durumları varsa da ağız ve burun maskesi kullanmalarını tavsiye ederim. Maske takmalarına rağmen yine etkilenmeleri durumunda acil servise başvurmalılar. Bu etkilenme öksürüğün artmasıyla kendini belli eder. Ciddi bir öksürük olur ve aynı zamanda ciddi bir nefes darlığı meydana gelir. Kişi nefes alamadığını hissedecektir. Bu durumda mutlaka acil servise başvurulmaları, oksijen desteği alınmalı ve doktorun önereceği tedavi uygulanmalıdır."
Şenyiğit, bu gazların etkisinde kalan bütün canlıların etkileneceğini belirterek, şunları kaydetti:
"Irak'ta bu gazdan canlılar etkileniyor. İnsanlar, hayvanlar ve tarım etkileniyor. Tarım üzerindeki etkisi radyasyon kadar uzun süreli olmasa da bitkiler üzerine bu gazların direk etkisi mevcut. Bu ne kadar etki eder zamanla görülecek. Yoğunluğun olduğu alanlarda etkilenme daha fazladır. Bu gaz bulutu kaynağından uzaklaştıkça çöküyor. Dolayısıyla sınıra yaklaştıkça etkisi azalıyor. Şu anda endişe edilecek bir durum söz konusu değil. Zaten olursa bu konuda gerekli uyarılar da yapılacaktır."
Konuya ilişkin gelişmeleri takip ettiğini vurgulayan Şenyiğit, yağmurların ve gazların Güneydoğu sınırında görülmesinin ancak Türkiye'yi çok ciddi etkilemeden Hazar Denizine doğru gitmesinin Türkiye için büyük bir şans olduğunu anlattı.
İlk olarak bitkiler, sonra bunlarla beslenen canlılar etkilenir"
DÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kılıç, bu dönemde batı ve kuzey rüzgarlarının etkili olduğunu belirterek, bölgenin bu zehirli gazdan az da olsa etkilenme ihtimali olduğunu söyledi.
Rüzgarların güneyden ve doğudan esmesi halinde Güney ve Doğu Anadolu bölgelerinde yer alan illerin zehirli gazdan etkilenme riskinin bulunduğuna işaret eden Kılıç, şöyle konuştu:
"Bu durum söz konusu olursa tabiatta ilk olarak ağaçlar ve bitkiler sonrasında da bunlarla beslenen diğer canlılar etkilenir. Bu yağışlar yapraklarda sararma, dallarda kuruma, köklerinde ise birikime neden olur. Dolayısıyla bunlar bitkiyi öldürüyor. Bu zehirli gaz bu bitkilerle beslenen hayvanların bünyesine de geçiyor. Hayvanların hayatsal süreçlerini olumsuz etkiliyor."
"Vatandaşlara yağıştan korunmalarını öneriyoruz"
Kılıç, zehirli gazın rüzgar ve yağmur şeklinde bölgede etkili olmasının insanlar üzerinde de olumsuz etkileri olduğuna işaret ederek, tüketilen sebze ve meyvelerle insanlara bu kirliliğin ulaşacağını aktardı.
Yağış olması halinde insanların akciğer ve üst solunum yollarının etkileneceğini anlatan Kılıç, bu yağışlar ve kirli havanın binaların dış cephelerinde dahi kirliliğe neden olacağını belirtti.
Zehirli gazdan etkilenmemek için alınacak tedbirlere ilişkin bilgi veren Kılıç, vatandaşlardan bulundukları bölgede esen rüzgarın yönünü takip etmelerini istedi.
Kılıç, "Vatandaşlara güneyden ve doğudan esen rüzgar varsa mümkün oldukça dışarıya çıkmamalarını, yağıştan korunmalarını, sebze ve meyveleri bol su ile yıkamalarını, hayvanların tüketeceği ot ve samanları muhafaza altına almalarını öneriyoruz."
Mardin Sağlık Müdürlüğünden "asit yağmuru" uyarısı
Mardin İl Sağlık Müdürlüğünden yapılan açıklamada, NASA'dan gelen bilgiye göre, DEAŞ'ın geçen hafta hava saldırılarını engellemek için Musul'un güneyinde bulunan kükürt tesisine saldırı düzenlediği ve bu saldırının zehirli gaz yayılmasına sebep olduğu belirtildi.
NASA'dan zehirli gazın Türkiye'ye doğru ilerlediğini gösteren bir harita yayınlandığı ifade edilen açıklamada, yapılan açıklamada ise saldırıdan sonra yayılan zehirli gazın, asit yağmuru riski taşıdığının aktarıldığı bildirildi.
Bölgedeki vatandaşların olası risklere karşı dikkatli olması gerektiği kaydedilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
"Yağmur altında kalmayın, dışarı çıkmayın. Yağmur suyunu kullanmayın. Özellikle ilk yarım saatte yağan bölümünü kullanmayın. Yağmur suyunu içmeyin, hayvanlara içirmeyin. Açık havada çalışmayın, spor yapmayın. Pencere ve kapıları açık bırakmayın. Tehlikeye karşı kronik hastalığı bulunanlar maske kullanmalı."
"Mecburen dışarı çıktım"
Asit yağmuru riski taşıdığı belirtilen Mardin'de yaşayan vatandaşlardan Ahmet Şeyhmus (70), gelişmeleri takip ettiklerini, bu doğrultuda havada bir farklılık hissettiklerini söyledi.
Şeyhmus, insanların tedirgin olduğunu belirterek, "Ortalıkta kimse yok. Ben de mecburen dışarı çıktım. Uzun süredir böyle bir şey görmemiştim." dedi. AA