Atalay Demirci'nin 'FETÖ ısrarı' gerekçeli kararda

Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Atalay Demirci hakkında 3 Mart'ta verilen hükmün gerekçesi taraflara tebliğ edildi.

Gerekçeli karara göre Demirci, 1995'te Bayındırlık ve İskan Bakanlığına memur olarak atandıktan bir yıl sonra bu görevinden istifa ederek sahne hayatına atıldı.

Daha sonra FETÖ'ye ait Dünya Radyo'da program yapmaya başlayan Demirci, aynı dönemde örgütün düzenlendiği etkinliklerde sahne aldı.

Demirci, örgüt imamlarından "Vefa" kod adlı Muhammet Yusuf Kulaksız ile 2005'te Pensilvanya'ya giderek örgüt elebaşı Fetullah Gülen'i ziyaret etti ve onun için gösteri düzenledi. Daha sonra bir televizyon kanalının düzenlediği yetenek yarışmasına katılarak birinci oldu.

Örgütün kapatılan finans kurumu Banka Asya'da hesabı bulunan Demirci'nin, hakkında FETÖ'den işlem yapılan çok sayıda kişiyle para transferi yaptığı ayrıca örgütün tepe yöneticilerinden Cemil Koca ile 2011'de telefon görüşmesi yaptığı belirlendi.

Darbe girişiminden sonra da irtibatını sürdürdü

Savunmasında Dünya Radyo'da program yapmak dışında örgütle herhangi bir bağı bulunmadığını, 2007'de bu yapıyla tamamen ilişkisini kopardığını iddia eden Demirci'nin, söz konusu tarihten sonra da birçok kez örgütün etkinliklere katıldığı bilgisi gerekçeli kararda yer aldı.

Demirci'nin örgütle ilişkisini darbe girişiminden sonra da devam ettirdiğine ilişkin örgütün firari isimlerinden Hakan Şükür ve ABD'deki basketbolcu Enes Kanter ile yazışmalarının yanı sıra tanık beyanları kanıt olarak gösterilen gerekçeli kararda, şu tespite yer verildi:

"Sanık her ne kadar örgüt ile irtibatını 2007'den sonra kopardığını beyan etse de 'ihbarcı' sıfatıyla beyanları dosyaya alınan Oktay Mikyen'in Denizli'de Pamukkale Üniversitesi'nde öğreniminin devam ettiği 2008-2011 yıllarında sanığı örgüt mensuplarınca düzenlenen gösterilerde gördüğüne, yine 'ihbarcı' sıfatıyla beyanı bulunan Erdinç Karabulut'un ise 2014 Haziran'da Konya'da örgüte ait yurtta kariyer günü programında sanığı gördüğüne yönelik beyanları dikkate alındığında, sanığın savunmalarının aksine 2007'den sonra da örgüt mensuplarının moral ve motivasyonu için örgütün yurtlarında, derneklerinde, dershanelerinde düzenlenen gösterilerde sahne aldığı ve sonraki süreçte de FETÖ/PDY ile irtibatının devam ettiği kanaatine ulaşılmıştır."

Firari FETÖ'cü Hakan Şükür'e gönderdiği mesaj gerekçeli kararda

Demirci'nin örgütsel bağının ortaya koyan Twitter yazışmalarının kendisine ait olduğunu kabul ettiğine dikkati çekilen gerekçeli kararda, darbe girişiminden bir ay önce firari Hakan Şükür'e "Ben bu devranın döneceğine ve senin ülkeye döndüğünde insanların utanacağına hatta yanında saf tutmak için yarışacağına inancım tam ama..." mesajını gönderdiği aktarıldı.

Gerekçeli kararda, Demirci'nin sosyal medya hesabından FETÖ'nün darbe girişimini kınadığını, ihanet girişimden bir hafta sonra da Ankara Kızılay Meydanı'nda düzenlenen demokrasi nöbetlerine katılmasına rağmen Enes Kanter'le yazışmayı sürdürdüğüne işaret edildi.

Demirci'nin deşifre olmamak için "tedbiren" Twitter'dan Enes Kanter'i takip etmeyi bıraktığına işaret edilen gerekçeli kararda, "Bu itibarla sanığın 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünden sonra dahi örgüt mensuplarıyla irtibatının devam ettiği ve deşifre olmayı önlemek amacıyla bir kısım tedbiri uyguladığı kanaatine varılmıştır." değerlendirmesi yapıldı.

Darbeden iki gün sonra tavsiye istedi

Atalay Demirci'nin darbe girişiminden iki gün sonra da yine Twitter üzerinden "abi" diye hitap ettiği kişiden bundan sonraki süreç için neler yapması gerektiği konusunda tavsiye istediği vurgulanan gerekçeli kararda, şunlar kaydedildi:

"Sanığın, 17 Temmuz 2016'da 'lanadamoladam' adlı kullanıcı ile yaptığı yazışmalarda 'Çok şükür abim çok şükür, ben telefon değiştirsem mi makinayı numarayı her şeyi, var mı tavsiyeniz bundan sonraki süreç daha zorlaşacak gibi' şeklinde mesaj yazdığı, karşı tarafın ise 'İyi olur, çocukluk arkadaşın ne diyor Ercan Bey' diye sorması üzerine, 'Şerefsizler senaryoyu yazdılar, oynadılar, bu millet mal' deyip küfür ediyor' şeklinde yazışmalarının olduğu görülmektedir.

Sanık, cep telefonunu örgüt mensuplarının kendisine ulaşılmasını engellemek amacıyla değiştirdiğini beyan etse de darbe girişiminden sonra dahi FETÖ/PDY ile irtibatını devam ettirip yine örgütten aldığı tavsiye üzerine tedbir amacıyla telefon numarasını değiştirmiştir."

Hüküm

Gerekçeli kararda, söz konusu yazışmalar, tanık beyanları ve dava dosyasındaki diğer deliller dikkate alındığında Demirci'nin FETÖ ile organik bağ kurarak örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu vurgulandı.

Bu kapsamda "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçunu işlediği sabit olan Demirci'nin ilk önce 6 yıl hapis cezasına çarptırıldığı, Terörle Mücadele Kanunu'nun ilgili maddesince cezası yarı oranda arttırılarak 9 yıla çıkarıldığı belirtildi.

Ancak Demirci'nin, soruşturma aşamasında etkin pişmanlıktan yararlanma talebiyle duruşmalarda gösterdiği tavrı nedeniyle cezasının 5 yıla indirildiği aktarıldı.