Orta ve Doğu Avrupa, son günlerde şiddetli yağışlar ve taşan nehirler nedeniyle büyük sel felaketleriyle mücadele ediyor. Romanya, Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Avusturya gibi ülkelerde yüz binlerce insan tahliye edildi, birçok bölgede hayat durma noktasına geldi.
Yağışlar o kadar yoğundu ki bazı bölgelerde birkaç gün içinde normalde bir ayda düşen yağış miktarının beş katı kaydedildi. Tuna Nehri'nin taşması Slovakya’da başkent Bratislava'da su baskınlarına neden oldu, selin etkisi daha da genişlemeye devam ediyor.
Türkiye’de ise Avrupa’da yaşanan bu şiddetli hava olaylarının doğrudan etkisi beklenmiyor. Ancak ülkemizde de yağışlı bir hafta geçireceğiz. Özellikle Karadeniz bölgesi, sonbaharın getirdiği tipik yağışlardan nasibini alıyor. Orta ve Doğu Karadeniz'de sel baskınları riski var. Bölgedeki dağlık alanlar ve akarsular, ani yağışlarla birlikte sel ve heyelan riskini artırıyor. Bu hafta boyunca dikkat edilmesi gereken nokta, yağışların yer yer şiddetli olması ve ani su taşkınlarına neden olma potansiyeli.
Önümüzdeki birkaç gün boyunca Karadeniz bölgesinde hava kapalı ve yağışlı olacak. Ancak hafta sonuna doğru yağışların azalması ve hava şartlarının iyileşmesi bekleniyor. Batı bölgelerinde ise yağışlar daha seyrek ve hafif olacak. Türkiye genelinde genel bir soğuma yaşanmasa da mevsim normallerinde seyreden hava sıcaklıkları devam ediyor.
Türkiye mevsim geçiş dönemine hızla girerken, yurt genelinde özellikle Karadeniz Bölgesi’nde önümüzdeki günlerde artan yağışlara hazırlıklı olmak gerekecek. Türkiye'nin kuzeyi bu hafta bol yağışlı bir hava dalgasına kapılarını açıyor.
İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi ve İklim Uzmanı Prof. Dr. Barbaros Gönençgil, bu yağışların düzensiz ve beklenenden fazla olabileceğine dikkat çekerek, atmosferin su tutma kapasitesinin arttığını belirtiyor. Özellikle Karadeniz kıyılarında daha fazla yağış bekleniyor.
Karadeniz Bölgesi, her mevsim bol yağış almasıyla tanınsa da bu hafta sıradan yağışlar yerini kuvvetli sağanaklara bırakabilir. Bölgenin coğrafi yapısına değinen Gönençgil, yüksek dağlık alanların bulutları yükselterek daha fazla yağışa yol açtığını, bu durumun sel ve taşkın riskini artırdığını ifade ediyor.
Batı bölgelerinde haftaya daha sakin bir giriş yapılırken, Kuzeybatı Anadolu, Doğu Karadeniz ve Kuzeydoğu Anadolu’da yağışlar şiddetini koruyacak. Gönençgil, özellikle Kastamonu, Zonguldak, Bartın gibi şehirlerde ani yağışların sel riskini artırabileceğini söylüyor. Doğu Anadolu'nun yüksek kesimleri de hafta boyunca sağanak yağışlarla karşılaşabilir.
Yağışlar düzensiz olacak ve kısa süreli kuvvetli sağanaklar özellikle Karadeniz kıyılarında etkili olabilir. Ancak yağışlı günlerin sürekli kapalı bir hava anlamına gelmediğini, bu geçiş döneminin Türkiye için normal olduğunu vurguluyor Gönençgil. Haftanın sonuna doğru batı bölgeler nispeten sakin olsa da, doğu ve iç kesimlerde yağışlı hava hakim olacak.
Geçiş dönemleri, sıcak ve soğuk hava kütlelerinin çatıştığı dönemler olarak bilinir. Bu dönemde kuzeyden gelen soğuk hava ile güneyden gelen sıcak hava çarpışır, bu da ani hava olaylarına, kuvvetli yağışlara neden olur. Gönençgil'e göre, Karadeniz ve yüksek kesimlerde şiddetli yağışlar bu çarpışmaların bir sonucu. Ancak şehirlerde kar yağışı beklentisinin düşük olduğu, yer yer yoğun yağmurun daha olası olduğu bir kış bizi bekliyor.
Yağışın miktarı ve şiddeti konusunda değişkenliğe dikkat çeken Gönençgil, artık kısa sürelerde beklenenden çok daha fazla yağışların düştüğünü vurguluyor. Bu da alışık olduğumuz düzenin dışına çıktığımızı, atmosferdeki değişimlerin hayatımıza daha fazla etki ettiğini gözler önüne seriyor.
Avrupa'da bu kışın daha sert geçebileceği haberlerine de değinen Gönençgil, Türkiye için böyle bir senaryonun şu an kesin olmadığını belirtiyor. "Dünya Meteoroloji Teşkilatı'nın raporuna göre, soğuk bir kış ihtimali var. Ancak geçtiğimiz yıllarda da La Nina etkisi altında benzer bir beklenti oluşmuş, ancak beklenilen sert kış gerçekleşmemişti" diyor. Gönençgil, bu yıl kışın daha yağışlı geçebileceğini fakat şehirlerde kar yağışının pek olası olmadığını ekliyor.