Zafer Mahallesi Yadigar Sokak'taki 7 katlı binanın kolonlarından sabah saatlerinde ses gelmesi üzerine yapıda ikamet edenler hemen dışarıya çıktı.
Vatandaşların binayı boşaltmasından kısa süre sonra binada kısmi çökme meydana geldi.
İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis, itfaiye, sağlık ve AFAD ekibi sevk edildi.
Ölen ya da yaralananın olmadığı binada ekiplerin tedbiren yaptığı çalışmada, yapıda kimsenin bulunmadığı tespit edildi.
Çökme nedeniyle 7 katlı binanın ilk 3 katı dibe göçerken, diğer 4 katı zemin üzerinde kaldı.
Bina sakinleri, Bahçelievler Belediyesi tarafından otellere yerleştirildi.
Yaklaşık 40 kişinin yaşadığı binanın 1980 yılında 4 katlı olarak ruhsat aldığı tespit edildi. Binaya, 1994 yılında kaçak olarak 3 kat ilave edildiği belirlendi.
Boşaltılan çevre binalardan tedbiren karot örneği alınarak inceleme yapılacağı öğrenildi.
Olaya ilişkin güvenlik kamerasınca kaydedilen görüntülerde, binada oturanların sokağa çıkmasının ardından kısa süre içinde yapıda kısmi çökme olması ve çevrenin tozla kaplanması yer aldı.
İstanbul Valiliği, yaptığı yazılı açıklamada, binanın 1980 yılında yapıldığını ifade ederek, "Ekiplerin olay yerinde yaptığı incelemede olayda ölen, yaralanan ya da enkaz altında kalanın bulunmadığı tespit edilmiştir. Çöken binanın çevresindeki binalar tedbir amaçlı boşaltılmış olup, olay yerinde gerekli güvenlik önlemleri de alınmıştır." ifadeleri kullanıldı.
Bahçelievler Belediye Başkanı Hakan Bahadır da olay yerinde incelemelerde bulundu.
Bahadır, buradaki basın mensuplarına yaptığı açıklamada, binanın ilk üç katının dikey olarak toprağa doğru çöktüğünü söyledi.
Şu anda binanın görünen kısımlarının 4-5-6 ve 7'nci katları olduğunu anlatan Bahadır, arkasındaki iki apartmanın tuğlalarının zarar gördüğünü, kolon ve kirişlerinin ise çökmeden etkilenmediğini dile getirdi.
"Birisi tam hasarlı, 3 katı çökmüş durumda. Dört apartmanımızı boşalttık." diyen Bahadır, vatandaşların otellerde misafir edileceğini kaydetti.
Bahadır, kısmen çöken binaya ilişkin belediyeye bir başvuru yapılmadığına dikkati çekerek, "Yıkımı bekleyen bir bina değil ama yapı zaten eski. 1980 yılı, bir de 3 katı 1994 yılında kaçak yapılmış. Maalesef sıkıntılı bir binaymış. Bir an önce yıkılması gereken bir binaymış." ifadelerini kullandı.
Binaya ilişkin geçmişte şikayet veya başvuru olması halinde zorla da karot aldırıldığını vurgulayan Bahadır, 1999 depremi öncesindeki yönetmeliklerle yapılan binaların tümünün sorunlu olduğunun altını çizdi.
Bahadır, binaya sonradan yüzde 70 oranında kaçak kat eklendiğini belirterek, "(İlçede) Buna benzer çok fazla bina yok, bize gelmiş yok. Karot alınmış, boşaltılması gereken böyle bina yok. Bizde sadece kentsel dönüşüme uğrayacak 265 bina var. Müteahhit arkadaşlarla komşularım anlaşmışlar. Normal yıkılacak, yani acil durumda olmayan 265 binayı yıkacağız." ifadelerine yer verdi.
İlçede 6 Şubat depremlerinden sonra belediyenin sahada yürüttüğü kentsel dönüşüm projelerini anlatan Bahadır, "Bahçelievler'in yapı stoku çok çok iyidir, demiyorum. Zaten belli coğrafi yapısı ama sahil bandından biraz uzak olduğumuz için orta seviyedeyiz biz, çok kötü değiliz. Buradan da kimsenin kalbine su serpmiyorum. Lütfen 1999 depremi, yönetmeliği öncesindeki tüm binaları yenileyelim." çağrısında bulundu.
Bahadır, bu kapsamda belediye olarak ellerinden geleni yaptıklarını dile getirerek, şunları kaydetti:
"İstanbul'daki kentsel dönüşüm hadisesini şurada biz çözmeye gayret ediyoruz ama bu 60-70 yılın sorunu. Çarpık kentleşme burada 70 yıldır olmuş. Burada şunu da söyleyeyim, lütfen buna siyasi bir bakış getirmesin hiçbir parti. Lütfen, istirham ediyorum. Bahçelievlerli bir komşuları olarak, belediye başkanı olarak değil. Siyasi bir bakışla bakmasınlar, depremin siyaseti olmaz. Biz uğraşıyoruz, Cumhurbaşkanı'mız, bakanlarımız uğraşıyor. Bakın polisinden AFAD'ına, itfaiyesine kadar tüm ekipler burada. Birliktelik önemli."
Çöken apartmanda oturan Fehime Aytemur, su içmeye kalktığında komşularını caddede görünce "Deprem mi oldu?" diye sorduğunu, binanın yıkılmak üzere olduğunu duyunca da oğlu ve hasta eşiyle dışarı çıktıklarını anlattı.
Aytemur, "Tam kapıdan çıkarken bina çöktü. Çok gürültü çıktı. Ses geliyordu." ifadelerini kullandı.
Apartman sakinlerinden Sabahattin Kuzu ise binada sıkıntı olduğunu hissettiği için evine çok sık gelmediğini söyledi.
Sabah saatlerinde çadırdama sesi duyduklarını dile getiren Kuzu, "Tahliye ettikten 7-8 dakika sonra bina yıkıldı. Bayağı gürültü çıktı. Çatırtıyı duyunca deprem olmadığını anladım. Binada önceden de çatlaklar vardı. Kaçınılmaz son oldu." dedi.
Cihangir Şimşek de sabah namazı için uyandığını ve namazda gürültü duyduğunu belirterek, "Balkona çıktığımda herkesin aşağı indiğini gördüm. 'Ne duruyorsunuz, bina yıkılacak' dediler. Biz hazırlanıp aşağı inene kadar bina uçtu. Binanın içini komple toz kapladı. Eğer bizi binamıza sokmazlarsa çocuklarımızın yanına gideceğiz, izin verirlerse gireceğiz." diye konuştu.
İlk 3 katı çöken 7 katlı binanın iş makineleriyle yıkımına başlandı.
Yıkımdan önce eşyalarını almak için dairesine girmeye çalışan bir kişiyi, yakınları ve polis ekipleri uzaklaştırdı.
Yıkımın tamamlanmasının ardından ise binada enkaz kaldırma çalışmalarına geçildi.
Bina sakinleri, çalışmalar sırasında polis eşliğinde değerli eşyalarını arayabilecek.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, binadaki çökmeye ilişkin soruşturma başlattı.
Soruşturma kapsamında çöken binada bilirkişi incelemesi yapılacağı öğrenildi.