Cizre'de esnaf ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir pastanede bir araya gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yaptığı konuşmada temaslarda bulundukları Hakkari, Diyarbakır ve Mardin'de vatandaşlardan büyük ilgi gördüklerini söyledi.
15 Temmuz'dan ülkenin zayıf düştüğünü hesap edenlerin dört bir taraftan taarruza geçerek, Türkiye'nin 2023, 2053 ve 2071 hedeflerini bertaraf etmeye çalıştığını dile getiren Soylu, bu girişimi gerçekleştiremeyeceklerini çok kısa bir sürede gördüklerini belirtti.
Soylu, Cizre'de büyük projelerin uygulamaya konulduğunu vurgulayarak, "Şunu söyleyebilirim, Hakkari, Mardin, Diyarbakır, Van ve Şırnak'ta her bir şehrimiz bir şantiyeye dönmüş durumdadır. Bir taraftan güvenliği tesis ediyoruz, diğer taraftan esnafımızın ve iş adamlarımızın daha gelişmesini, işlerinin artmasını, insanlarımızın yarına umutla bakmasını sağlamaya çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.
Yaklaşık 2 aylık sürede Cizre'de 50 kilometre yol yapıldığını, Dicle Nehri kenarında genç, çocuk, yaşlı ve kadınların rahatça yürüyebileceği, nefes alabileceği alan oluşturulacağını anlatan Soylu, altyapı çalışmaları için 40 milyon lira tutarında projenin uygulandığının altını çizdi.
"Bu toprakların şifresi huzur ve istikrardır"
"Bu toprakların şifresi huzur ve istikrardır. İstikrarın kaynağı demokrasidir, güvendir, teröre sıfır toleranstır. Birliğimizin, beraberliğimizin ve kardeşliğimizin yarına ait kuvvetlenerek kenetlenerek devam etmesini sağlayabilmektir." diyen Soylu, şöyle devam etti:
"Halep'te yaşananları dünyanın buna nasıl sessiz kaldığını hep birlikte görüyoruz. Telafer'de yaşananları, yaşamaya maruz bırakılanları hep beraber görüyoruz. Türkiye eğer bugün ayaktaysa ve etrafındaki coğrafyadaki ateş topundan etkilenmiyorsa hedeflerine ait yürüyüşünü devam ettiriyorsa bu aramızdaki kuvvettir, birliktir, beraberliktir."
İçişleri Bakanı Soylu, ülke topraklarının mücadele, azim, kararlık ve tarihin emanet ettiği bu mücadelenin ortaya koymuş olduğu gelecek anlayışıyla beraber oluşturulduğunu aktararak, şöyle konuştu:
"Biz kimsenin himmetinde olan bir millet değiliz, biz medeniyetimizin himmetindeyiz. Çanakkale ve Kurtuluş mücadelesi gibi, ekonomik kalkınmada ortaya attığımız adımlar ve bunların hepsi için gerçekleştirdiğimiz süreçlerin hiç birisi tesadüf değildir. Burası bir medeniyet ve ilim şehridir. Bizim görevimiz bu medeniyet ve ilim şehrini kendine yakışır bir anlayışta geleceğe taşımak, tahkim etmektir."
Seferberlik çağrısı
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın teröre karşı yaptığı seferberlik çağrısına değinen Soylu, bunun 79 milyon vatandaşın her ferdine yapılmış bir çağrı olduğunu belirtti.
Soylu, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Etrafımızdaki coğrafyanın tanzim edilmeye çalışıldığı en kritik zaman dilimi içerisinden geçiyoruz. Demokrasimizi kuvvetlendirmeliyiz. Demokrasi zihin özgürlüklerimizi açacak, birbirimizi daha iyi anlamamızı sağlayacaktır. Demokrasi üzerinde tahakküm eden terörü tasfiye etmediğimiz sürece bu, demokrasi ve birbirimizi anlamamızın önünde engel olacaktır. Silah, şiddet, terör, ortaya koymuş olduğu anlayışla en büyük zararı demokrasiye vermektedir. Bir taraftan seçilmiş insanları tahakküm altına alan sürekli olarak 'siz şu kadar parayı dağa göndermek zorundasınız', 'siz aldığınız maaşlardan şu kadarını örgüte PKK'ya aktarmak zorundasınız', 'siz çocuklarınızın şu kadarını dağa göndermek zorundasınız.' diyerek insanların hayatlarını zindana çeviren bir anlayışın zarar verdiği birlik ve beraberliğimiz olduğu kadar biliniz ki demokrasidir de."
Avrupa'ya ve dünyaya seslenen Süleyman Soylu, "Sabah, akşam 'demokrasi' diyorsunuz ama demokrasi konusunda terörün, Türkiye ve etrafındaki coğrafyada oluşturduğu ağır tahribatların demokrasiye ne kadar zararı olduğunun ölçümünü bugüne kadar hiçbir şekilde yapmış değilsiniz." dedi.
11.3ºC
Ankara
