İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çukurova Kalkınma Ajansı'nda düzenlenen "Bağımlılıkla Mücadele İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, uyuşturucuyla mücadelenin önemine değindi.
Bir kazada 228 gencin hayatını kaybetmesi haberine bütün Türkiye'nin sarsılacağını, böyle bir kazanın olmadığını ancak bu yıl 228 gencin uyuşturucu sebebiyle hayatını kaybettiğini belirten Soylu, şöyle konuştu:
"Bu yıl 228 gencimiz, yok yere hayatını kaybetti. Bir kaza sonucu değil ama uyuşturucu sebebiyle bir anda değil ama 9 ayda. Ama sonuçta 228 gencimiz hayatını kaybetti. Uyuşturucu sebebiyle meydana gelen ölümlerin ilk 9 aylık resmi rakamlarıdır. Geçen yılın tamamında bu rakam 941 kişiydi. Ciddi bir irade ortaya koyduk ve ciddi bir azalış elde ettik. İçişleri Bakanı olarak, bu yılın başında bir toplantıda uyuşturucu satıcılarıyla ilgili bir şey söylemiştim, belli çevreler bana tepki gösterdiler. Belki tehlikeyi kendilerine uzak gördükleri için, belki de tehlikenin büyüklüğünü ve özelliğini tam kavrayamadıkları için bizi kıyasıya eleştirdiler. Eleştirebilirler, eleştiri demokrasinin olmazsa olmazıdır. Şunu herkesin çok iyi bilmesini isterim ki uyuşturucu meselesindeki duruşumuz ve kararlılığımız, bu meseleye bakışımız, uyuşturucu satıcısına teröristle aynı muameleyi yapma noktasındaki anlayışımız, dünkünden daha da üst seviyededir. Birçok tedbir aldık, birçok proje ortaya koyduk. Arkadaşlarımız harika operasyonlar gerçekleştirdiler. Mağaralardan okul önlerine kadar, hem karada hem denizde birçok uyuşturucu yakalaması gerçekleştirdiler. Bu gayretlerimizin neticelerinden birisi olarak uyuşturucu ölümlerini 2017'deki 941 seviyesinden şu ana kadar (bu yıl) 228'e düşürmeyi başardık."
Soylu, uyuşturucu konusunun gençlerin hayatıyla ilgili olduğu için, elde ettikleri hiçbir olumlu değişimi yeterli bulmadıklarını vurgulayarak, "Dolayısıyla bu gayretlerimiz, bu kararlılığımız artarak devam edecektir. Kimse kusura bakmasın, bu konuda söylediklerimiz, aldığımız tedbirler, çünkü uyuşturucu meselesi hem bizde hem dünyada çok vahimdir, giderek daha da vahim bir hal almaktadır" diye konuştu.
"300 tona yakın bonzainin Türkiye'ye sevkiyatını arkadaşlarımız engellediler"
Uyuşturucuda üretimin hem miktarı hem de çeşidinin bir çığ gibi büyüdüğünün altını çizen Soylu, şöyle devam etti:
"Bir kıyaslama olarak ifade etmek isterim. Avrupa Birliği erken uyarı sistemine dahil edilmiş uyuşturucu madde tipi sayısı 670’tir ve bunların yüzde 70’i, altını çizerek söylüyorum son 5 yıl içinde listeye dahil edilmiştir. Yani, sürekli yeni bir uyuşturucu icat ediyorlar. Uyuşturucunun üretimi de artıyor. Daha önce de ifade ettim, 2002'de Afganistan'da haşhaş ekim alanı 17 bin hektardı, ABD oraya barış ve demokrasi götürmek için müdahale etti, artık nasıl bir müdahaleyse, 2017’de ekim yapılan alan 328 bin hektara çıktı. 2016'da 4 bin 800 ton olan afyon üretimi 2017'de 9 bin tona çıktı, yani bir yılda yüzde 63 arttı. Uyuşturucunun kimyası ve üretimiyle beraber dağıtım kanalları da gelişiyor. Özellikle 'darknet'in etkinliği giderek artıyor. Darknet denilen internet ağı üzerinde kripto paralarla yapılan satışların 3'te 2'si uyuşturucu ile ilgilidir."
Soylu, 271 kilogramlık bonzainin ana maddesini bir operasyonla ele geçirdiklerini belirterek, "Bu ana maddeden, 500 veya bin kilo civarında bonzai üretimi yapılabiliyor bir kilosundan. Neredeyse 300 tona yakın bonzainin Türkiye'ye sevkiyatını arkadaşlarımız engellediler" bilgisini verdi.
"Terör örgütleri uyuşturucu satıp silah alıyorlar"
Yasa dışı göç ve küresel terörün, uyuşturucu ticaretiyle doğrudan etkileşim halinde ve dağıtım için uygun koşullar yarattığına işaret eden Soylu, "Terör örgütleri uyuşturucu satıp silah alıyorlar. Özellikle PKK, Avrupa'daki uyuşturucu ticaretinin yüzde 80'ini elinde tutuyor ve örgütün uyuşturucudan elde ettiği gelirin yıllık 1,5 milyar dolar civarında olduğu değerlendiriliyor. Biz yaptığımız hemen bütün örgüt baskınlarında, mağara imhalarında mutlaka uyuşturucuya rastlıyoruz. Bazen fıçılar içinde bazen başka şekillerde. Hani amiyane tabirle 'toptan ve perakende' ama bir şekilde mutlaka buluyoruz. 3 bin metre rakımda ele geçirdiğimiz mağaralarda, Avrupa'nın göbeğinde üretilmiş uyuşturuculardan sevkiyata hazır halde buluyoruz" ifadelerini kullandı.
Soylu, Türkiye'nin Avrupa’dan gelen sentetik uyuşturucunun Ortadoğu’ya geçiş güzergahında yer aldığına değinerek, "Ortadoğu’dan gelen doğal uyuşturucunun, afyonun, esrarın Avrupa’ya geçiş güzergahında. Bunun önemli bir miktarı da ülkemizde kalmaya çalışıyor. Biz bu işin coğrafi olarak en kritik yerinde bulunuyoruz. Doğal bir dezavantajımız var. Dolayısıyla uyuşturucu meselesi de bizim doğal olarak tedbir almamız gereken bir mesele olarak karşımızda durmaktadır" diye konuştu
"Uyuşturucu operasyon sayımız yüzde 29 arttı"
İçişleri Bakanlığı olarak bütün kolluk birimleriyle ciddi bir mesai harcayarak "uyuşturucu ile mücadelede kıyam halinde" olduklarını aktaran Soylu, "Uyuşturucunun ülkemiz sınırları dışında yola çıktığı andan, sokak satıcılarına ulaşıncaya kadar ulaşabildiğimiz bütün süreçlerini takip ediyoruz" dedi.
Soylu, sahada ortaya koydukları çalışmalar sonucunda ciddi başarılara imza attıklarının altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geçen yılın ilk 10 ayına göre bu yılın ilk 10 ayında uyuşturucu operasyonu sayımız yüzde 29 artmıştır, tutuklu sayısı ise yüzde 8,5 artışla 19 bin 466 olmuştur.
Geçen yılın ilk 10 ayına göre bu yılın ilk 10 ayında uyuşturucu operasyon sayımız yüzde 29 artış yaşanmıştır. Tutuklu sayımız ise yüzde 8,5 artışla 19 bin 466 olmuştur. Geçen yılın ilk 10 ayına göre eroin yakalamalarında yüzde 32,5, kokain yakalamalarında yüzde 40, ecstasy yakalamalarında yüzde 59'luk, sentetik ecza yani bilinen adıyla uyuşturucu hap yakalamalarında yüzde 132'lik bir artış elde ettik. Sadece ilk 10 ayda, torbacıların elinde taneyle satılan captagon tabletlerden 15 milyon 821 bin 96 adet ele geçirdiğimizi ifade edersem, öyle zannediyorum ki sahadaki mücadelemizin boyutları hakkında kamuoyunun zihninde daha net bir fotoğraf oluşturabiliriz. Özellikle torbacı dediğimiz sokak satıcılarına karşı da ciddi bir çalışma içindeyiz. Bu yıl gerçekleştirdiğimiz 19 bin 466 tutuklamanın 16 bin 603 kişisi sadece sokak satıcısıdır. Yani uyuşturucuyu doğrudan gençlerimize, çocuklarımıza satan, onlarla temas eden insanlardır. Bu anlayış doğrultusunda hem okul çevrelerinde hem de genel olarak sokaklarımızda uyuşturucu konusunda steril bir alan oluşturmaya çalışıyoruz."
Uyuşturucu ticareti yapan gruplara dönük 2017'de 70 operasyon
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu şunları kaydetti:
"Polis sorumluluk bölgesinde 22 bin 829, jandarma sorumluluk bölgesinde 4 bin 6 güvenlik personeli, 81 ilde toplam 26 bin 835 güvenlik personeli, öncelik durumuna göre kategorilere ayrılmış okullarımızda görev yapacaktır ayrıca diğer tüm okullarda yaklaşık 20 bin 'güvenli eğitim koordinasyon görevlisi' ile okullarımızın hem asayiş hem de uyuşturucu noktasında daha güvenli hale getirilmesi sağlanacaktır."
İçişleri Bakanı Soylu, "2017 yılında örgütlü şekilde uyuşturucu ticareti yapan gruplara dönük olarak 70, 2018’in 10 ayında ise şu ana kadar 68 operasyon yapıldı. 2017 yılından itibaren örgütlü uyuşturucu ticaretine bulaşmış üye ve yönetici seviyesinde 5 bin kişiye işlem yapıldı, halihazırda örgütlü uyuşturucu ticaretiyle ilgili 26 operasyon dosyası üzerinde çalışmalar devam etmektedir" ifadesini kullandı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "ABD'nin 5 bin, 10 bin, 15 bin tır silahı PYD'ye vermesi neyse, oluşturduğu terörizm neyse, çok net söylüyorum Türkiye'yi bir uyuşturucu geçiş güzergahı, bir hedef güzergah olarak belirleme anlayışı aynıdır, nesillerimize ve medeniyetimize karşı bir terörizmdir" dedi.
Kaynak: AA