Bakan Soylu'dan 81 il emniyet müdürüyle koronavirüs toplantısı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bu hafta sonunu Bakanlık olarak koronavirüsle mücadelede kritik bir eşik olarak belirlediklerini açıkladı.

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Bakan Soylu, Emniyet Genel Müdürlüğünün Dikmen binasından 81 il emniyet müdürüyle video konferans yöntemiyle toplantı gerçekleştirdi.

Soylu, toplantıda yaptığı konuşmada, virüsün kontrol altına alınması için iki temel konu bulunduğunu, bunlardan birincisinin insanların evlerinde kalması ve hareketliliğin azalması, ikincisinin de mesafe ve maske takılması olduğunu söyledi.

Somut bir hedef olarak bu hafta sonunun çok önemli olduğunu vurgulayan Soylu, bunun iyi değerlendirilmesi halinde büyük bir fırsat aksi halde ciddi bir tehdit olduğunu dile getirdi.

Vatandaşların uyarılması vurgusu

İnsanların iki gün eve girmesi ve sosyal teması sıfırlamasının salgına önemli bir darbe vuracağını, bunun fırsat olduğunu belirten Soylu, havanın güzel olması halinde vatandaşların bağa, bahçeye gitmek, piknik yapmak gibi etkinliklerde bulunma, sokağa çıkma isteklerinin artacağını, bunun da temas ve bulaşının artması yönünden tehdit olduğuna dikkat çekti.

Bakan Soylu, şunları kaydetti:

"Bu sebeple bu hafta sonu, yani yarın ve pazar gününü, Bakanlık olarak kendimize kritik bir eşik olarak belirlediğimizi ifade etmem lazım. Bütün personelimiz yarın ve pazar günü dışarıda gördüğü herkesi nezaket sınırlarında kalarak bir şekilde sıkıştırmalıdır. Boş boş gezdiğini gördüğünüz veya bir bankta oturduğunu veya bir arabanın içinde park etmiş durumda gördüğünüz herkesi ne olursunuz bir şekilde uyaralım. Ne sebeple dışarıda olduklarını sorsunlar ve olabildiğince eve yönlendirsinler. Gerçekten acil, önemli bir işi olmayan, eczaneden ilaç almak için çıkmamış olan herkesi muhakkak ikaz edelim ve sokaklarda gezinmelerine mani olalım.

Yani bu iki gün sizlerden sıkı bir saha çalışması istiyoruz. Aynı bugüne kadar, bugün olduğu gibi. Dışarıda gördüğümüz hiç kimseyi ikazsız bırakmayalım. Asla ihmal etmeden ama elbette ki işi kavgaya vardırmadan, nezaketi elden bırakmadan, meselenin vehametini anlatarak vatandaşımızı bir şekilde evlerine gitmeye ikna edelim."