Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, bir basın mensubunun "Bazı ilahiyatçıların geçtiğimiz günlerde kadınlara yönelik birtakım açıklamaları olmuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Diyanet İşleri'ne çağrıda bulunmuştu. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bu konuda çalışmaları var mı, varsa neler?" şeklindeki sorusu üzerine Bozdağ, "İslam, medeniyetimiz, kültürümüz ve aziz milletimizin kadına verdiği değer tartışmasızdır" dedi.
Toplumda zaman zaman bazen din üzerinden bazen kültür ve gelenekler üzerinden tartışmalar yapıldığını belirten Bozdağ, şöyle devam etti:
"Dinimizin, kültürümüzün ve medeniyetimizin kadına verdiği değeri hafifleten, yok sayan açıklamalarla karşı karşıya kalıyoruz. Bunları tasvip etmemiz mümkün değildir. Bunlarla ilgili konularda bütün halkımızın, medyamızın, sivil toplum örgütlerimizin, herkesin çok dikkatli olmasında fayda vardır çünkü açıklamayı yapan kadar, açıklamaları ve o açıklamayı servis edenleri de hepimizin dikkate almasında fayda vardır. Dini konularda bilenlerin konuşması esastır. Kur'an'ı, sünneti, dinin kavramlarını bilenlerin ve dini literatüre hakim olanların konuşması son derece önemlidir. Bilen konuşuyor, bilmeyen konuşuyor. Kimisi grup ve taraftar edinmek, kimisi gündemde olmak, kimisi başka hesaplarla konuşuyor."
"Bu yanlışların doğrusunu milletimizle paylaşmalıdır"
Bozdağ, bir hesap güdülmeden işin doğrusunu anlamak, anlatmak, doğrusuyla kamuoyunu bilgilendirmek için konuşulmasının son derece önemli olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
"Zaman zaman İslam'ın ruhuyla bağdaşmayan açıklama ve değerlendirmeler olduğunda 'Buna cevap verecek olanlar kimlerdir?' diye sorulduğunda, Cumhurbaşkanımızın dediği gibi elbette öncelikle Diyanet İşleri Başkanlığı'dır. Diyanet İşleri Başkanımız, Din İşleri Başkan ve üyeleri, il, ilçe müftüleri, Diyanet eğitim merkezlerindeki görevli öğretim üyeleri, müezzinler, Kur'an kursu öğreticileri ve toplumun dört bir yanında ve her yerde faaliyette bulunan Diyanet personeli, sahih dini bilgiyle bunlara cevap vermeli ve bu yanlışların doğrusunu milletimizle paylaşmalıdır."
"Doğru bilgiye sahip olanlar susmamalı"
İlahiyat fakültelerinin de bu noktada üzerine düşeni yapması gerektiğine işaret eden Bozdağ, "İslami ilimler fakülteleri var, onlar da üzerine düşeni yapmalı. Şimdi bakıyorsunuz biri çıkıyor, bir şey söylüyor, o zaman onun karşısında söylenecek doğru bilgiye sahip olanlar, onun ihtisasını yapanların da çıkıp konuşması lazım. Medyada konuşması lazım, kitaplarıyla konuşması lazım, seminer, konferanslarla konuşması lazım" dedi.
Bozdağ, "Şimdi sosyal medya diye bir şey var, onun üzerinden hiç kimse kendine alan açmıyorsa oradan konuşup doğruyu paylaşması lazım. Eğer doğru bilgiye sahip olanlar doğruları paylaşmazlar, paylaşmaktan imtina ederlerse o zaman yanlış bilgiler doğruların yerine ikame olur ve doğruyu söylemek zor hale gelebilir. Onun için doğru bilgiye sahip olanlar susmamalı ve bunun gereğini yapmalıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı, gerek merkez teşkilatı gerek Din İşleri Yüksek Kurulu gerekse müftülükler, vaizler ve bütün personeliyle beraber bu konularda aydınlatma görevini bundan sonra daha etkin bir şekilde yerine getirmeye gayret edecektir, bir dizi çalışmalar yapacaktır" ifadelerini kullandı.
Bozdağ şunları söyledi:
Önümüzdeki günlerde bu çalışmalar kamuoyuyla da paylaşılacaktır. Bunun adımlarını atacaktır. İlahiyat fakültelerimiz ve İslami ilimler fakültelerimiz de bu anlamda önemli fonksiyona sahiptir. Onlar da önemli görevler yapacaktır. Diyanet İşleri Başkanlığı, ilahiyat fakülteleri ve İslami ilimler fakülteleriyle de bu konularda işbirliği içerisinde olacaktır."
"Onlar dönüp kendilerine baksınlar"
Bir basın mensubunun "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamaları olmuştu ancak bu farklı çevreler tarafından çarptırıldı. Sizin değerlendirmeleriniz ne olur?" şeklindeki sorusu üzerine Bozdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imanını, Kur'an'a ve sünnete bağlılığını, Allah ve Resulüne olan sevgi ve sadakatini kimsenin tartışmasının haddi olmadığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın aklı erdiği günden beri, Allah ve Resulünün yolunda sadece sözleri ile değil eylemleri ile mücadele ettiğini ve bunun için bedel ödediğini vurgulayan Bozdağ, şunları kaydetti:
"Bugün baktığımız zaman pek çok çevre, FETÖ'cüsünden PKK'cısına başkaca terör örgütlerine Sayın Cumhurbaşkanımıza düşmanlığı en büyük meziyet zanneden zavallılarına varıncaya kadar hep beraber hücum ediyorlar. Onlar dönüp kendilerine baksınlar. Sayın Cumhurbaşkanımızın imanı, ihlası, ameli, samimiyeti ortadadır. Buna laf söyleyen, çamur atan zavallılar, bu gerçeği değiştiremezler ve Sayın Cumhurbaşkanımızı buradan yıpratamazlar. Bunlar sadece kendi ahlaksızlıklarını, kendi seviyesizliklerini, kendi zavallılıklarını ortaya koymuş olur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin vatandaşlarının her biri, dini hayatın rahatlaması ve insanların inandıkları gibi yaşaması, dinini dilediği gibi öğrenmesi konusunda AK Parti hükümetleri döneminde, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ortaya konan imkanlara hiçbir dönemde sahip olmadı."
Bozdağ, imam hatip liselerinin önündeki engelleri kaldıran kişinin Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu anımsatarak, şöyle konuştu:
"Katsayı engelini kaldıran Cumhurbaşkanımızdır. Kesintisiz eğitimi kaldıran onun liderliğindeki AK Parti hükümetleridir. Orta öğretimde, yüksek öğretimde dininin gereği başını örtüyor diye okutulmak istenmeyen, önüne polislerden bariyer dikilen kızlarımızın önünü açan ve onların okumasına imkan sağlayan lider Sayın Cumhurbaşkanımızdır. Kamuda başı örtülü bir tane insan bulamazdınız. Başını örteni ihraç ediyorlardı. Şimdi bakın subayından hakimine varıncaya kadar kamuda ne kadar çalışan varsa bunlardan dileyen kadınlarımız başını örttüğü takdirde herhangi bir takibata uğramıyorlar. Başı örtülü çalışabiliyorlar. İnancının gereğini ortaya koyarak, çalışma hayatında da saygın bir şekilde yer alabiliyorlar. Bunun önünü de Sayın Cumhurbaşkanımız açmıştır. Kur'an kurslarının, imam hatiplerin önünü Cumhurbaşkanımız açmıştır. Türkiye'de bugün 100'ün üzerinde ilahiyat fakültesi varsa bunların adımını da Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki AK Parti hükümetleri sağlamıştır. O nedenle bu alanda konuşanlar ve çamur atanlar sadece kendi çamurluklarını ifade etmiş olurlar. Cumhurbaşkanımıza, onun davasına asla zarar veremezler. Çünkü Cumhurbaşkanımızı halk çok iyi tanıyor. Onun nasıl büyük bir imana, nasıl Kur'an ve sünnete bağlı olduğuna, nasıl Allah ve Resulüne sevdalı mümin olduğuna 80 milyon değil, milyarlarca insan beraber şahit olmuştur."
Kaynak: AA