Donanma Komutanlığı'ndaki darbe girişi davasına "müşteki" olarak Başbakanlık adına katılan Halit Çokan, geçen yıl eylül ayında başlayan davada, tutuklu ve tutuksuz sanıklarla müştekilerin ifadelerinin tamamlandığını anımsattı.
Çokan, kasım ve ocak ayında verilen aranın ardından pazartesi günü 4. celseyle devam edecek olan duruşmanın bundan sonraki aşamalarında, soruşturma safhasında toplanmayan delillerin toplanmasına geçileceğini belirterek, "Tanıklar dinlenecek, katılan taraf olarak biz iddialarımızı, cumhuriyet savcısı esasa ilişkin mütalaasını, sanıklar da savunmalarını sunduktan sonra artık mahkeme kararını vermeye hazır hale gelecektir" dedi.
Donanma davasının, Deniz Kuvvetleri'nin darbe teşebbüsü ile bağının en canlı ve çarpıcı bir şekilde ortaya konduğu önemli bir dava olduğunu vurgulayan Çokan, şunları kaydetti:
"Aynı zamanda bu dava, sanıklarla 'mahrem abiler' dediğimiz, örgütün sivil ayağı ile askeri ayağı arasındaki direk bağlantıyı ortaya koyan somut bir davadır. Ayrıca amiral seviyesinde yaptığı işin, yani darbe teşebbüsü faaliyetine katılması, FETÖ ile bağını çok açık ve net anlatan bir sanık profiliyle karşı karşıyayız ki, bu başka davalarda gördüğümüz bir hadise değil. Davanın sanığı eski Tuğamiral Hayretin İmren, FETÖ ile olan bağını gayet samimi bir şekilde ortaya koymuş aynı zamanda FETÖ'nün bu darbe teşebbüsünün organizasyonundaki birincil ve tabiri caizse tek yönlendiricisi olma yönüne vurgu yapmıştır. Dolayısıyla bu anlamda Donanma davasının içerdiği bilgiler, kanıtlar, deliller aynı zamanda FETÖ ile darbe teşebbüsü arasındaki bağı çok canlı bir şekilde ortaya koyan yönüne işaret ediyor."
"FETÖ'nün en önemli özelliği gizli yapılanması ve çift karakterli olması"
FETÖ'nün, hukuki tabirle "sui generis", kendine özgü özellikleri olan ve başka bir örneği olmayan bir örgüt olduğunu aktaran Çokan, "Bu örgütün en önemli yapısı veya en önemli özelliği gizli yapılanmasıdır. Çift karakterlidir. Yani, kamuoyuna açık yönü ile gerçek niyeti arasında farklı karakterleri aynı kişilikte barındırması, bu örgütün en önemli özelliklerinden birisidir" ifadelerini kullandı.
Bu örgütün en büyük özelliklerinden birinin de ret, inkar, yaptığını kabul etmemek olduğuna işaret eden Çokan, şöyle devam etti:
"Bunu yaparken de son derece inandırıcı bir pişkinlikle ortaya çıkması ve söylediklerinin aksini ortaya koyan herhangi bir kanıtla karşı karşıya kaldığında da o kanıta karşı son derece saldırgan, onu itibarsızlaştıran ve onu adeta değerinden düşürmeye çalışan bir üslupla yaklaştığını görüyoruz. Dolayısıyla örgütün yapılanma tarzı ve benimsediği metotlar üzerinden meseleyi değerlendirdiğimizde, aslında örgütün hiçbir zaman yaptığı eylemleri kabul etmeyeceğini hepimiz görüyoruz."
Deniz Baykal ile ilgili geçmişte bir video yayınlandığını anımsatan Çokan, bunun artık bugün FETÖ'nün kumpası olduğuna dair toplumda herhangi bir kuşku olmadığını, o dönem Deniz Baykal'ı geçmiş olsun dileklerini sunmak için o dönem ilk arayan kişinin Fetullah Gülen olduğunu söyledi.
Çokan, "Yani elebaşının bu tarzı aslında örgütün yaptığını reddetme, inkar etme konusunda adeta bir sistemli metodu benimsediğini görmek lazım. Bunu Donanma davasında da görüyoruz" dedi.
"Sanık profilleri hep aynı"
Çokan, FETÖ'nün emir komuta zincirini, terörle mücadeleyi nasıl istismar ettiğini, sabotajı darbe teşebbüsü için nasıl bir örtü olarak kullandığını herkesin müşahede ettiğini söyledi.
FETÖ'nün bu darbe teşebbüsünü planlarken ve hayata geçirirken başarısız olma ihtimalini dikkate alarak, bununla ilgili de kimi savunma materyalleri hazırladığını, bugünkü savunmalarından anladıklarına değinen Çokan, "Örgütün matruşka gibi son derece kompleks bir yapıya sahip olduğunu ve benimsediği yöntemleri keşfetmeden, tespit etmeden, anlamadan örgütün savunmalarını veya darbe teşebbüsüne katılan sanıkların savunmalarını sağlıklı değerlendirmek bence isabetli olmaz" değerlendirmesinde bulundu.
Genelde tüm FETÖ davalarında sanık profillerinin örgütsel bir dayanışma stratejisiyle hareket ettiklerine dikkati çeken Çokan, birbirinden habersiz Ankara'daki sanıkla İstanbul'daki sanığın, İstanbul'daki sanıkla İzmir'deki sanığın, birçok ilde birbirinden habersiz sanıkların aynı savunma parametreleri üzerinden hareket etmelerinin, bunun tesadüf olamayacağını ortaya koyduğunu vurguladı.
"Bu girdikleri çıkmaz yoldan vazgeçmeliler"
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in en büyük derdinin şu an hüküm verilinceye kadar örgüt mensuplarının itiraftan kaçınmasını sağlamak olduğunu belirten Çokan, "Ancak sanığın söylediğinin aksini ortaya koyan bir sürü materyal varsa yani telefon görüşmeleri varsa mahrem abilerle ilişkileri varsa darbe planlamalarına ilişkin tespit ve bulgular varsa ve bizzat elinde silahla darbeye iştirak ettiyse istediği kadar reddetsin. Bunun hukuki bir anlam ifade etmediğini artık sanıklar anlamalıdırlar ve samimi itiraflarda bulunarak hem bu memlekete yaptıkları kötülüklerin adeta tövbesini yapmalılar hem de bu girdikleri çıkmaz yoldan vazgeçmeliler" şeklinde konuştu.
Çokan, başta Donanma davası olmak üzere sanıkların adil ve medeni bir şekilde yargılandıklarını sözlerine ekledi.
Kaynak: AA