15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından, FETÖ'nün emniyet, ordu ve yargıdaki yapılanmalarının ortaya çıkması, geçmişte tartışmalı bir şekilde kapanan bazı soruşturma ve davaları da gündeme getirdi.
Bu davalardan biri de 25 Şubat 2009'da Ankara Dikmen'de ölü bulunan eski Özel Harekat Daire Başkanı Behçet Oktay'a ait. Oktay'ın ölümünün ardından gündeme gelen "cinayet" iddiaları üzerine soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Yalçın, ''başka birinin kastının ve katılımının bulunmadığı ve olayın, Oktay'ın kendi eylemi sonucu meydana geldiği'' gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi.
Oktay'ın ailesinin itirazı üzerine dosya, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gitti. Mahkeme ''takipsizlik'' kararını kaldırarak, olayla ilgili dava açılması gerektiğini belirtti. Bunun ardından dosyaya bakan Ankara Cumhuriyet Savcısı Mustafa Düzgün, Oktay'ın ölümü sırasında yanında bulunan H.K. hakkında ''adam öldürmek'' ve ''6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'a muhalefet'' suçlamasıyla iddianame düzenledi.
Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada H.K'nın beraat etmesiyle, Oktay'ın ölümü sır olarak kalmaya devam etti.
Behçet Oktay'ın kız kardeşi Şule Oktay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ağabeyinin ölümünün intihar değil, cinayet olduğunu söyledi.
Gerek soruşturma gerekse dava kısmında olayın kapatılmaya çalışıldığını ifade eden Oktay, ağabeyinin ölümünde FETÖ'nün parmağı olduğunu savundu.
"Artık gerçek ortaya çıkacak"
15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından görevden uzaklaştırılan ya da tutuklanan bazı emniyet ve yargı mensuplarının, ağabeyinin öldürülmesiyle alakalı olduklarını düşündüklerini kaydeden Oktay, şunları ifade etti:
"Ağabeyimi öldürmeden önce dinlemeye, teknik takibe almışlar. Bu talimatı veren kim? Ramazan Akyürek. Ağabeyimin ölümünde çok ciddi bir FETÖ parmağı var. Sonrasında soruşturmayı ve davayı kapatmalarından da bu belli oluyor. Ölümünü yeterince incelemediler. Ağabeyim, öldürülmeden bir hafta önce 'Çok üzerime geliyorlar.' diyordu. Ağabeyim, o dönemde FETÖ'nün çok ciddi şeylerini yakaladı. Fetullahçıların nerelere uzandığını kimsenin kestirmesi mümkün değil. Ergenekon'dan içeri atabilirlerdi ama bunları yapmadılar ve ağabeyimi öldürdüler. Yanına kadar gelebilen insanlar öldürdü. Ağabeyimin o dönem söylediği şeyler bu yöndeydi. Darbe girişiminin ardından FETÖ'nün yargı ve emniyetten temizlenmesiyle, davanın tekrar açılması için adımlar atacağız. Artık gerçek ortaya çıkmalı."