İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede 47 maktul ve 263 şikayetçi yer aldı.
İddianamede, saldırının, olaya ilişkin açılan ilk davanın sanıkları Zozan Kutum, Mehmet Emin Töre ve Bahadır Gülşen tarafından oluşturulan terör örgütü PKK'nın İstanbul'daki hücre yapılanması tarafından gerçekleştirildiği anlatıldı.
Firari olarak aranırken şubat ayında yakalanan sanık Aydın Ekici'nin, hücre yapılanması sorumlusu ve Beşiktaş saldırısının planlayıcılarından sanık Mehmet Emin Töre ile Bahçelievler'deki bir hücre evinde kaldığı belirtilen iddianamede, saldırının ardından evde yapılan aramalarda 400 gram amonyum nitrat patlayıcı madde, el yapımı bombalar, uzaktan kumanda ile patlatmaya yarayan elektronik devre, elektronik devreyi harekete geçirecek kullanma kılavuzu ve patlayıcı maddeleri taşımak için kullanılan 16 adet termos ele geçirildiği bilgisine yer verildi.
İddianamede, evde ele geçirilen su termoslarının 4'ünde en tehlikeli patlayıcı olarak ifade edilen TNT, 12'sinde ise patlayıcı madde bulaşıklarının çıktığı ve söz konusu patlayıcıların Kandil ve Hakkari'den içine kamufle amacıyla peynir, çökelek gibi gıda maddeleri konularak gönderildiği belirtildi.
Bu patlayıcıların bir kısmının Beşiktaş saldırısında kullanıldığı, bir kısmının da hazırlıkları yapılan eylemlerde kullanılmak üzere saklandığına yer verilen iddianamede, sanığın kaldığı evin hücre evi olarak kullanıldığı vurgulandı.
İddianamede, sanığın Şirinevler'de kaldığı evde ikamet eden kişilerin tamamının terör örgütünün sözde özel kuvvetler hücre yapılanmasında faaliyet yürüttüğü ve İstanbul'daki bombalı saldırıları organize ettiği vurgulandı.
İddianamede ifadesine yer verilen sanık Ekici, İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi'nde cezası kesinleşen saldırının sanıkları Gülşen Bahadır, Zozan Kutum, Hamit Değirmenci ve Sadettin Ada, Oktay Töre, Mikail Töre, Şükrü Uğraşici ve Mesut Baka'yı tanımadığını öne sürerek, Şükrü Koç, Reşat Bakar ve Feyaz Düzen'i tanıdığını, ağabeyinin Şükrü Koç ile okul arkadaşı olduğunu anlattı.
Evde bulunan termoslarla Şükrü Koç'a sigara geldiğini öne süren Ekici, o dönem Yüksekova'da terör örgütü PKK'nın hendek olayları nedeniyle evlerinin yıkıldığını, maddi durumu iyi olmadığı için kuzenleriyle İstanbul'a taşınarak ev tuttuğunu söyledi.
Ekici, birkaç ay sonra da Şükrü Koç'un evine geçtiğini bir süre sonra da Bursa'ya yerleştiğini ifade ederek, terör örgütü ile bağlantısının olmadığını savundu.
İstenen cezalar
İddianamede, sanığın "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması istendi.
Sanık Aydın Ekici'nin, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla, 7 kez "tasarlayarak bombalama suretiyle kasten öldürmeye yardım" suçundan 105 yıldan 210 yıla, 40 kez "kişinin yerine getirdiği kamu görevlisi nedeniyle bombalama suretiyle tasarlayarak kasten öldürmeye yardım" suçundan 600 yıldan 1200 yıla kadar, 35 kez "tasarlayarak bombalama suretiyle kasten öldürmeye teşebbüse yardım" suçundan 262 yıl 6 aydan 525 yıla, 209 kez "kişinin yerine getirdiği kamu görevlisi nedeniyle bombalama suretiyle tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüse yardım" suçundan 1567 yıl 6 aydan 3 bin 135 yıla "zincirleme şekilde patlayıcı madde kullanarak kamu kurum ve kuruluşlarına ait mala zarar vermeye yardım" suçundan 1 yıl 10 ay 15 günden 10 yıl 6 aya, "zincirleme şekilde patlayıcı madde kullanarak mala zarar vermeye yardım" suçundan 1 yıl 10 ay 15 günden 10 yıl 6 aya ve "tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi" suçundan 6 yıldan 12 yıla kadar olmak üzere toplamda 2 bin 551 yıl 6 aydan 5 bin 117 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianame kapsamında yargılanmasına başlanan sanık Ekici, terör örgütü ile bir ilişkisinin bulunmadığını öne sürerek, hakkında "dolandırıcılık" suçundan dava dosyası bulunması ve asker kaçağı olması nedeniyle gizlendiğini iddia etti.
Olayın geçmişi
İstanbul'da 10 Aralık 2016'da yapılan Beşiktaş-Bursaspor maçının ardından terör örgütü PKK tarafından Vodafone Park çevresinde gerçekleştirilen terör saldırısında 39'u emniyet mensubu 47 kişi şehit olmuş, 243 kişi de yaralanmıştı.
Saldırıya ilişkin 27 sanık hakkında İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava, 17 Mayıs 2019'da karara bağlanmıştı.
Mahkeme, sanıklardan Zozan Kutum, Mehmet Emin Töre, Gülşen Bahadır ve Tufan Beyhan'ı "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak" ve 46 kişiye karşı "tasarlayarak ve bombalamak suretiyle kasten öldürme" suçlarından 47'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmıştı.
Söz konusu sanıklara ayrıca 242 kişiye karşı "tasarlayarak ve bombalamak suretiyle kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 4 bin 840'ar yıl, "tehlikeli madde bulundurmak" suçundan 13 yıl üçer ay, "kamu malına zarar verme" suçundan 21'er yıl ve "mala zarar verme" suçundan 15 yıl dokuzar ay olmak üzere 4 bin 890'ar yıl hapis cezası verilmişti.
Sanıklardan 10'u ise "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının yanı sıra "tasarlamak ve bombalamak suretiyle kasten öldürmeye yardım etme", "tasarlamak ve bombalamak suretiyle kasten öldürmeye teşebbüse yardım etme", "tehlikeli madde bulundurma", "kamu malına zarar vermeye yardım etme" ve "mala zarar vermeye yardım etme" suçlarından 25 yıldan 3 bin 380 yıla kadar değişen sürelerde hapis cezasına çarptırılmıştı.
Mahkeme heyetince 4 sanığa da "terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar değişen sürelerde hapis cezası verilmiş, bir firari sanığın da dosyasının ayrılmasına hükmedilmişti.
Mahkeme, aralarında Aydın Ekici'nin de bulunduğu firari 9 sanığın dosyasının ayrılmasına karar vermişti.