Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimini engellemeye çalışan vatandaşlardan Enes Çakır, olayları duyar duymaz Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne koştuğunu belirterek, "O günden beri meydanlardan ayrılmıyorum. Annem arada arayıp yokluyor, 'Oradasın değil mi? Sakın bırakma' diye nasihat ediyor." diye konuştu.
FETÖ'nün darbe girişimini engellemek için canları pahasına mücadele veren vatandaşlar, 15 Temmuz gecesi yaşadıkları korku dolu anları ve verdikleri mücadeleyi anlattı.
Olayları duyar duymaz Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne koşan vatandaşlardan Çakır, arkadaşlarıyla kol kola tankın önüne geçtiklerini ve darbeci askerlere "Gel vazgeç" dediklerini aktardı.
Kendilerini dinlemeyen bir askerin ateş açarak arkadaşını yaraladığını anlatan Enes Çakır, "Onu bir araca bindirip hastaneye gönderdim ama cepheyi terk etmedim. Babamın nasihatini dinledim. Babam, 'Şehit olmadan gelme oğlum' ’demişti. O günden beri meydanlardan ayrılmıyorum. Annem arada arayıp yokluyor, 'Oradasın değil mi? Sakın bırakma' diye nasihat ediyor." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde darbecilere direnen bir başka vatandaş ise Külliye'nin önünde ağaçların dik durması için konulan odunlardan birini alarak yolun ortasında askerlere karşı koyduğunu, polislerin ise kendilerine "Bize bir şey olursa silahımızı alıp, devam edin." dediğini belirtti.
Külliye'nin yakınlarında ikamet eden bir kadın ise ayağında platin olmasına rağmen Millet Camisi'nin bulunduğu alana vatandaşlardan destek alarak gittiğini, darbe girişimine direnenler için sürekli dua ettiğini söyledi.
Millet Camisi önünde bir polisle yaşadığı diyaloğu anlatan vatandaş ise polisin kendisine, "Göreve başladığımdan bu yana kefenim hazır, ilk gün 'şehadeti nasip et Allah'ım' diye dua ettim, 20 yıl oldu, hala bekliyorum." dediğini söyledi.
Vatandaş, polisin oğlunun da Şırnak'ta asker olduğunu aktardığını da belirtti.
Serap isimli vatandaş ise "O gece 7 yaşındaki kızımı 13 yaşındaki kızıma emanet ederek Külliye'ye koştum. 'Bana bir şey olursa' diye çocuğu olmayan bir arkadaşımı aradım. 'Evlatlarım sana emanet.' dedim. Şehit olmayı göze almıştım." dedi.