Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz ve Prof. Dr. Canan Ağalar. Uzun yıllar klinik mikrobiyoloji ve enfeksiyon hastalıkları alanında çalışan iki hekim. Aynı zamanda 10 Ocak'tan bu yana, Türkiye'deki koronavirüs sürecini anbean takip eden Bilim Kurulu üyeleri.
Sağlık Bakanlığınca oluşturulan Bilim Kurulu haftada bir toplanıyor ve koronavirüs süreciyle ilgili tavsiye kararları alıyor. Bilim Kurulu üyeleri, bunun yanında hastanelerde çalışmaya devam ediyor. Peki, onlar bu süreçte ne gibi zorluklar yaşadı, neler hissetti?
"Çok ciddi sorumluluk duyuyorum"
Yavuz, aşırı sorumluluk duygusuna kapıldıklarını söyleyerek, "Benim açımdan çok sıkıntılı bir süreçti bu, hala da devam ediyor. Çok ciddi sorumluluk duyuyorum. Yaptığımız şeylerin olumlu etkileri çıkması için elimden ne gelirse yapıyorum" dedi.
Her bir kurul üyesi, aldıkları tavsiye kararlarıyla aslında kendi hayatlarını da etkiledi.
Prof. Dr. Ağalar, annesinin kendisiyle birlikte yaşadığını ancak eşi ve kendisi doktor olduğu için annesini kardeşinin yanına götürmek zorunda kaldığını söyledi.
"Yine kızım yurt dışındaydı. O geldikten sonra evde iki haftalık bir karantina dönemi geçirdi. 20 yaş altı gençler dışarı çıkamayacak denilince, 2 ay evde kalmak zorunda kaldı."
7/24 çalışıyorlar
Üstlendikleri görev gereği bu süreçte, onların sağlıklarını koruması da önemliydi. Ağalar, herkes gibi kendisinin de hastalık bulaşır diye korktuğunu söyleyerek, şunları anlattı:
"Herkes gibi maksimum önlemi almaya çalıştım ama bu mesleğimdi. Hasta olan kişilerin arasında da bulunmam gerekiyordu."
Prof. Dr. Şimşek ise sağlık çalışanlarıyla ilgili şunları söyledi:
"İnsanlar zannediyor ki sağlık çalışanları korkmadan yapıyorlar bu işi. Son derece korkuyoruz ama bunun görevimiz olduğunu bildiğimiz için akılcı bir şekilde davranıyoruz."
Bilim Kurulunun ilk toplantıları Ankara'da yapılıyordu. Şimdiyse telekonferansla gerçekleştiriliyor. Ayrıca üyelerin yer aldığı bir WhatsApp grubu da var. Salgınla mücadelenin beyin takımı, 7/24 aralıksız çalışıyor.
Haber: Fatma Demir Turgut
Kamera: Volkan Tay