Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Dr. Öğretim Üyeleri Vedat Avcı ve Kemal Kıranşan, Bingöl'ün merkezinde depremin en fazla etki edeceği sahaları belirlemek için yaklaşık 2 yıl arazi çalışması yaptı.
Dr. Öğretim Üyesi Vedat Avcı, Bingöl'ün ülkenin aktif fay yoğunluğunun en fazla olduğu bir alanda bulunduğunu, kentin Kuzey ve Doğu Anadolu ile Varto faylarının kesiştiği alana da oldukça yakın bir konumda yer aldığını söyledi.
Bingöl'de bu faylara bağlı olarak deprem riskinin oldukça yüksek olduğunu söyleyen Avcı, bu faylar dışında da 1 Mayıs 2003'te meydana gelen depremin Sancak-Uzunpazar fay hattından kaynaklandığını anımsattı.
"Depremsellik riski yüksek"
Avcı, Karlıova Havzası batısında Kuzey ile Doğu Anadolu fayının hareketine bağlı olarak oluşmuş Bahçeköy ve Toklular faylarının bulunduğunu anlatarak, "Kuzey Anadolu fayı üzerinde Yedisu sismik boşluğu bulunmakta. Bulunduğumuz saha daha farklı fay hatları tarafından kesilmiş, buna bağlı olarak depremsellik riskinin yüksek olduğunu söylüyoruz" dedi.
Avcı, Bingöl'de depremlerin sıklıkla meydana gelmesi nedeniyle yerleşmelerin yer değiştirdiğini fakat bu yerleşme yerlerinin değişiminde jeolojik ve jeomorfolojik koşulların pek dikkate alınmadığını anlattı.
"Örneğin deprem riskine maruz kalan veya depremin tetiklediği heyelanlara maruz kalan yerleşmeler başka bir sahaya nakledilmesine karşın aynı afetler görülmeye devam ediyor. Yani yer seçiminde problemlerimiz fazla."
Bingöl merkez için afet zararlarının azaltılmasına yönelik yaptıkları çalışmanın sonuçlandığını anlatan Avcı, deprem ve depremin tetiklediği afetlere karşı duyarlılık haritalarını oluşturduklarını söyledi.
Bingöl Çayı taraçaları üzerine kurulan yapılarda hasar ciddi
Haritalarla Bingöl merkez ilçede bir deprem sırasında en fazla etkilenebilecek sahaları belirlediklerini anlatan Avcı, bunun merkez ilçe ile sınırlı kalmaması, afetlerde can ve mal kayıplarının azaltılabilmesi için il geneline yayılmış olması gerektiğini vurguladı.
"Depreme bağlı olarak görülebilecek diğer afetlerle ilgili tehlike ve risk haritalarının oluşturulması il genelinde olası can ve mal kayıplarının azaltılmasında önemli katkılar sağlayacak.
Bu haritalar veya bu projeler karar vericilere takdim edilir. Karar vericiler de yerleşim yeri ve baraj yeri seçiminde veya sanayi tesislerinin yerinin seçiminde bunları ölçü alacakları için bu ilde olası kayıpların azaltılmasına katkı sağlayacaktır. 2003 Bingöl depreminde en çok zarar gören yapılar Bingöl Çayı taraçaları üzerine kurulan yapılardı. Bingöl Çayı taraçaları üzerine kurulan yapılarda hasar ciddi oldu. Yedisu depreminde de yaptığımız arazi çalışmalarında gevşek, pekişmemiş araziler üzerine kurulan konutların daha çok zarar gördüğünü söyledik."
Avcı, depremde aynı acıları yaşamamak için yeni yerleşme alanları belirlenirken hem oradaki fayların aktifliğinin hem de zemin koşullarının dikkate alınması gerektiği bilgisini verdi.