İstanbul Boğazı ülkemiz için önemli olduğu kadar uluslararası ticaretin işlemesi için de oldukça önemli bir hat. Bulunduğu stratejik konum itibarıyla yerli ve yabancı birçok ticari geminin rotası İstanbul Boğazı’ndan geçiyor.
Yılda yaklaşık 45 bin transit geçişin gerçekleştiği İstanbul Boğazı’nda gemi trafiğinin her anı Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğüne bağlı İstanbul Gemi Trafik Hizmetleri tarafından kontrol ediliyor.
İstanbul Boğazı’ndan geçmek isteyen gemiler, öncelikle gemi trafik hizmetleri merkeziyle iletişim kuruyor. Geçmeyi planladığı saati, kalan mesafesini ve hızını belirtiyor. Planlamaya alınan her geminin öncelikle teknik arızası olup olmadığı teyit ediliyor. Eğer bir arıza varsa Kıyı Emniyeti ekipleri tarafından gideriliyor ve sonrasında planlamaya alınıyor. Kuzeyden güneye ya da güneyden kuzeye sırayla açılan Boğaz hattından geçen gemilerin hızından dönüş açılarına kadar her adımı takip ediliyor. Hiçbir olumsuzluk yaşanmaması adına her gemiye kılavuzluk hizmeti öneriliyor. Henüz Boğaz hattına ulaşmadan başlayan çalışmalar, gemi Boğaz’ı terk edene kadar aralıksız devam ediyor.
Gece gündüz mesai sürüyor
7 gün 24 saat vardiyalı şekilde çalışan İstanbul Gemi Trafik Hizmetleri ekibi, küçük balıkçı teknelerinden 200 metrenin üzerindeki tankerlere kadar her deniz aracının Boğaz geçişi sırasında kontrolü elden bırakmıyor. Trafik yoğunluğu, hava şartları ve akıntı şiddeti gibi değişkenlerin bulunduğu Boğaz hattında yaşanabilecek her sorun için farklı çözüm planları mevcut.
Çalışmalarıyla ilgili İstanbul Gemi Trafik Hizmetleri Operasyon Amiri Ünal Bilgin şunları söyledi:
“Burada 7/24 vardiya düzeniyle işlem yapılıyor. Yaşanabilecek tüm tehlikelere karşı hazır durumdayız. 21 römorkörümüz Boğaz içerisinde çeşitli bölgelerde acil durumlar için konuşlandırılmıştır. Ayrıca SAR botları dediğimiz arama kurtarma yapacak diğer hızlı botlarımız bölgelere acilen gelecek durumda hazır beklemektedir. Sahil Güvenlik’le beraber bu bölgedeki seyir emniyetini yerel trafik içerisinde oluşabilecek diğer tehlikeli durumları hep beraber emniyete alarak hizmet yapıyoruz.”
Yeni uygulama ile geçişler daha güvenli
Ekipler her ne kadar titizlikle çalışmalarını sürdürse de zaman zaman istenmeyen kazalar yaşanabiliyor. Bu duruma örnek son olay ise 2017 yılında gerçekleşen “Vitasprit” isimli geminin karıştığı kaza. Boğaz’a giriş sırasında mekanik bir arızası olmayan gemi, geçiş sırasında mekanik bir arıza yaşıyor ve bu yeni bir uygulamanın başlangıcı oluyor.
Ünal Bilgin o kaza ve sonrasındaki yeni uygulamayı şu sözlerle anlattı:
“Geçen seneki Vitaspirit olayı, 220 metrelik ‘dökmeci’ dediğimiz, normal seyir yaparken herhangi bir kusuru olmayan, kılavuzla seyir eden bir gemi. Ani bir makine çökmesiyle bütün seyir kabiliyetini kaybetmişti. Dümeninden de kumanda edemeyince akıntıyla beraber bildiğiniz üzere çok eski bir tarihi yalıya çarptı. Çok yüklü miktarda bir maddi hasar oluştu.
Bu olaydan sonra geçiş yapan büyük tonajlı gemilere, özellikle 150 metre üstü LPG taşıyan gemiler, 200 metre üstü tüm tankerler, tehlikeli yük gemileri ve 250 metre üstü dökmeci ve konteyner dediğimiz gemilere eskort römorkör vermek üzere geçişlerini emniyete almak amaçlı yeni bir uygulama başlattık.”
En sık karşılaşılan durum: Sis ve pus
Transit geçişlerin yanı sıra şehir içi ulaşım için oldukça büyük öneme sahip olan Boğaz hattında seyir emniyetini en sık etkileyen durum olumsuz hava şartları. Yoğun sis ve pus durumlarında yapılan uygulamayı Vardiya Baş Operatörü Atilla Gündüz anlattı:
“Bir trafik akışımız var burada. Bugün de bu akış devam ederken kısıtlı görüş sorunu oldu. Kısıtlı görüş hangi şartlarda oluyor? Malum sis pus gibi durumlarla karşılaşıyoruz. Bizim mevzuatımıza göre görüş 5 gomina yani 900 metre altına düştüğü zaman Boğaz trafiğini askıya alıyoruz ve bunu anons ediyoruz. Yapmış olduğumuz gemi geçiş sıralamasını iptal edip, gemileri yönlendiriyor ve bekletiyoruz. Tekrar uygun görüş olduğunda trafiği kuzey-güney yönlü ya da güney-kuzey yönlü açıyoruz ve trafiğimize devam ediyoruz. Bu durumlarla devamlı karşılaşıyoruz.”
Küçük teknelere uyarı
Boğaz trafiğinin içinde bulunan büyük gemilerin dışında küçük gezi ve balıkçı teknelerinin de bu yoğun hattın güvenliği açısından dikkat etmeleri gereken hususlar var.
İstanbul Gemi Trafik Hizmetleri Operasyon Amiri Ünal Bilgin Boğaz hattında seyreden kişilere şu uyarılarda bulundu:
“Deniz çok ayrı meşakkatli bir kısım. Özellikle küçük teknelerin irtibatları yok. Kendilerini şehrin içinde zannedip bu bölgede seyretmeye çalışıyorlar. Özellikle akıntı sebebiyle seyir yeteneklerini birçoğu kaybedebiliyor. Dolayısıyla yerel deniz ya da küçük teknelerin trafik hattında olmamasını tavsiye ediyoruz. Geçiş yapacaklarsa da belirli bir mesafeyle yapacaklardır. Ama emniyete almak için kendi can ve mal güvenlikleri için trafik hattından uzak durmalarını istiyoruz.”