İstanbul’un Çamlıca tepesinden sonra en yüksek yeri olan Yuşa Tepesi, manzarasıyla dikkati çekiyor. Tepede, Boğaz'ın 4 manevi koruyucusundan biri olan Hazreti Yuşa Aleyhisselam'ın kabri de bulunuyor.
Hazreti Yuşa’nın, Hz. Yusuf'un neslinden olduğu ve Hazreti Musa ile aynı zamanda yaşadığı söylenir. Hazreti Musa'nın genç Yuşa ile "iki denizin birleştiği yere kadar" yaptıkları tarihi ve gizemli yolculukları ve burada Hızır Aleyhisselam ile buluşmaları, Kuran-ı Kerim'de Kehf Suresi'nin 60-65. ayetlerinde de anlatılır.
Rivayete göre, Yuşa Peygamber Hazreti Musa ile birlikte Boğaziçi’ne gelmiş ve burada vefat ederek bu tepeye gömülmüş. Kabrinin de Kanuni Sultan Süleyman’ın süt kardeşi Yahya Efendi’nin keşfettiği rivayet edilir.
Cami ve türbenin kapısındaki giriş kitabesinde Kehf Suresi'nin 62'nci ayeti kerimesi bulunuyor.
Hemen türbenin bitişiğinde bulunan Yuşa Camii'ni de 1755 yılında Sadrazam Yirmisekiz Çelebizade Mehmet Sait Paşa yaptırmış. Bir yangında zarar gören cami, 1863 yılında Sultan Abdülaziz döneminde restore edilmiş.
Hazreti Yuşa Camii ve türbesi, Ramazan ayında ziyaret edilmesi gereken kutsal mekanların başında yer alıyor.