Brand Finance, "Türkiye'nin En Değerli Markaları-Turkey 100" çalışmasının 11'incisini tamamladı.
Listede ilk sırayı 2 milyar 42 milyon dolarlık marka değeriyle THY alırken, onu 1 milyar 907 milyon dolarlık marka değeriyle geçen yılın şampiyonu Türk Telekom takip etti.
Listede üçüncü sırayı 1,8 milyar dolarlık marka değeriyle Turkcell aldı. Akbank 1 milyar 649 milyon dolarlık marka değeriyle 4., Garanti Bankası 1 milyar 584 milyon dolarlık değeriyle 5. sıraya yerleşti.
Söz konusu dönemde Ziraat Bankası'nın marka değeri yüzde 9'luk artışla 1 milyar 432 milyon dolara ulaştı ve kurum 6. sıradaki yerini korudu. Ziraat Bankası'nı, 1 milyar 334 milyon dolar ile İş Bankası, 1 milyar 258 milyon dolar ile Arçelik, 937 milyon dolarla Yapı Kredi, 878 milyon dolarla Ford Otosan takip etti.
En değerli 100 markanın toplam değeri 27,5 milyar dolar
Çalışmaya göre, Türkiye’nin en değerli yüz markasının toplam değeri 27,5 milyar dolar oldu.
Listeye bu yıl muhtelif iş kollarından 6 yeni marka dahil olurken, Kütahya Porselen 87, Çelebi Hava Servisi 93, Ray Sigorta 96, Karel Elektronik 97, Ege Profil 98, Lokman Hekim 100. sıradan listeye girdi.
İlk 100'de yer alan markaların değerlerinde en yüksek artış yüzde 91 ile ASELSAN'da oldu. Şirket bu artışla 34. sıradan 28. sıraya yükseldi. Söz konusu dönemde marka değerinde en yüksek düşüş ise yüzde 53 ile Karsan Otomotiv'de oldu. Şirket bu düşüşle 56. sıradan 75. sıraya geriledi.
Futbol kulüpleri arasında Beşiktaş birinci
Dünyanın en değerli 50 futbol kulübü listesine giremeyen Türk kulüplerine bakıldığında ülke sıralamasında Beşiktaş 121 milyon dolarlık marka değeriyle ilk sırada yer aldı.
Türkiye'nin en değerli markaları arasında 40. sırada bulunan Beşiktaş'ı, 102 milyon dolarlık marka değeriyle Fenerbahçe, 74 milyon dolar ile Galatasaray, 33 milyon dolar ile Trabzonspor izledi.
"Türkiye ürettiklerini değerli kılmakta güçlük çeken bir ülke"
Brand Finance Türkiye Direktörü Muhterem İlgüner, Türkiye'nin uzun zamandır cari açıkla mücadele ettiğine dikkat çekerek, katma değerli ürün ve hizmet ihtiyacının önemine işaret etti.
İlgüner, Türkiye'nin üretmesini bilen ancak bunları değerli kılmakta güçlük çeken bir ülke olduğunu ifade etti ve bunun temel nedeninin, kısa dönemli fiziki varlıklara bağlı düşünce sisteminin, uzun dönemli stratejik ve fiziki varlıklara bağlı olmayan sistemden daha fazla benimsenmesi olduğunu vurguladı.
Kaynak: AA