Büyükalanlılar 150 yıllık değirmenlerini geri istiyor

Büyükalan Mahallesi sınırlarındaki Karaağaç su kaynağının 'Su Havzası' ilan edilmesiyle, alandaki 150 yıllık değirmen, 4 yıl önce kapatıldı.

Mahalleli, un, bulgur ve tarhana gibi yiyeceklerini değirmende öğüttüklerini, şehre uzak oldukları için bu tür ihtiyaçlarını temin etmekte zorluk çektiklerini dile getirdi.

Kış gelmeden açılmasını istiyorlar

Kaynağından boru vasıtasıyla gelen suyun, değirmeni döndürerek altından geçip gittiğini ve akarsu yatağına geri döndüğünü belirten mahalleli, değirmenin sanayi tesisi olmadığını, çevreye zararı bulunmadığını belirterek, kış gelmeden bir an önce çalıştırılmasını istedi.

Değirmen sahibi 77 yaşındaki İbrahim Yeşil, “Burası bir kültür merkezidir. Burada herkes un öğütür ve diğer köylü halkında bundan faydalanır. Bu değirmen sanayi tesisi değildir ve çevreye de zarar vermez. Su kaynaktan çıkarak borular yoluyla değirmenin içine akar. Değirmeni döndürüp tekrar aşağıya aktığı için su kaybı da olmaz. Çevreyi de kirletmez` dedi.

“Bu değirmen Osmanlı kültürüdür”

80 yaşındaki mahalleli İsmet Özdemir, “Bu değirmen bir Osmanlı kültürüdür. Kamu yararına hizmet veren bir değirmendir. Gürlevik su kaynağından beslenir. Değirmene akan su çevreyi kirletmediği gibi aynı zamanda HES'e, Alakır Çayı'na da bir zararı yoktur. Çocukluğumdan beri bu değirmene gelirim. Burada bulgurumuzu, unumuzu öğütür, ekmek yaparız. Ayrıca Karacaören, Çayiçi, Sarıcasu halkı bu yollar yokken, kervan halinde Beydağı Yaylası'ndan kaldırdığı mahsulleri burada öğütür öyle giderdi. Yani kamu yararınadır. Kapatılması, milletin zararına, toplumun rızkına zarardır” dedi.

“Bu değirmen bu köylünün ekmeğidir”

Kumluca'nın mahalleye 70-80 kilometre uzaklıkta olduğunu belirten Özdemir, “Hangi köylü 70-80 kilometre uzaklığa giderek un öğütebilir? Bir kile buğdayı varsa omzuna alır gelir bu değirmende öğütür. Biz burada yiyip içiyoruz. Açlıktan mı öleceğiz” dedi.

Mahalleli Hörü Kahraman ise 12 sene bu değirmende çalıştığını belirterek şunları söyledi:

“10 eşekle Karacaören ve Büyükalan'dan gelen vatandaşlar burada un öğüterek gidiyordu. Bu değirmen bu köylünün ekmeğidir.”