Şehir peyzajında görsel şıklık oluşturan, yüksek katlı binalarda ve gökdelenlerde kullanılan cam kaplama, ısıyı artırırken rüzgar yapısını da değiştirerek şehir iklimini oluşturuyor.
TMMOB Meteoroloji Mühendisleri Odası 2. Başkanı Ahmet Köse, aşırı şehirleşme nedeniyle iklim parametrelerinin birçok özelliğini kaybedebildiğini anlattı.
"Doğal örtünün yerini alan binalar, asfalt yüzeyler, özellikle büyük metropollerde hızla artan cam giydirme binaların yansıtma özelliğiyle şehirlerde ısı adaları oluşuyor."
"Cam giydirme gökdelenler güneş ışığına mercek etkisi yapıyor"
20. yüzyılın en belirgin özelliklerinden olan cam giydirme gökdelenler, güneş ışığının bir kısmının içeri girmesine neden olurken, bir kısmını da yansıtarak mercek etkisi yapıyor.
Köse, bilimsel çalışmalarda, yerleşim yeri ile hemen yanı başındaki yeşillik alanda ölçülen sıcaklıkların mevsimsel değişikler gösterse de 5 derecenin üzerine kadar çıktığını söyledi ve şu bilgileri verdi:
"Hava sıcaklığı İstanbul-Maslak'ta 33 derece ve nem oranı yüzde 55 olsun, hissedilen sıcaklık bu durumda 39 derece oluyor. Hemen yanı başında Belgrad Ormanları'nda sıcaklık 30 derece ve nem oranı yüzde 55 olsun hissedilen sıcaklık 32 derece oluyor. Bu tarz hava sıcaklıklarında asfalt sıcaklığı 58 derece ve beton sıcaklığı 54 dereceye kadar çıkabiliyor. Ayrıca cam binalar, gelen ışığı yansıtması sonucu civarındaki sıcaklığı 3 dereceye kadar artırmaktadır. Beton ve asfalt kaynaklı sıcaklık farkını da hesaba kattığımızda 33 derece olan sıcaklık Maslak'ta ortalama 42-45 derece aralığında, hemen yanı başındaki Belgrad Ormanları'nda ise 32 derece hissedilir. Dolayısıyla ortaya 10 derecelik sıcaklık farkı çıkıyor."
Cam binaların yol açtığı bu ısınmasının insan ölümlerine neden olduğunu belirten Köse, birçok iklim tipi için binaların camla kaplanmasının uygun olmadığını kaydetti. Köse, binalarda cam türü seçiminde, yapının bulunduğu bölgenin iklimi, konumu-güneşlenme durumu, kullanım amacı ve buna göre gereken görsel, ısısal ve akustik koşulların önemli olduğunu söyledi.
"İklim değişikliğini tetikler"
Ahmet Köse, cam kaplamanın sadece Türkiye'de değil, dünyanın hemen hemen her ülkesinde kentsel bina peyzajının prestij materyali haline geldiğini, bu tür binaların ısınma ve soğutma giderlerinin yüksek olduğunu belirtti.
Şehirleşme estetiği olarak cam malzemenin daha erişilebilir olduğunu, cam kulelerin hem gece hem gündüz ayrı bir görsel şıklık oluşturduğunu ifade eden Köse, şu açıklamaları yaptı:
"Aşırı olarak kullanılan her şey gibi cam malzemenin de aşırı kullanımı özellikle iklim değişikliği ile ilgili mücadele konusunda sıkıntı yaratmaktadır. Şehir iklimini oluşturan cam kulelerin ısıtma ve soğutmada daha fazla enerji tüketmesi enerjinin efektif kullanımına uygun değildir. İklim değişikliğini sürekli tetikler."
"Rüzgarın akışını bozar"
Meteoroloji Mühendisleri Odası 2. Başkanı Ahmet Köse, cam giydirme gökdelenlerin şehir içinde rüzgarların aerodinamik akışını da bozduğunu söyledi.
"Gökdelenler, rüzgar için mükemmel bir kapan görevi görür. Yere yakın rüzgarlara göre çok daha kuvvetli olan üst seviye rüzgarlarının önünü keserek aşağıya doğru yönlendirir ve bina yüzeyi yakınında arzu edilmeyen farklı bir sirkülasyona neden olur. Bu yeni oluşan rüzgarlar nedeniyle sakat kalan veya hayatını kaybeden insan sayısı tahmin bile edemeyeceğimiz kadar fazladır."
"Binalara ek gölgelendirme yapılmalı"
Ahmet Köse, cam malzemeyle kaplanan gökdelenlerin oluşturduğu aşırı ısı, ışık ve parlama sorunları için ek gölgelendirme yapılması gerektiğini belirtti.
"Gökdelenler cam kutular olarak değil, opak (dolu) cepheler olarak tasarlanmalıdır. Bu ayrıca binanın dış sıcaklık ve iklim değişikliklerinden daha fazla izole edilmesini sağlar."
Kaynak: AA