Çanakkale Kara Savaşları'nın 102. yılı dolayısıyla 57. Alay Şehitliği'nde anma töreni düzenlendi.
Gelibolu Tarihi Alanı'nda yer alan şehitlikteki tören, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti adına Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Türk Silahlı Kuvvetleri adına 1. Ordu Komutanı Orgeneral Musa Avsever ve İtilaf devletleri adına İngiltere Büyükelçisi Richard Moore tarafından anıta çelenk bırakılmasıyla başladı.
Saygı duruşunda bulunulması ve saygı atışının ardından İstiklal Marşı eşiliğinde Türk bayrağı göndere çekildi.
Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı ise TSK adına Piyade Albay Serhat Demirbaş yaptı.
Demirbaş, Çanakkale'de çarpışan kahramanların her birinin 57'inci Alay'ın birer ferdi olduğunu söyledi.
Çanakkale'de 102 yıl önce gerçekleşen muharebelerin tarihin akışını değiştiren ve destanlaşan başarılarla dolu olduğunu hatırlatan Demirbaş, "18 Mart 1915 tarihinde boğazı geçemeyeceğini anlayan müttefikler, deniz harekatıyla ulaşamadıkları amaçlarını gerçekleştirmek için karaya asker çıkarmaya ve yeni bir taarruza karar vermişlerdi." diye konuştu.
İtilaf devletlerine mensup 30 bin 962 kişilik kuvvetin, 25 Nisan 1915 sabahı, harp gemilerinin yoğun ateş desteğiyle Arıburnu'nda karaya çıktığını, Conkbayırı'na doğru hızla ilerlemeye başladığını anlatan Demirbaş, şöyle devam etti:
"Bunun üzerine 19'uncu Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal, emir beklemeksizin ve kendi inisiyatifiyle birliklerini bölgenin en kritik ve o saatlerde savunmasız durumda bulunan Kocaçimen Tepe istikametinde harekete geçirmişti. Yarbay Mustafa Kemal, 57'inci Alayı ile düşmanı Kanlısırt'ta karşılıyor ve kumandanlara şu emri veriyordu, 'Ben size taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve komutanlar kaim olabilir.'
Demirbaş, 57. Piyade Alayı'nın Çanakkale muharebelerinden sonra Galiçya Cephesi'nde savaştığını hatırlattı.
Alayın, 1. Dünya Savaşı'nın sonuna doğru Filistin cephesine intikal ettiğini kaydeden Demirbaş, "Filistin cephesinde bir yıl boyunca çok sayıda muharebeye katılmıştır. Nablus Muharebesi'nde çoğunluğu şehit düşünce ordu bünyesinden çıkarılmış ve aziz hatırasına saygı sebebiyle bir daha da kurulmamıştır." ifadelerini kullandı.
"TSK, barış ve huzurun güvencesi olmaya devam edecektir''
Demirbaş, şehitlere de değinerek, şunları dile getirdi:
''Yattığınız bu topraklarda rahat uyuyunuz. Bizler gücümüzü, manevi varlığınızdan ve asil ruhlarınızdan alıyoruz. Zaferleri ve mazisi insanlık tarihiyle başlayan Türk Silahlı Kuvvetleri, 'Vatan sana canım feda' diyen mehmetçikler ve 'Vatan sağ olsun' diyen analar var oldukça, dünyanın sayılı güçlerinden biri olarak, aziz milletimiz ve vatanımızın bekası ile bölgesindeki barış ve huzurun güvencesi olmaya devam edecektir.''
Albay Demirbaş, Gazi̇ Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman si̇lah arkadaşlarını, vatan, millet ve bayrak sevgisiyle hayatlarını feda eden azi̇z şehitleri, ebedi̇yete intikal etmiş kahraman gazi̇leri rahmet ve şükranla andıklarını, azi̇z hatıraları önünde saygıyla eği̇ldiklerini de sözlerine ekledi.
Törende, Kur'an-ı Kerim tilaveti ve Çanakkale Cephesi'nde şehit düşen askerler için dua edilmesinin ardından 1. Ordu Komutanı Orgeneral Musa Avsever ''Şehitlik Defteri''ni imzaladı.
Tören, Bakan Avcı ve beraberindekilerin şehit mezarlarına karanfil bırakmasıyla sona erdi.
Törene, Bakan Avcı'ın yanı sıra 1. Ordu Komutanı Orgeneral Musa Avsever, Avustralya Dışişleri Bakanı Julie Bishop, Yeni Zelanda Adalet Bakanı Amy Adams, Çanakkale Valisi Orhan Tavlı, İngiltere Büyükelçisi Richard Moore, Avustralya Büyükelçisi James Larsen, Yeni Zelanda Büyükelçisi Jonathan Curr ile çok sayıda yerli ve yabancı yetkililer, gaziler ve Türkiye'nin çeşitli kentlerinden gelen izciler katıldı.